Kadın süt çocuğunu
yukarı kaldırarak “Bunun için de hac (sahih) olur mu?” dedi.
Rasûlullah da “Evet, senin için de ayrıca sevap vardır” buyurdu.
(5/38)
“Resulullah’a (s.a) hangi
amelin daha faziletli olduğu soruldu. O da şöyle buyurdu: “Allah ve
Resûlü'ne imandır.” “Sonra hangisidir” diye sorulduğunda; “Allah
yolunda cihattır.” buyurdu. “Sonra hangisi” dendiğinde şöyle buyurdu:
“Makbul olan hacdır.” (5/43)
“Allah yolunda
savaşırken yaralanan herkes, kıyamet günü, rengi kan renginde ve misk
gibi kokarak kanayan yarası ile Allah’ın huzuruna gelir.” (5/50)
“Kim Allah’ı Rab, İslâm’ı din, Muhammed’i
de Resul olarak benimserse, cennete girmesi kesinleşmiş olur.” (5/55)
“Resûlullah (s.a) şöyle
buyurdu: “Cennetin kapıları kılıçların gölgesi altındadır.” (5/56)
“Sağılmış süt, sağıldığı hayvanın memesine
dönmedikçe Allah korkusu ile ağlamış olan kimse de cehenneme girmez.
Allah yolundaki toz ile cehennem dumanı bir kişide birleşmez.” (5/57)
“Cennete giren hiç
kimse, kendisine tüm dünya verilecek olsa da, tekrar dünyaya dönmeyi
arzu etmez. Ancak şehitler, kendilerine yapılan hürmet ve ecri
gördüklerinden, dünyaya dönüp de on defa üst üste şehit olmak ister.”
(5/62)
“Kim samimi olarak şehit
olmayı isterse, şehit düşmese bile kendisine bu mertebe verilir.”
(5/71)
“Şehidin duyduğu ölüm
acısı, herhangi birinizin duyduğu çimdik acısı kadardır.” (5/71)
“Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı arzu
etmeyin Allah’tan afiyet dileyin. Karşılaştığınız vakit sabredin.
Biliniz ki, cennet kılıçların gölgeleri altındadır.” (5/72)
“İki şey reddedilmez,
veya pek nâdiren reddedilir. Ezan okunurken yapılan dua ile orduların
birbirine girdiği dehşet anlarında yapılan dua.” (5/73)
“Kim Allah yolunda bir şey infak ederse,
onun hesabına yedi yüz kat olarak yazılır.” (5/80)
“Kim savaşmadan ve
savaş arzusu duymadan ölürse, benliğinde münafıklıktan bir unsur
taşıyarak ölmüş olur.” (5/82)
“Müşriklerle mallarınız,
nefisleriniz ve dillerinizle savaşın.” (5/86)
“Savaş hiledir.” (5/88)
“Beş çeşit şehit vardır:
Tauna (veba) tutulmuş olanlar, ishalden ölenler, boğulanlar, yıkıntı
altında kalanlar ve Allah yolunda savaşarak ölenler.” (5/89)
“Malı uğrunda öldürülen
kimse şehittir. Dini uğrunda öldürülen şehittir. Ailesi uğruna
öldürülen şehittir.” (5/92)
“Birinize hizmetçisi yemeği getirdiği
zaman, eğer onu kendisi ile birlikte yemeğe oturtmuyorsa ona bir-iki
lokma veya bir-iki yudum ikram etsin. Çünkü o yemek onun emeği ile
meydana gelmiştir.” (5/99)
“Kargaşalık ve fitne
döneminde ibadet etmek yanıma hicret etmek gibidir.” (5/105)
“Sizin en hayırlınız, borcunu en güzel
şekilde ödeyendir.” (5/108)
“Mal satarken, mal
satın alırken ve borcunu isterken müsamahakâr davranan kula Allah
rahmet etsin.” (5/109)
“Allah’ın kendisini kıyamet gününün
sıkıntılarından kurtarmasını isteyen kimse, sıkışık durumda olan
borçlusuna mühlet tanısın veya alacağının bir kısmını bağışlasın.”
(5/110)
“De ki; yâ Rab! İlmimi
artır.”(Tâhâ, 114) (5/115)
“De ki; hiç bilenlerle
bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9) (5/115)
“Allah’tan kulları
içinde, ancak alimler haşyet duyar.”(Fâtır, 28) (5/115)
“Allah kimin iyiliğini isterse onu dinde
fakih kılar.” (5/116)
<devam edecek>
İstanbul
- 25.02.2003
http://gulizk.com
|