Vahiy kelimesi,
“Gerçek Söz” demektir, “Gerçeği, Gerçek ile bildirmek” demektir.
Vahye- Gerçeğe,
gerçek bilgiye dayanmayan her söz-fiil, Hevadır.
Heva, Vahye
(Gerçeğe) dayanmayan Her Şeydir.
Vahiy
kelimesinin Tam karşılığı “Gerçek Söz – Kavlul Hakk” tır. Haşa,
ne olduğu belirsiz ilhamlar değil, Gerçekliği açık ve kesin bir
bilgidir. Gerçek açıklamalardır. Kur’an’da İSA ismi ile
temsil edilmiştir.
Neyin Gerçek
(Vahiy) , Neyin Heva (Batıl) olduğunun bilincini de Kur’an
verir.
Bu bilinç,
Kur’an’ın “Furkan – Fark ettiren” özelliğidir. Ona
muhatap olan insana verilen Hak ile Batılı ayırma kabiliyetidir.
Büyük, daha
büyük mucize arayışı, göz önündeki mevcut muhteşem mucizelerden
gafil olma durumu ile beraber gelir.
Mevcut
mucizelerdeki (Ayetlerdeki) ihtişamı görmeyenin TATMİNSİZliği,
Allah’ı açıkça görme talebine kadar gidiyor.
Halbuki sağlıklı
Kalbler, Kur’an’da açıklanan ve Kainat kitabında açıkça görünen
Allah’ın Ayetleriyle Tatmin-Mutmain olmalıdır. Aksi halde,
hastadır. Başka şeylerle asla tatmin olmaz, ancak hastalığı daha
da artar.
Ayetler
arasındaki bağlantıların gözlemlenmesi ile önemli bir açıklama
ortaya çıkmaktadır. Böylece, Ayetlerin birbirini açıklama ve
gerçeği açıkça ortaya koyma (beyan) özelliği vardır.
Bir örnek:
Kitapta bir
Sinek örneği verilmiştir ve bu örneğin “İşitilmesi”
emredilmiştir.
22:73. Ey
insanlar! (Size) bir misal verildi; şimdi onu İŞİTİN: Allah'ı
bırakıp da taptıklarınız, bunun için bir araya gelseler bile bir
SİNEĞİ dahi YARATAMAZLAR. Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu
ondan geri de alamazlar. İsteyen de âciz, kendinden istenen de!
Sinek örneği ile
vurgulanan şudur; Allah’tan başka taptıklarınız, bir sineği
YAPAMAZLAR. ÇÜNKÜ, bunu yapmak için gereken vasıfları YOK. Bu
vasıflar; BİLGİ, TEKNİK, Hesap ve
İnşa
kabiliyetleridir. Bunların yaratma kabiliyetleri YOK.
Bu Kabiliyetler,
verilen örneğin hemen öncesinde ve sonrasında vurgulanıyor. 1-
İLİM ve 2- KUDRET şöyle ki;
22:70. Bilmez
misin ki, Allah, yerde ve gökte ne varsa BİLİR. Bu, kitapta
mevcuttur. Bu Allah için çok kolaydır.
22:74. Onlar,
Allah'ın KADRİNİ hakkıyla Takdir edemediler. Hiç şüphesiz Allah,
çok kuvvetlidir, çok üstündür.
Dikkât edilirse
verilen örnek ile Ondan başka yaratıcı olmadığı açıkça
görünmektedir.
İşte Allah’tan
başka yaratıcılar dedikleri şeylerin her birine DİKKÂT edin;
bunların yapıcılık
yönünden birer HİÇ
olduğunu görün. Bunların ilmi yok, tekniği yok, hesap yapamaz,
tasarım kabiliyeti YOK. Bunların yaratıcılar olmadığını görün,
hissedin (işitin) .
Her şeyi bilen,
her şeye Kadir bir tek yaratıcı olarak Allah’ı kabul etmeyenin
Yaratılışı izah etmek için sarıldığı yaratıcı unsurlar geçersiz
ve dayanaksızdır. Bunların bir şey yarattığına dair bir delil
yoktur. Bunlar yaratılışta kullanılan, kendileri de yaratılmış
melekelerdir.
Modern!
Anlayış!?, Bunları “yaratıcılar” olarak insanlığın önüne
getiriyor. Diyorlar ki, biz bunlara “tanrı vizyonu” vermiyoruz.
Fakat yaratan bunlar! diyorlar. Halbuki bunları Allah’tan başka
yaratıcı ilan etmek için onlara “tanrı vizyonu” vermeye gerek
yok. İddia öyle.
