Yapılan yeni bir çalışmada antibiyotik kullanımı ile göğüs kanseri riski artışı arasında bir ilişki bulundu. Ne kadar çok antibiyotik kullanılmışsa göğüs kanseri riski de o derece artıyor.
Çalışma 17 yıllık bir süre içinde 500 günden fazla (Yada 25 reçete den fazla) antibiyotik kullanan kadınların hiç kullanmayanlara oranla iki kat daha fazla göğüs kanseri riski altında olduğu,bu süre zarfında 1 ila 25 reçete arasında antibiyotik kullanan kadınlarda da riskin 1.5 kat arttığı tespit edildi.
Bu çalışma aslında antibiyotiklerin doğrudan doğruya kansere neden olduğu sonucunu çıkartmıyor. Bu kadınlar hormonsal düzensizlikler nedeniyle hem göğüs kanserine hem de antibiyotik kullanımı gerektiren enfeksiyonlara eğilimli olarak doğmuşta olabilirler.
Doktorların antibiyotik kullanımı ve göğüs kanseri oranının artışı arasındaki ilişkiyi açıklayabilecek hipotezleri şunlar.
Antibiyotikler barsak bakterilerin çalışmasını bozabilir,bu durum da kanser oluşumunu önleyen bazı gıdaların vücuttaki parçalanma durumunu etkileyebilir.
Antibiyotikler bağışıklık sistemini yada vücudun enflammasyona verdiği cevabı etkileyebilir. Bu durumun kanser oluşumuna etkisi olabilir.
Sık sık enfeksiyon geçiren kadınlar diğer kadınlarla mukayese edildiğinde daha sağlıksız olabilir. Bu da onların göğüs kanserine yakalanma şansını arttırabilir.
2000 yılında Finlandiya da yapılan bir çalışmada antibiyotikler ve göğüs kanseri arasında aynı ilişkiyi tespit etmişti.
Amerika birleşik Devletlerinde her yıl 200000 kadına göğüs kanseri teşhisi konuyor ve 40000 kadın bu hastalıktan ölüyor. Göğüs kanseri Amerika Birleşik devletlerinde kadınlarda kanserden ölüm sıralamasında ikinci sırayı alıyor.

Journal of the American Medical Association February 18, 2004;291(7):827-35

Amerikan Gıda ve İlaç Merkezi(FDA) Tavsiye kurulu 3 Şubat 2004 de yaptığı toplantıda depresyon ilacı kullanımının olumsuz etkilerine işaret eden bazı vaka örneklerini incelemeye aldı. Onlarca aile, yakınlarının,depresyon ilacı kullanımını ile ilgili olduğunu düşündükleri intihar ve cinayeti olaylarını anlattılar.
Bir aile 14 yaşındaki oğullarının yazmış olduğu mektubu kurula sundu. Bu genç 12 yaşında iken büyükbabasını öldürmüştü. Öldürme olayı gencin Zoloft adlı depresyon ilacını kullanmaya başlaması ve doktoru tarafından dozajın iki katına çıkartılması sonrasında gerçekleşmişti. Diğer bir aile 7 gün Zoloft aldıktan sonra kendini asan oğullarını anlattılar. Başka bir aile Paxil kullandıktan iki hafta sonra mutfakta kendini göğsünden iki kez bıçaklayarak intihar eden kızlarını anlattılar. Bu arada Effexor dozajı arttırıldıktan sonra yüksek güçlü bir tüfekle öğretmenini ve 23 öğrenciyi rehin alan gençten de bahsedildi.
Diğer bazı kişilerse toplantıda ilaçları övdü.
FDA tüm SSRI tipi depresyon ilaçları ile ilgili olarak bir araştırma başlattı. Bu araştırmada bu ilaçlarla ilgili olarak ilaç firmaları tarafından daha önce yapılan çalışmalar incelenecek ve ilaçlarla intihar arasında bir bağlantı olup olmadığı yeniden gözden geçirilecek.

http://www.heraldonline.com/local/story/3299472p-2945158c.html’ den alınmıştır.