Resullullah
(s.a.) Efendimiz bundan sonra , bir başka
bir mevzuu sordu. İblis
de cevap verdi .
__ Rabbinden neler talep ettin?
__ On şey talep ettim.
__ Nedir onlar ya lain ?
__ Şunlardır
:
Allah'tan
diledim ki, beni ademoğullarının
malına ve evladına
ortak ede. Bu ortaklık
talebimi yerine getirdi. Ki bu :
“ Onlara ortak ol... Mallarına
ve çocuklarına . Onlara
vaad et. Halbuki şeytan
onlara gurur vaad eder...” (17/64) Ayet-i Celilesi ile sabittir.
Her besmelesiz kesilen hayvan etinden yerim , faiz ve haram karışan
yemeklerden yerim. Şeytandan
Allah'a sığınılmayan
malın da ortağıyım.
Cinsi münasebet anında,
Allah'a şeytandan sığınmayan
kimse ile birlikte hanımı
ile birleşirim. Ve o her
birleşmeden hasıl
olan çocuk , bize itaat eder. Sözümüzü dinler.
Her kim hayvana binerken , helal yola gitmeyi değil
de , aksini isteyerek binerse , bende onunla beraber binerim. Yol arkadaşı
ve binek arkadaşı
olurum. Bu da Ayet-İ
Kerime ile sabittir. “ Onlar üzerine süvarilerinle , piyadelerinle
yaygara çıkart… ”
(17/64)
Allah-ü
Teala'dan diledim ki : Bana bir ev vere. Bu dilediğim
üzerine hamamları bana
ev olarak verdi.
Diledim ki bana bir mescid vere. Pazar yerlerini bana mescid yaptı.
Benim için bir okuma kitabı
vermesini istedim. Şiirleri
bana okuma kitabı olarak
verdi.
İstedim ki ; bir ezan
vere , Mezmurları verdi.
Diledim ki ; bana bir yatak arkadaşı
vere. Sarhoşları
verdi.
Diledim ki ; bana yardımcılar
vere. Bunun içinde kaderiye mensuplarını
verdi.
İstedim ki ; bana kardeşler
vere. Mallarını
boş yere israf edenleri
verdi. Bir de masiyet yoluna para harcayanları.
Bunlar da şu Ayet-i
Kerime ile sabittir :
“ O kimseler ki ; mallarını
boş yere harcarlar...
Onlar şeytanın
kardeşleri olmuşlardır.”
(17/27)
Bir ara Resullullah (s.a.) Efendimiz şöyle
buyurdu :
__ Eğer söylediklerini,
Allah'ın kitabındaki
ayetlerle ispat etmeseydin, seni tastik etmezdim.
Bundan
sonra İblis devam etti :
__ Ya Muhammed , Allah'tan diledim ki ; ademoğullarını
ben göreyim ; ama onlar beni göremeyeler. Bu dileğimi
de yerine getirdi.
Diledim ki ; ademoğullarının
kan mecralarını
bana yol yapa ; bu da oldu. Böylece ben, onlar arasında
akıp giderim. Gezerim.
Hem de nasıl istersem.
Bütün bu isteklerimi verdi.
__Hepsi
sana verildi, buyurdu Hz.Muhammed.
__Ve
ben bu hallerimle iftihar ederim. Sonra şunu
da ekleyeyim ki ; benimle beraber olanlar , seninle beraber olanlardan daha
çoktur. İşte, böylece
kıyamete kadar , ademoğullarının
ekserisi benimle beraber olurlar.
Bundan
sonrasını
İblis şöyle
anlattı :
__Benim bir oğlum vardır.
Adı, ATEME 'dir. Bir kul
, yatsı namazını
kılmadan uyursa gider ;
onun kulağına bevleder.
Eğer böyle olmasaydı
; imkan yok , insanlar namazlarını
eda etmeden uyuyamazlardı.
Benim bir oğlum daha vardır
ki ; onun adı da MüTEKAZİ
'dir. Bunun vazifesi de ; yapılan
gizli amelleri yaymaya çalışmaktır.
