30. Bölüm


Allah katında beldelerin en hayırlısı, onun mescitleridir. En sevimsizi de çarşılarıdır. (6/221)

Kim Allah’a kavuşmayı severse Allah da ona kavuşmayı sever. Kim Allah’a kavuşmayı hoş görmezse, Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz. (6/228)

Seyhan, Ceyhan, Fırat ve Nil cennet nehirlerindendir. (6/236)

Kim üzerinde oruç (borcu) olduğu halde ölürse, onun yerine velisi tutsun. (6/240)

Vallahi şüphesiz ben, Allah’a günde yetmişten fazla istiğfar ve tevbe ederim. (6/271)

Nefsim kudreti elinde olan Allah’a yemin olsun ki, şayet günah işlemeseydiniz Allah sizi gönderir (ortadan kaldırır) yerinize bir başka kavim getirirdi. Onlar günah işleyip Allah’a istiğfar ederlerdi de Allah da onları mağfiret ederdi. (6/272)

Kim istiğfara devam ederse, Allah (c.c) onun her sıkıntısından çıkış yolu gösterir. Her tasadan ferahlık verir. Onu aklına bile gelmeyecek bir şekilde rızıklandırır. (6/273)

Seyyid’ül-istiğfar kulun şöyle demesidir: Allah’ım! Sen benim Rabb’imsin. Sen’den başka hiçbir ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Sen’in kulunum. Gücüm yettiğince ezelden Sana verdiğim söz ve vaadime bağlıyım. Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Üzerimdeki nimetini ve günahlarımı Sana ikrar (itiraf) ediyorum, beni mağfiret buyur. Çünkü günahları ancak Sen bağışlarsın. (6/275)

Cennet ehli orada yerler, içerler. Büyük abdeste çıkmazlar. Sümkürmezler. İdrar dökmezler. Fakat onların yiyeceği, şu geğirme ve misk gibi kokan ter yoluyla çıkar. Onlara (sıkıntı duymadan) nefes alıp vermek gibi tespih ve tekbir getirmeleri de ilham olunur. (6/285)

Cennette yay kadar bir yer bile, üzerine güneş doğan ve batan şeylerin hepsinden elbette hayırlıdır. (6/294)

Cennette bir Pazar vardır ki, cennet ehli oraya her hafta gelirler. Kuzey rüzgârı esip onların yüzlerine ve elbiselerine cennet kokuları saçar. Böylece onların güzelliği artar. Onlar güzellikleri arttığı halde çarşıdan ailelerine döndükleri zaman; aileleri: “Vallahi siz bizden ayrıldıktan sonra güzelliğinizi artırmış oldunuz” (6/294)

Cennetlikler, cennete girince bir münâdi (tellal) şöyle nidâ eder: “ Muhakkak siz (cennette) ebedi yaşayacak ve hiç ölmeyeceksiniz. Hastalanmayacak ve devamlı sıhhatli olacak, yaşlanmayacak, devamlı genç kalacaksınız. Ebedî nimetlere nail olacak ve hiçbir zaman hüzün ve keder görmeyeceksiniz. (6/296)

Şüphesiz Allah (c.c) cennetliklere şöyle buyurur:

-Ey cennet ehli!...

Onlar :

-Ey Rabb’imiz emrine hazırız, bütün hayırlar Sen’in elindedir” derler.

Allah (c.c) :

-Razı oldunuz mu? buyurur.

Onlar :

-Nasıl razı olmayalım ey Rabb’imiz , hiçbir mahlukatına vermediğini bize verdin , derler.

Allah (c.c) :

-Size bundan daha faziletlisini vereyim mi? buyurur.

Onlar :

-Ey Rabb’imiz bundan daha faziletli ne olabilir ? diye hoşnutlarını arz ederler.

Cenab-ı Hak :

-Size rızamı helâl kıldım, bundan böyle ebedî olarak size azap etmeyeceğim ... buyurur. (6/298)

Değerli okuyucular:

Müellifi İmam Nevevî’yi rahmetle yad ettiğimiz , İslam dünyasında klasik olmuş bu değerli eserden yaptığımız alıntılar sona ermiş bulunuyor. Âcizane önerimiz , eserin tamamını bizzat okumanızdır. Kitapta , buradakilerden başka çok sayıda hadis , âyet ve bunlara ait yorumlar ile karşılaşacaksınız.

Başka bir eserin takdiminde buluşmak üzere ilim dolu günler ve esenlikler dileriz.

<devam edecek>

İstanbul - 03.06.2003
 http://gulizk.com

 


Üst Ana sayfa e-mail