” Rabbin isteseydi, yeryüzündekilerin hepsi mutlaka inanırdı...”(1/304)
“ Allah, yaşı altmış yıla ulaşıncaya kadar ecelini ertelediği kimseye hiçbir
mazeret bırakmamıştır. (1/308)
“Herkes, ölmeden önceki hâli üzere diriltilir.”(1/315)
“Hangi köleyi âzâd etmek daha faziletlidir? “ dedim. “ Sahibi yanında en değerli
ve en pahalı olanı azad etmektir.”(1/318)
“Sizden birinin eşiyle birleşmesinde bile sadaka sevabı vardır.”(1/324)
“Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür.”(1/329)
“İman, Yetmiş bu kadar veya –altmış küsur – şûbedir. En yüksek (derecesi)
“ Lâ ilâhe illa’llah” sözü, en aşağı, (derece)si de, yoldaki bir engeli kaldırıp atmaktır. Haya (utanma
hissi) , îmandan bir parçadır.”(1/330)
“Her iyilik (güzel iş) sadakadır.”(1/342)
“Yarım hurma ile de olsa, cehennemden sakınınız.”(1/350)
“Kul mü’min kardeşinin yardımında olduğu sürece, Allah da onun yardımında
olur.”(1/354)
“Onun (Resulullah’ın) nazarında en sevimli ibadet, sahibi tarafından
devamlı yapılanı idi.”(1/356)
“Şiddete gerek olmayan yerlerde aşırılık gösterenler helâk oldu.”(1/360)
“Kim vitr ve sünnetlerini kılmadan uyursa, hatırladığında kılsın.”(1/383)
“Sizden öncekileri Nebilerine karşı çok soru sormaları ve onlarla münakaşa
etmeleri helâke sürükledi.”(1/387)
“Benimle sizin misâliniz, ateş yakıp da çekirge ve pervâneler ateşe
düşmeye başlayınca; onları oradan uzaklaştırmaya çalışan adamın hâli gibidir. Ben de sizi ateşe düşmekten
korumak için, eteklerinizden tutuyorum. Siz ise elimden kurtulmaya çalışıyorsunuz.”(1/398)
Hz.Ömer Hacer’ül Esved’i öperken şöyle söylemiştir:
“Ben senin fayda ve zarar vermeyen bir taş olduğunu biliyorum, Resulullah’ın seni
öptüğünü görmemiş olsaydım, seni öpmezdim.”(1/405)
“Her kim, dinimizin bulunmadığı bir ameli işler ise o amel
reddedilmiştir.”(1/412)
“Her kim İslâm’da iyi bir çığır açarsa, açtığı çığırın ecri ve kendisinden sonra o
çığır uyarınca amel edenlerin ecri, onların sevabından hiçbir şey eksilmeksizin, kendisine verilecektir. Buna
karşılık her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa ona hem bu açtığı çığırın günahı, hem de kendisinden sonra
o çığırda kötülük işleyenlerin günahının tümü kadar günahtan hiçbir şey eksilmeksizin onun üzerine
yüklenir.”(1/419- 420)
“Selâm kelâm’ dan öncedir.”(1/436)
“Sizden kim bir kötülük görürse onu eli ile hemen
değiştirsin. Eğer gücü yetmezse diliyle, bunu da yapamazsa kalbiyle (onu reddetsin, ona karşı koysun ki) bu
(sonucu) imanın en zayıf derecesidir.”(1/445)
“Hakkı bilen kişinin gerçeği söylemesine insanların heybeti engel
olmasın.”(1/445)
“Ashabım yıldızlar gibidir. Hangisine tâbi olsanız hidayete erersiniz.”(1/458)
(Birinci Cildin sonu.)
<devam edecek>
İstanbul
- 12.11.2002
http://sufizmveinsan.com
|