11. Bölüm


Mü’minin  niyeti amelinden daha hayırlıdır.( 3 / 134 )

Dünyada bir Garip gibi yaşa...( 3 / 140 )

Lezzetleri yok eden ölümü, çok hatırlayınız. Kim onu darlık anında hatırlarsa hayat ona genişlemiş olur. Sevinç ve neşe anında hatırlarsa, hayat ona daralır.     ( 3 / 147 )

İki nimet vardır ki, insanlar onların kıymetini çok bilmezler. Bunlar sıhhat ve boş vakittir.( 3 / 145 )

Herhangi biriniz ölümü arzu etmesin. Zira o kimse iyi ise iyiliğini artırması umulur, kötü biri ise tevbe ederek doğru yola gelmesi umulur.( 3 / 157 )

Sizden biri başına gelen beladan dolayı ölümü istemesin. Ölümü istemekten başka çaresi yoksa şöyle desin : ”Allahım! Hayat benim için hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat, benim için ölüm hayırlı olduğu zaman beni öldür...”( 3 / 159)

İyilik güzel huydur. Günah da kalbine tereddüt veren ve halkın duymasını arzulamadığın şeydir. ( 3 / 167 )

Sana şüphe veren şeyi bırak da, şüphe vermeyen şeye bak...(3 /170)

Allah güzeldir, güzelliği sever. Kibir ise Hakkı reddetmek ve insanları hor hakir görmektir. ( 3 / 199 )

Cehennemlikleri size haber vereyim mi? Onlar katı yürekli, malını hayırdan esirgeyen kibirli kimselerdir. ( 3 / 202 )

Üç sınıf insan vardır ki, Allah kıyamet günü onlarla konuşmaz ve onları temizlemez ve onlar için acıklı bir azap vardır. (Bunlar) Zina eden ihtiyar, yalancı hükümdar ve kibirli fakirdir. ( 3 / 205 )

Mü’minlerin îman itibariyle en kâmili, ahlakça en güzel olanıdır. Hayırlılarınız, hanımlarına hayırlı olanınızdır.( 3 / 219 )

Ben, haklı olduğu halde çekişmeyi bırakan kimse için cennetin avlusunda, şaka da olsa yalan söylemeyen kimseye cennetin ortasında, ahlakını güzelleştiren kimseye de cennetin yukarı kısmında bir ev verileceğine kefilim.(3 / 221)

Pis kokulu (sarımsak-soğan) şeyler yiyenler meclisimize yaklaşmasın.( 3 / 222)

Bedevilerden biri mescide işedi, halk da onu azarlamaya kalkıştı. Rasûlullah şöyle buyurdu:” Onu bırakın ve bevli üzerine bir kova su dökün. Siz kolaylık gösterici olarak gönderildiniz, zorlaştırıcı olarak değil.” ( 3 / 231 )

Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. (3/232 )

<devam edecek>

İstanbul - 07.01.2003
 http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail