Avrupa Şampiyonası Ardından...

    

Büyük ümitlerle Avrupa şampiyonasına katılan takımımız, hüsranla döndü.
Neden böyle oldu?
Maalesef Dünya şampiyonasında meydana gelen doymak bilmeyen egoizm  bu şampiyonada da tekrarlandı. Takımımız, gerek hücumda gerek müdafaada takım oyunu yerine bireysel oyunu tercih etti.                                                                                                    Bireysel oyun oynanırken, gerekli performansı ortaya konamadı. Bence oyuncular, duygusal davranıp “ben kurtarırım” düşüncesiyle hareket ederek oyun sistemine uymadıklarından bu sonuç doğdu. Kenar yönetimi de bu gidişatı seyretti.


Ne yapılması gerekirdi?


İdmanlarda takım oyununu benimseten çalışmalar yapılmalı, ilk beşte oynayan her bir oyuncuya ayrı bir set düzeni kurulmalıydı. Böylece, oynayanlar kendilerine de top geleceğini bilip bireysel ataklarda bulunmazlardı.                                                                                             Bu sisteme göre, hazırlık maçlarının daha  fazla oynanması gerekiyordu. Sisteme uymayanlar, daha kısa süre oynatılmalıydılar.                              Bu düzene göre oynayan, bol top çevirip boş adamı bulana kadar paslaşarak sonuca giden Litvanya, Avrupa şampiyonu oldu.
Bizim bir problemimiz de istikrarlı oyun kuruculara sahip olmamamız. Bu arada Ender de bu boşluğu iyi kapatacak görünüyor. Yaptığı hatalar, deneyimsizlikten meydana geldi. Ancak ilersi için oldukça  umut verici olduğu söylenebilir.
İnşallah, genç ve  bu kabiliyetteki elemanlardan meydana gelen ve benim/benim/benim demeyenlerden bir takım kurulur ve gelecek şampiyonalarda başarılı olunur.
 

Ömer Büyükaycan
Eski Milli Basketbolcü
İstanbul-
20.09.2003
http://gulizk.com

 


Üst Ana sayfa e-mail