Kültür
(culture: hars) kelimesinin köklerine indiğinizde, Lâtince
“cultura”’yı yakalarsınız. Bu hem “ziraatte
bitkilerin yetiştirilme usûllerini” anlatan hem de “bilgi
ve hayat tarzı birikimi” anlamına gelen bir kelimedir. Hâlâ
da tıpta bu anlamıyla kullanılır mâlûm: Bakteri veya virüs
kültürleri gibi. Homo sapiens sapiens’in tekâmülü
(evrimi) süresince, gezgin-avlayıcı topluluklardan yerleşik
ve ziraatle uğraşan câmialara geçişin seyahatini çağrıştırır.
Atalarımızda yerleşik düzenle beraber güneşin doğuşu ve
batışı, mehtâbın dönüşümleri, mevsimlerin seyri gibi
konularla ilk bilim-öncesi ilgilenişler filizlenmiş, bu
vesileyle de politeizmden monoteizme sürecek dinî öğretiler
seyahati başlamıştır.
Kültün
kültüre istihâlesi kolay bir iş değildir; kendi
arketiplerini imâl ederek, asırlar hattâ bin seneler zarfında
teşekkül eder bir kültür. Doğal ayıklanma ve yok olup
gitme sürecine mağlûp olmayan kültürler, kendi iç
evrimlerini sürdürebilen ve negantropi yapabilenlerdir. Bu süreç
içerisinde de Darwiniyen değil, Lamarckiyen adaptasyonlar tâyin
edici rol oynar: Rüzgârı geri estiremezsen, yelkenini ona göre
ayarlamalısındır.
Gazâli’nin
içtihad kapısını kapatmasıyla tükenişe geçen İslâm dünyâsında
yer alıp da, Doğu ile Batı arasında mevzîlenmiş tek ülke
Türkiye’dir ve Gâzi’nin inkılâplarıyla
kültürel bir sıçrama yaparak, harsî bir karadeliğe girip
öbür uçtan çıkmıştır. Arap’ın devesinden inip Garb’ın
trenine binme seyahati sırasında kantarın topuzu bâzen kaçmıştır.
Senelerce hâlis Türk-Osmanlı musıkîsi yasaklanınca, türkülerin
“kesmediği” kasabalı ve şehirli câmianın arayışlarına
Arap şarkılarına yazılan Türkçe sözlerle uydurulan bir kült
hâkim olmuş, kapıdan kovulan Arabizm, bacadan ve sui
generis sehven girmiştir. Batı’da haysiyetli bir müzik
tarzı olan “Arabesque” bizde anominin, yozlaşmanın,
kayboluşun hüznüdür.
O
hüzün on senelerdir yapılan hatalar ve basiretsizlikler
zinciri sonucunda varoşları doldurdu, azınlıktan mevzî çoğunluğa
tahvil oldu. Müstevlî ve habis bir kültürel “mem” hâlini
aldı. Seçim sistemi azınlığın çoğunluğa rağmen
iktidara gelmesine müsaade ettiği için, şimdi de muktedir
oldu. Ya evrilecek, sevineceğiz ya da devrilecek, gene on sene
kaybedeceğiz.
Allah
sonumuzu hayreylesin!
İstanbul
- 19.11.2002
http://sufizmveinsan.com
|