Değerli
Dostlarım;
Millet
olarak okumayı hâlâ alışkanlık haline getirdiğimiz söylenemez.
Okumanın “boş vakit eylemi” olarak, yarışmalarda hobi
olarak müzikle yan yana zikredildiği bir ülkede; bu alışkanlığı
kazanmak hayli vakit alacağa benzer. Nacizane, düşünen
beyinlere okuyabildiklerimi
ikram
etmeyi bir vazife addederek, Mesnevi okuma notlarımdan sonra,
yeni bir kitaptan, görebildiklerimi sizlere takdim etmek
istiyorum. İslam ümmetinin yetiştirdiği büyük âlimlerden
İmam Gazali’nin “Tevhid ve Ledün Risaleleri” adlı eseri
Serkan-Yusuf Özkan Özburun tarafından dilimize akıcı bir
tercüme ile kazandırılmış ve Furkan Yayınları’ndan çıkmış.
İşte eserden aldığım notlar:
*”La
ilahe illallah benim kalemdir. Bu kaleye giren, azabımdan
kurtulur” (H. Kudsi)
*Nasıl
ki ateşi anmak dili yakmıyor, suyu anmak boğmuyor, ekmeği
anmak doyurmuyor, kılıcı anmak kesmiyorsa aynı şekilde,
Kelime-i Tevhidi sadece dille söylemek de kişiyi kötülüklerden
alıkoymaz!..
*Âleme
iki kısımda bakıyoruz:
Âlem-i
Fazl:Tevhidi hem suret hem de manâ ile yaşayarak ahireti
kazananların âlemi.
Âlem-i
Adl:Tevhidi dille ve suretâ yaşayanların küfre batarak
kurtulamayanların, son durakları cehennem olanların âlemi.
*Her
daim “La ilahe illallah” diyerek eğer kalbinde mana meyvesi
oluşmuşsa, Allah’tan başkasına sığınman, başkasından
korkman ve yardım istemen gerekmez.
*Kelime-i
Tevhid’i kalben yaşayan Mü’min, ruhen yaşayan Âşık, Sırren
yaşayan Kâşiftir. Birinci grup Avam, ikincisi Havass, üçüncüsü
Havassul Havass’tır.
*Mahlukat
içinde daha azametli ve faziletli oluşumuz; mükellef oluşumuzdandır.
*Tevhid’i
sermaye yap; azığa, bineğe, emniyete ihtiyacın var ise
fakirliği azık, kırık kalbi binek, zikri emniyet edin.
Muhabbetullah’ı tek dost bil. Yolculuğunun gayesi O’na
varmak olsun.
*Bilmediğini
söyleme, anlamadığını anlatma.
*Kalb,
yaratılmış hiçbir şeye köle olmaz. Hiçbir şey onu çalamaz.
Çünkü kalb, Hak’tan gayrı ile ünsiyet kurmaz. Sadece
zikirle tatmin olur. Kalb bu hali ile hür bir insana benzer.
Nefs ise; şehvet ve zevkle tatmin olur. Hemen onlara teslim ve
esir olur. Nefs alınan satılan bir köle gibi alçak ve
zelildir.
*Tevhid
Ağaç ise; kökü tasdik,gövdesi ihlas, dalları
amel,yaprakları sözlerdir. Ağacın en değersiz yeri
yaprakları ise sözlü iman da imanın en değersiz, en düşük
seviyesidir.
Tevhid Ağacı’nın meyvesi; tevbe-zühd-takva-iffet-tevekkül-teslimiyet-Allah’a
güven ve zahiri batıni tüm güzel huylardır.
*Bu
ağacı yalan ve kötülük toprağına diker, riya ve nifakla
sular, kötü amelle korur, ahdi bozmakla büyütürsen, vefasızlık
yağmuru akar ve ona kötü söz aşılanır. Yaprak dökülür,
gövde çürür, kökler kurur ve bir gün kader rüzgârı onu
paramparça eder.
*Nimete
şükür nimeti artırır, basireti açar, berekete sebep olur.
Nankörlük ise;helakı düşüşü, azabı getirir.
*Adli
Varlığın yedi kısımdır: His-Meşguliyet-Heva-Nefs-Nefs
Bozukluğu-Beşeriyet Huyu-Hırs.
Fazli
Varlığın sekiz kısımdır: His-Fehm-Akıl-Gönül-Kalb-Ruh-Sır-Hikmet.
Adli
huylar yedi, cehennem de yedi kısım. Fazli huylar sekiz,
cennet de sekiz kısım!..
*Evliya’nın
dört makamı vardır: Hilafet-i Nübüvvet-Hilafet-i
Risalet-Hilafet-i Ulu’l Azm-Hilafet-i ulu’l Istıfa.
Birinci makam Âlimlere, ikincisi Velilere, üçüncüsü
Ricalullah’a, dördüncüsü Kutublara aittir.
*Nefs
Âlemi asilerin, Beşeriyet Âlemi kâfirlerin, Tabiat Âlemi münafıklarındır.
*Kalb
Âlemi Müridlerin, Ruh Âlemi Sıddıkların, Sır Âlemi
kendini geçerek iradeyi soyunarak Allah’a yönelenlerindir.
*Kalb
Âlemi tevbekârın, Ruh Âlemi Allah’ı sevenlerin, Sır Âlemi
Ariflerindir.
*Sırlar
Âlemine varırsan, gaybî sırlar sana aralanır, sırların
bakire gelinleri ile evlenirsin. Gelini sadece damat tanır, sırları
da sadece sen görürsün.
Mehmet DOĞRAMACI
İstanbul - 21.01.2003
asitane1967@yahoo.com
http://sufizmveinsan.com
|