“Lâ havle velâ kuvvete illâ billah 99 hastalığa şifadır. Bu hastalıklardan en
hafifi ise kaderdir.”(1/191)
“Bilesin ki; bütün insanlar sana faydalı olmak için bir araya gelseler,
Allah’ın sana takdir ettiği şeyden başka bir hususta sana faydalı olamazlar. Eğer sana karşı bir zarar için
hepsi toplansalar, Allah’ın sana yazdığından başka hiçbir zarar veremezler. Kalemler kaldırılmış, sahifelerin
mürekkebi kurumuştur.”(1/211)
“Nefsimin bana fayda vermesinden ümit kestim. Başkasının bana fayda vermesinden
nasıl ümitli olurum?”(1/212)
“Başkasından yardım dilersen, Allah seni ona havale eder.”(1/212)
“İşlerinizde mutedil olunuz, dosdoğru olunuz. Biliniz ki içinizden hiçbiri ameli sebebiyle
kurtuluşa erecek değildir.” Sahabiler, “Ya Rasulullah ! Sen de mi?” dediler. Rasûlullah “Evet bende
kurtulamam. Meğer ki Allah katında bir rahmet ve faziletle beni koruya” buyurmuşlardır. (1/256)
“Hayırlı işler yapmakta acele
ediniz! Yakında karanlık gece parçaları gibi fitneler olacaktır. Kişi mü’min olarak sabahlar, kâfir olarak
geceler, yine mü’min olarak geceler, kâfir olarak sabahlar. Çünkü dünya malı karşılığında dinini
satar.”(1/262)
“Beş şeyden önce, beş şeyi ganimet bil!. İhtiyarlığından önce gençliğinin,
hastalığından önce sağlığının, fakirliğinden önce zenginliğinin, meşguliyetinden önce boş vaktinin, ölümünden
önce hayatının .” (1/262)
“Her gelen zaman geçenden daha kötüdür.”(1/270)
“Her gün, bir önceki günden daha şerlidir.(Bu durum) Rabbinize kavuşuncaya kadar
(devam eder.)” (1/270)
“Ümmetim yağmur gibidir. Önü mü, sonu mu hayırlıdır bilinmez.”(1/271)
“Yedi şey gelmeden önce iyi amellerle koşun: Unutkanlık getiren fakirlik, azdıran
zenginlik, (sağlığı) bozan hastalık, bunaklaştıran yaşlılık, ansızın gelen ölüm, beklenen (ve) bilinmeyen
şerlerin en kötüsü Deccâl veya daha korkunç ve daha acı olan kıyametten başka bir şey mi
bekliyorsunuz?.”(1/272)
“Gücünüz nisbetinde amel işleyiniz. Zira siz usanmadıkça Allah
(ibadetlerinizin karşılığını vermekten) usanmaz.”(1/281)
“Göz aydınlığım (nûrum) namazda kılınmıştır.”(1/281)
“Hasenât’ül-Ebrâr, Seyyiât’ül-Mukarrabin”(1/281)
Ebu Hureyre’den (r.a), Resûlullah’ın (s.a) şöyle buyurduğu rivayet
edilmiştir: “Güçlü mü’min, Allah katında zayıf mü’minden daha hayırlı ve daha sevimlidir. Fakat her ikisinde
de ayrı ayrı hayır vardır. Sana fayda verecek şeye sarıl! Allah’tan yardım iste! Acze düşme! Eğer başına bir
şey gelirse; “Şâyet şöyle yapsaydım, böyle olurdu” deme! Ancak “ Bu Allah’ın takdiridir, O dilediği gibi
yaptı” de! Zira “Şâyet (şöyle yapsaydım böyle olurdu) denilmesi, şeytanın işine kapı açar.”(1/284)
<devam edecek>
İstanbul
- 29.10.2002
http://sufizmveinsan.com
|