2. Bölüm


“Lâ havle velâ kuvvete illâ billah 99 hastalığa şifadır. Bu hastalıklardan en hafifi ise kaderdir.”(1/191)

“Bilesin ki; bütün insanlar sana faydalı olmak için bir araya gelseler, Allah’ın sana takdir ettiği şeyden başka bir hususta sana faydalı olamazlar. Eğer sana karşı bir zarar için hepsi toplansalar, Allah’ın sana yazdığından başka hiçbir zarar veremezler. Kalemler kaldırılmış, sahifelerin mürekkebi kurumuştur.”(1/211)

“Nefsimin bana fayda vermesinden ümit kestim. Başkasının bana fayda vermesinden nasıl ümitli olurum?”(1/212)

“Başkasından yardım dilersen, Allah seni ona havale eder.”(1/212)

“İşlerinizde mutedil olunuz, dosdoğru olunuz. Biliniz ki içinizden hiçbiri ameli sebebiyle kurtuluşa erecek değildir.” Sahabiler, “Ya Rasulullah ! Sen de mi?” dediler. Rasûlullah “Evet bende kurtulamam. Meğer ki Allah katında bir rahmet  ve faziletle beni koruya” buyurmuşlardır. (1/256)

“Hayırlı işler yapmakta acele ediniz! Yakında karanlık gece parçaları gibi fitneler olacaktır. Kişi mü’min olarak sabahlar, kâfir olarak geceler, yine mü’min olarak geceler, kâfir olarak sabahlar. Çünkü dünya malı karşılığında dinini satar.”(1/262)

“Beş şeyden önce, beş şeyi ganimet bil!.  İhtiyarlığından önce gençliğinin, hastalığından önce sağlığının, fakirliğinden önce zenginliğinin, meşguliyetinden önce boş vaktinin, ölümünden önce hayatının .” (1/262)

“Her gelen zaman geçenden daha kötüdür.”(1/270)

“Her gün, bir önceki günden daha şerlidir.(Bu durum) Rabbinize kavuşuncaya kadar (devam eder.)” (1/270)

“Ümmetim yağmur gibidir. Önü mü, sonu mu hayırlıdır bilinmez.”(1/271)

“Yedi şey gelmeden önce iyi amellerle koşun: Unutkanlık getiren fakirlik, azdıran zenginlik, (sağlığı) bozan hastalık, bunaklaştıran yaşlılık, ansızın gelen ölüm, beklenen (ve) bilinmeyen şerlerin en kötüsü Deccâl veya daha korkunç ve daha acı olan kıyametten başka bir şey mi bekliyorsunuz?.”(1/272)

“Gücünüz nisbetinde amel işleyiniz. Zira siz usanmadıkça Allah (ibadetlerinizin karşılığını vermekten) usanmaz.”(1/281)

“Göz aydınlığım (nûrum) namazda kılınmıştır.”(1/281)

“Hasenât’ül-Ebrâr, Seyyiât’ül-Mukarrabin”(1/281)

Ebu Hureyre’den (r.a), Resûlullah’ın (s.a) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Güçlü mü’min, Allah katında zayıf mü’minden daha  hayırlı ve daha sevimlidir. Fakat her ikisinde de ayrı ayrı hayır vardır. Sana fayda verecek şeye sarıl! Allah’tan yardım iste! Acze düşme! Eğer başına bir şey gelirse; “Şâyet şöyle yapsaydım, böyle olurdu” deme! Ancak “ Bu Allah’ın takdiridir, O dilediği gibi yaptı” de! Zira “Şâyet (şöyle yapsaydım böyle olurdu) denilmesi, şeytanın işine kapı açar.”(1/284)

<devam edecek>

İstanbul - 29.10.2002
 http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail