Bilgi Yönetimi - 2

Özel bir şirketin genel müdürü, akşam eve geldiğinde, ilkokul çağındaki çocuğunun, bilgisayarda "Sims 2" oynadığını görür. İlk bakışta çocuğunun bilgisayar karşısında zaman geçirmesinden pek hoşnut değildir. Ama daha sonra, izlemeye başlar. Oyun, aile yönetimi ile ilgili bir strateji oyunudur. Amaç; oyunculara aile bütçesi, duygusal ilişkiler, eğitim gibi kavramları bir arada düşündürterek, farklı senaryolarda farklı davranış modelleri uygulamalarını sağlamaktır. Bu oyun, verilere dayanılarak bilginin yönlendirildiği, yaratıcılığın ve çözümleme yeteneğinin önemli olduğu bir oyundur. Bu oyun “bilgi yönetimi” oyunudur.

Yönetici, düşünmeye başlar. Kendi şirketinde geliştirmek istediği sistemle, gerek kamu alanında gerekse özel sektörde kullanılan yönetim modellerini karşılaştırır. Yüzünde tebessümle çocuğuna bakar ve içinden: "Bu oyunu bizim çalışanlara da oynatsak hiç fena olmaz" diye geçirir.

Aslında hepimiz oynuyoruz bu oyunu. Baba, anne, dede, çocuk, kardeş olmak fark etmiyor. Bilgiyi yönetmek hayatımızın her döneminde vardı. Günümüzde ise en önemli olgu haline geldi bilgiyi yönetmek. Teknoloji, dünyanın globalleşmesine de yardımcı olarak zaman, mekân, yaş, mevki, şan-şöhret v.s gibi kavramları ortadan kaldırarak, bilginin önemli olduğunu, dolayısıyla bilgi dolu bir beynin önemini vurgulamıştır. Örnek olarak bilgisayar korsanlarını (hacker) verebiliriz. Veya insanların ihtiyaçlarını internet üzerinden gidermeyi amaçlayan ve ilk fikri oluşturan kişiyi. Mesela internet üzerinden online alış-veriş, eğitim, ticaret… Bunları ilk düşünenlerden elbette ki, hemen bir etiketten veya ehliyetten bahsedemeyiz. Ancak bilgiden bahsedebiliriz. Ve bu bilgi öğrenilebilir bir şeydir.

Bilgi Çalışanları..
Bilgi yönetimi, kabaca, bilginin işletilmesi, yönetilmesi ve bunun için gerekli sistemlerin kurulması anlamına geliyor. Yaratıcılığa ve iletişime, iş hedeflerinin gerçekleştirilmesine hizmet edecek her türlü bilginin uygulamaya konmasına olanak tanıyor.
Bilgi Yönetimi ile işletmeciler ve yöneticiler, artık asıl servetin binalar, pazar payı ya da ürünler değil; çalışanların bilgi ve yetenekleri olduğunu kabul ediyorlar.

Bilgi Yönetimine nasıl gelindi?
21. yüzyıl şirketlerinin en değerli varlıkları, bilgi ve bilgi işçileri. Bilgi yönetimi, aslında yıllarca denenen yöntemler sonucunda ulaşılan son nokta. Bilginin takviyesi, deneyim, entelektüel varlık ve tüm bunların yönetimindeki eksiklikler, son elli yıldır geliştirilen yöntemleri tehdit ediyordu. İşte bu tehdit, günümüzde bilgi yönetimi olarak adlandırılan gelişme ile aşılıyor.

Bilgi yönetimi; kimi zaman basit bir bilgisayar oyununda, kimi zaman okulda, kimi zaman da şirket ve ülke yönetiminde belirleyici oluyor. Gerek günlük yaşamda, gerekse iş dünyasında bilgiye verilen değerin artırılması, hem ülkeye hem de bireylere farklı bir geleceğin kapılarını aralıyor. “Bilgiyi okuyan ve yönetenler” hemen kendini belli ediyor. Arkadaş çevresinde, işyerinde, mahallede, apartmanda v.s adeta bir teknik direktör gibi bilgiyi yönetme işlevlerini görüyoruz. İşte size iki farklı yer; Uluslar arası şirketlerde CEO adında kriz yöneticileri vardır. Bir arkadaş grubunda da bir yönetici mutlaka vardır.

Bilgiden değer yaratmak...
Toplumsal gelişmişlik, toplu bilginin kişi başına oranıyla belli olur. Batı, eğitime yüzyıllar önce önem vermeye başlamıştır. Bu; teknoloji, eğitim, sosyal hayat gibi alanlara da yansımıştır. Fransız Anayasası 220, ABD Anayasası 230, Londra Borsası ise 200 yıldan fazla zaman önce oluşturulmuştur. Amerika ve Fransa anayasalarının nasıl yollarla bu hale geldiğini hepimiz biliyoruz ki, bunlar tüm dünyaya mal olmuş çağlara damgasını vurmuş olaylardır. Ve şu anda yukarıda saydığımız alanlarda en iyi ülkeler bunlardır.

Bilgi ve gelir arasında da bağlantı vardır: G. Kore, Tayvan, Singapur, İrlanda ve İsrail gibi ülkeler, son elli yılda gelişmişlik düzeylerini artırdılar. Aynı sürede, aynı şekilde borçlanan, gelişmeye çalışan ülkelerden biri de Türkiye’dir. Fakat, sayılan diğer ülkelerle aramızdaki durum bellidir. Hızlı kalkınmada en önemli etken bilgi, eğitim, bilginin yenilenmesi, birikim ve teknik becerikliliktir. Bilgi ekonomisi, bilgiden değer yaratmaktır. Ürünlerin bilgi içerikleri önemlidir. Bir kg. iplik 1 dolardır, ama bir kg. kumaş 3-4 dolardır, çünkü bilgi ile ipliğe bir nitelik kazandırılmıştır. Bir üründe ne kadar bilgi kullanılırsa, ürünün hacmine ne kadar bilgi eklenirse, değeri o kadar artar. Bir otomobilin kilosu 100 dolar ise, bir dizüstü bilgisayarın kilosu 300 dolardır, çünkü dizüstü bilgisayarda daha çok bilgi vardır.

Eğer bir şirket, sadece kendi içindeki ve çalışanlarının sahip olduğu bilgiyi yönetirse; bu yıldızlara zıplayarak ulaşmak gibidir. Bilgi devriminin merkezinde internet vardır. İnternet sayesinde binlerce veri tabanına ve kaynakçaya ulaşabiliyoruz. Kurumların bilgi toplumuna yönelmeleri, dünyadaki tüm bilgilerden yararlanmayı bilmeleri demektir. İleri toplumlarda insan kaynakları yerine artık “Öğrenme Yöneticileri” çalışmaktadır. Bu yöneticiler, çalışanlarını geliştirmek ve bilgi seviyelerini artırmak için çaba harcarlar.

Görülüyor ki, bilgi bizim için en önemli şey ve onu kullanmak da ancak eğitimle olur. Eğitime daha çok önem vermeli ve en uygun bir biçimde, çağdaş bir eğitimle birbirimizi yetiştirmeliyiz.

Kaynaklar:
Focus Mart 2005
www.bilgiyonetimi.org

www.ikportal.com/hizmetlerimiz.asp
www.btvizyon.com.tr

İstanbul - 05.07.2005
http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail