İnsanların
en şiddetli belaya maruz kalanları biz peygamberleriz. Sonra evliya,
daha sonra derece derece Salih kişiler gelir. (4/130)
Kimin
son sözü “Lâ ilahe illallah” olursa cennete girer. (4/133)
Ölülerinize
“Yâsin okuyunuz” . (4/134)
Kim
müslüman birinin cenazesini, inanarak ve sevabını Allah’tan
bekleyerek uğurlar, cenaze namazını kılar ve defnoluncaya değin
ayrılmazsa, her biri Uhud Dağı kadar sevabı olan iki kırat kadar
mükafatla döner. Kim sadece namaz kılar, definde bulunmazsa, bir kırat
ecirle döner. (4/153)
Hiç
bir müslüman ölmez ki; cenazesinde Allah’a hiç bir şeyi ortak
koşmayan kırk kişi bulunur da, Allah onların o kimse hakkında ki
şefaatini kabul buyurmasın. (4/156)
Kimin
cenaze namazı üç saf olarak kılınırsa, Allah ona cenneti vacip kılar.
(4/157)
Cenaze
tabuta konduğu zaman erkekler onu omuza kaldırınca (meyyit) iyi bir
insan idiyse , “Beni (acele) götürün” der. Eğer iyi insan değildiyse,
yakınlarına; “Eyvah, veyl bana!... beni nereye götürüyorsunuz?”
der. Feryadını insan dışında her şey işitir. Şayet insan işitse
bayılırdı. (4/166)
Sizden
hiç kimse yok ki, cennet ve cehennemde yerleri yazılı olmasın.
Sahabeler dedi ki: Ya Rasûlallah , o takdirde hakkımızda ki yazıya
güvenelim mi?... Rasûlullah buyurdu ki: Ameli Salih işleyiniz.
Herkes ne için yaratılmışsa kolaylaştırılır. (4/169)
İnsan
ölünce şu üç husus dışında ameli sona erer: Sadakayı cariye,
faydalanılan ilim, kendine hayır dua eden iyi evlat. (4/174)
Herhangi
bir müslüman hakkında dört kişi hayırla anarsa, Allah onu
cennete koyar. Biz; “Üç kişi hayırla anarsa, dedik; Nebi, “Üç
kişi de hayırla anarsa” dedi. Biz; “İki kişi de hayırla
anarsa olur mu?..”
dedik. Nebi: “İki kişi de hayırla anarsa...” buyurdu. Biz de artık tek kişinin anmasını sormadık. (4/179)
Üç
kişi sefere çıktığı zaman, içlerinden birini emir tayin
etsinler. (4/192)
Dostların
en hayırlısı dört kişidir. Seriyyelerin en hayırlısı dört yüz
kişidir. Orduların en hayırlısı dört bin kişidir. On iki bin kişilik
topluluk, azlığa rağmen mağlup edilemez. (4/193)
Üç
dua şüphesiz kabul edilir: Mazlumun, misafirin, bir de babanın oğluna
yaptığı dua. (4/215)
Allah’ın
size lütuf ve merhameti bulunmasaydı, hiçbiriniz ebediyyen temize
çıkamazdı. (4/225)
Bir
kimse yanında mahremi olmayan bir kadınla bir arada oturmasın.
(4/231)
<devam
edecek>
İstanbul
- 04.02.2003
http://sufizmveinsan.com
|