18. Bölüm


5.CİLT

“Yâ Aişe bu ay, (Şaban ayı) ölüm meleğinin ruhlarını kabzedeceği kimselerin isimlerini yazdığı aydır. Ben ismimin oruçlu olduğum halde kaydedilmesini isterim.” (5/8)

“ O gün (arife günü) tutulan oruç, geçmiş ve gelecek senenin günahlarına kefâret olur.” (5/13)

“ Kim Ramazan ayında oruç tutar, sonra ona şevval ayından da altı gün eklerse, bütün sene oruç tutmuş gibi olur.” (5/16)

Ebu Katâde’den (r.a) Rasûlullah’a (s.a) Pazartesi günü oruç tutmak hakkında sorulduğu ve onun da şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “ O benim doğduğum ve peygamber olarak gönderildiğim veya bana vahyin indirilmeye başlandığı gündür.”(5/19)

“ Ameller Pazartesi ve Perşembe günleri Allah’a sunulur. Amelim Allah’a sunulurken oruçlu olmak istiyorum.” (5/20)

Ebu Hüreyre (r.a) der ki: “ Dostum Rasûlullah (s.a) bana şu üç şeyi tavsiye etti: Her aydan üç gün oruç tutmak, iki rekat kuşluk namazı ve uykuya yatmadan önce vitir namazı kılmak.” (5/21)

“ Ayın hangi günlerinde olduğuna önem vermeden üç gün tutardı.” (5/23)

“ Kim bir oruçluya iftar yaptırırsa, onun kadar sevap kazanır. Üstelik oruçlunun sevabından hiçbir şey eksilmez.” (5/25)

İbn Ömer’den (r.a) şöyle rivayet edilmiştir: “Rasûlullah (s.a), ramazanın son on günü itikafa girerdi.” (5/29)

“Ey insanlar! Allah size Beyt’ullah’ı (Kâbe) ziyaret etmeyi farz kıldı. Buna göre Beyt’ullah’ı ziyaret ediniz.” Sahabilerden birisi, “ Her sene mi, Yâ Rasûlullah” diye sordu. Rasûlullah önce adama cevap vermedi. Adamda sorusunu üç defa tekrar etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “ Eğer, evet demiş olsaydım, her yıl hacca gitmeniz gerekecek ve buna gücümüz yetmeyecekti.” Sonra şöyle dedi: “ Sizi olduğunuz gibi bıraktıkça bana ilişmeyin. Çünkü, sizden öncekiler Peygamberlerine muhalefet etmeleri ve çok soru sormaları yüzünden mahvolmuşlardır. Size bir şey emredince elinizden geldiği kadarını yerine getiriniz. Size bir şeyi yasaklayınca da onu yapmayınız.” (5/32)

Ebu Hureyre’den (r.a) rivayet edildiğine göre Rasûlullah’a (s.a); “En faziletli amel nedir?” diye soruldu. O da şöyle buyurdu: “ Allah’a ve O’nun Rasûlü’ne iman etmektir.” “Sonra hangisidir?” diye sorulduğunda; “Allah yolunda cihaddır” buyurdu. “Sonra hangi amel faziletlidir?” diye sorulduğunda; “Makbul olan hacdır” buyurdu. (5/33)

“Kim çirkin söz söylemeden ve günah işlemeden hac ederse, annesinden doğduğu gündeki gibi geri döner.” (5/34)

“Bir umre, diğer umreye kadar, ikisi arasında geçen hatalara kefârettir. İsyandan ve noksanlıktan uzak olarak makbul olan haccın karşılığı ise ancak cennettir.” (5/34)

“ En faziletli cihat, günaha bulaştırılmamış hacdır.” (5/35)

“ Allah’ın arife günü kadar cehennemden kul azâd ettiği bir başka gün yoktur.” (5/35)

“ Ramazanda yapılan umre, bir hacca veya benimle beraber yapılmış bir hacca denktir.” (5/36)

“ Yâ Rasûlullah, Allah’ın kullarına farz kılmış olduğu hac ibadeti, babama binek hayvanı üzerinde duramayacak kadar yaşlı iken yetişti. Onun yerine hac edebilir miyim?” Rasûlullah “evet” diye cevap verdi. (5/36 - 37)

<devam edecek>

İstanbul - 25.02.2003
 http://gulizk.com

 


Üst Ana sayfa e-mail