Mesela bir kul , gizli bir taat işlerse
ve bu yaptığını
da gizlemeye çalışırsa
MüTEKAZİ onu dürter. En
sonunda o gizli amelin yayılmasına
ve açığa çıkarmaya
muvaffak olur. Böylece ; Allah-ü Teala onun yüz sevabından
doksan dokuzunu imha eder. Çünkü bir kulun yaptığı
gizli bir amel için tam yüz sevap verilir.
Sonra, benim bir oğlum
daha vardır . Onun adı
da KüHAYL’ dir. Bunun işi
de , insanların gözlerini
sürmelemektir. Bilhassa , ulema meclisinde ve hatip hutbe okurken. Bu sürme
onların gözüne çekildi
mi , uyuklamaya başlarlar.
Ulemanın sözlerini işitmezler.
Böylece hiç sevap alamazlar.
Bundan sonra İblis şöyle
anlattı :
__ Hangi kadın olursa
olsun. Onun kalktığı
yere şeytan oturur. Sonra
kadının
kucağında mutlaka bir şeytan
durur. Ve onu , bakanlara güzel gösterir. Sonra o kadına
bazı emirler verir.
Mesela :
“ Elini kolunu dışarı
çıkar, göster.”
der. O da bu emri tutar. Elini
kolunu açar, gösterir. Bundan sonra , o kadının
haya perdesini tırnakları
ile yırtar.
İblis bundan sonra
Resullullah (s.a.) Efendimiz ' e kendi durumunu anlatmaya başladı
:
—Ya Muhammed, bir insanı
delalete sürüklemek için elimde bir imkan yoktur. Ben ancak vesvese
veririm. Ve bir şeyi güzel
gösteririm. O kadar. Eğer
delalete sürüklemek elimde olsaydı
, yeryüzünde ;
“ İlah
yoktur sadece Allah vardır
ve Muhammed Allah'ın resülüdür.
”
diyen herkesi , oruç tutanı
ve namaz kılanı
hiç bırakmazdım.
Hepsini delalete düşürürdüm.
Nasıl ki senin elinde de
, hidayet nevinden bir şey
yoktur. Sen ancak Allah'ın
Resulusun. Ve tebliğe
memursun. Şayet hidayet
elinde olsaydı, yeryüzünde
tek kafir bırakmazdın.
Sen Allah'ın halkı
üzerinde bir hüccetsin. Ben de, kendisi için ezelde şekavet
yazılan kimselere
sebebim. Said olan kimse , taa , ana karnında
iken saiddir. Şaki olan
da , yine ana karnında
iken şakidir. Saadet ehli
kılan da Allah , Şekavet
ehli kılan da Allah .
Bundan sonra Resullullah (s.a.) Efendimiz şu
iki Ayet-i Kerimeyi okudu:
“ Bunlar, taa sonuna kadar böyle
değişik
şekilde devam edecek...
Ancak Rabb’ ın
esirgedikleri hariç...” (11/118-119)
“
Allah'ın emri behemehal
yerini bulan bir kaderdir. ” (33/38)
Bundan sonra Resullullah (s.a.) Efendimiz , İblis’e
şöyle buyurdu :
__ Ya Ebamürre , acaba senin
bir tevbe etmen ve Allah' a dönmen mümkün değil
mi ? Cennete girmene kefil olurum.
Bunun üzerine İblis şöyle
dedi :
__
Ya Resullullah , iş
verilen hükme göre oldu. Karar yazan kalem de kurudu. Kıyamete
kadar olacak işler
olacaktır. Seni
peygamberlerin efendisi kılan,
cennetin ehlinin hatibi eyleyen ve seni halkı
içinden seçen ve halkı
arasında bir gözde
yapan; beni de şakilerin
efendisi kılan ve
cehennem ehlinin hatibi eyleyen Allah'tır.
Ve O, bütün eksik sıfatlardan
münezzehtir.
Ve İblis cümlelerini şöyle
tamamladı :
__ İşte bu söylediklerim
sana son sözümdür. Ve bütün söylediklerimi de doğru
dedim.
Evvel
, ahir , zahir, batın ,
alemlerin Rabb’ı olan
Allah' a hamd olsun.
Efendimiz Muhammed Nebi’ ye Allah salat eylesin. Keza onun ailesine de
ashabına da...
Amin
!
11.06.2002
http://sufizmveinsan.com
|