Çıkan bir fotoğrafın,
Yalnızca seni düşünmek için
Kullandıklarımı değil,
Bütün sözcüklerimi değiştirmesi-
Eğer sen kendin yeni sözcüklerimin
Arasına düşseydin
Orada bunlardan
Olursa olsun, onlar bilirlerdi
Nasıl bir düzene gireceklerini

İyi ki annen baban ve kızkardeşin
Hiç aldırmıyorlar benim
Sıkıcı meraklarıma. Hiç başlamazlardı
Bana gönderdiğin aile fotoğraflarından
Birer birer ve teklifsizce
Dışlanmaktan, resimde
Yalnız sen kalıncaya kadar. Özellikle de
Ben sana doğru eğilip
Kendimden geçiyorsam mutluluktan.

Bana yönelen her bakışında
Ulaşamayacağım bir yer var.
Bunu düşündüğümde, şaşıp kalıyorum
Nasıl sana bu kadar
Yaklaştığıma. Gene de,
O yerlerden hiçbirinde
Olamasam bile, olsaydım eğer,
Bunun ne kadar olağanüstü

Olduğunu düşünürdüm, önemsiz
Birtakım işler yapardım,
Hiçbir şeyi değiştirmeden ya da
İyileştirmeden, yalnızca
Mutlu olmaktan başka.

Sık sık sana söyleyecek o kadar çok
Şeyim var ki. Bir oda dolusu insan
Sanki daracık bir kapıdan aynı anda
Çıkmaya çalışıyorlar gibi bir şey bu.
Örneğin bu sayfa - ne kadar yetersiz!
Sanki ben sana oradan bakmaya çalışıyorum
Ve gözlerim birbirinden uzaklaşıyor, ya da
Aralığından ağız dolusu esenlik dileklerim bile
Çıkamayacakmış gibi. Hem bütün bunlar
Seninle ilgili düşüncelerimin
Gereği olan coğrafyanın uçsuz bucaksızlığıyla
Karşılaştırılamaz.


Don Coles
İstanbul - 17. 05.2001
http://afyuksel.com


Üst Ana sayfa e-mail