“Efendim şüphen
mi var ki açıklamaya çalışıyorsun” denmesin, Çünkü Kur’an’ın
temel davası budur. İşte Gerçek, işte Gerçekle bildirilen beyan
budur:
La ilahe illa
HU
İbadet etmek,
Tapınmak değildir.
Kişinin gelecek
hayatını üzerine bina ettiği düşünce,
“KİME” ait ise;
kişi ona ibadet ediyor demektir. Çünkü O düşünceye göre
kendisini ve geleceğini bina ediyor. Yaratılışı Allah’tan başka
sebeplere dayandıran kişi, Allah’tan başka yaratıcı unsurlar
uydurup onlara ibadet halindedir.
Gerçeği
görmeyenler Kördür, Sağırdır. Vahiy, Körlerin gözünü açan, ölü
kalpleri dirilten, gerçeğe dayanan, gerçek açıklamalardır. İsa
ile misal edilen Gerçek sözlerdir. Allahın Kitabından-İlminden
alınan Gerçektir yani Vahiy dir.
Kur’anın Tevhid
ve Islah mücadelesi, sadece eski çağlarda putlar icat ederek
bunlara ilkel tapınma ile tapınan putperestlere değil, aynı
zamanda yaratılışı başka melekelere bağlayan çağdaş
putperestleredir. Başka yaratıcı uyduran körleredir.
Aynı zamanda
Allahın yolunu saptıran, aslında inanmayan, onun yoluna
çöreklenip çarpıtan Batıl (Heva) ehli bozguncularadır. Hâlis
İslâm, Kaynağı Sadece Vahiy (Gerçek ve Gerçek bilgi) olan
Allahın dinidir.
İsa’ya yapılan
eziyetler, Kur’anın gerçek açıklamalarına yapılan eziyetlerdir.
Üstelik bunu yapanlar kendilerini doğru yolda zanneden, aşırı
dindar görünümlü, kalpleri katılaşmış insanlar ve bunları körü
körüne takip eden düşünmeyen çoğunluktur.
“Zubâben” ve
“Baudaten” kelimeleri “Sinek” anlamında iki benzer kelimedir.
Benzer kelimeler arasında kurulan bağlantıdan bir açıklama
ortaya çıkar. Mesela benzer sinek kelimesi Bakara suresinde de
geçer ve yakın ayetlerde “eğer şüpheniz varsa benzer bir Suret
getirin” denir. Burada dahi Yapmak fiili önerilir. Çünkü İlahi
kitap olan Kainattaki ve Kur’andaki suretlerden birini (ondan
kopya almadan) yapmak için her şeyi bilmek ve her şeye kadir
olmak gereklidir.
Aynı zamanda
ilahi kitap içindeki suretlerin “ondan başkalarınca
yapılamayacağı” gerçeğinden çıkan bir diğer sonuçta şudur:
Kainat Allah’ın
Gerçek bir kitabıdır. Ondaki bilgiler gerçek birer dayanaktır,
Ayetler, Suretler, Yasalardır.
Çünkü İlahi
Kitap içindeki bir sureti yapabilmek için, yapanda her şeyi
yapabilecek Bilgi (İlim) ve Kudret (Teknik) bulunması şarttır ve
ondan başka yaratıcı unsur denilen kavramlarda bu kabiliyetler
YOKTUR.
İbret vericidir
ki; işte yaratıcılar denilen Melekeler; Enerji, Hareket,
Materyaller gibi büyük putların en çok bulunduğu mekanlar, büyük
cehennemler olan Yıldızlardır. “Gerçeği örtenler ve Allah’tan
başka tapılanlar cehennemdedir”
Varlık ve Hayat
Kitabı olan Kainat, İlahi bir kitaptır ve Diğer yazılı Kitaplar
onunla birlikte ve bağlantılı olarak düşünülmelidir. Her iki
İlahi kitap birbirini açıklamaktadır. Aksi halde "emredilen
bağları" koparmış oluruz ve araya başka sözler "Heva-Batıl"
girer.
28:49. De ki:
Eğer doğru sözlüler iseniz, Allah katından bu ikisinden daha
doğru bir kitap getirin de ben ona uyayım!
Vahyi (Gerçeği)
işitmek ve anlamak için, gerçek sözle (Vahiyle) bildirilen Bu
büyük “Gerçek” gereği gibi işitilmeli ve hissedilmeli derim.
Ondan başka
yaratıcı YOK. İlahi kitabı yazan, yasaları koyan, öğreten,
bildiren Odur.
“….Müminler Onun
Rablerinden gelen “Gerçek” olduğunu iyi bilirler….” (2:26)
Vahiy, “Gerçek
söz” demektir. Onun tersi Heva ise, Belirsiz Dayanaksız
Şeylerdir.
Turgut Sak
İstanbul-23.11.2004
http://sufizmveinsan.com
|