Diyelim ki yeni
bir cep telefonu aldınız, üstelik sigortalı. İlerleyen günlerde
arkadaşlarınızla bir yerlere gittiniz. Gün içinde değişik
ortamlara girip-çıktınız. Bir cafeye, bara yahut sinemaya
gittiniz. Çok iyi vakit geçirdiniz, eğlendiniz, gezdiniz. Bütün
bu olanlardan sonra akşama doğru kafanızı kurcalayan ufak bir
fikir kıvılcımı oluştuğunu fark ettiniz. Biraz sonra bu fikrin,
saatlerdir çalmayan cep telefonunuzun oluşturduğu parazit
olduğunu anladınız. Heyecanla çantanıza-cebinize yöneldiniz.
Elinizi çantanıza-cebinize daldırdınız, fakat eliniz boşlukta
dolaşırken, cep telefonunuzun yerinde de yeller esiyordu.
Gittiğiniz yerlere baktınız, düşürmüş, unutmuş olabileceğinizi
varsayıp yerlere baktınız. Bir ara ödeme yapmak için çantanızı
açıp cüzdanınızı kullanmıştınız. Fakat cep telefonunuzu hiç
kullanmamış, dolayısıyla çantanızdan çıkarmamıştınız.
Korktuğunuz başınıza gelmiş, cep
telefonunuz gitmişti.
Kayıpları bir
kenara bırakalım. Çünkü konumuz çalınan
cep telefonlarının sigortalanması.
Hemen gerekli
yerlere telefon ettiniz. Fakat sergilenen tutum sizi şoke etti.
Sigortalı cep telefonunuz çalındı ise ve siz bu hırsızı fark
edip, yakalayıp, boğuşup, yaralamamışsanız, kendinizi
“tedbirsiz” davranmış sayılmaktan alıkoyamıyorsunuz ve para geri
ödemesini talep edemiyorsunuz.
Haber
Bilgisi:
Cep telefonu
distribütör firmaları, bir senelik sigorta kapsamını en az
ikiye çıkararak, çeşitli kampanyalar yaparak vermiş
oldukları bu hizmet nasıl işliyor biliyor musunuz? Beraberce bir
bakalım.
Geçtiğimiz
günlerde bir gazetede cep telefon sigortalarıyla ilgili bir yazı
vardı. Ve bu önemli bir konu olduğundan kayda değer buldum. Ve
oradan naklettiğim şu kısım oldukça önemli:
“Demir Sigorta’
dan Hakan Özcan’ la konuyu görüştük. Özcan bütün sorularımızı
içtenlikle yanıtladı ve cep telefonu sigortasında kırılma,
üzerinden otomobil geçmesi gibi durumlarda sigortalının
mağduriyetinin karşılandığını, ancak hırsızlık tanımının Türk
Ceza Kanunu’ndan farklı yapıldığını söyledi. Hakan Özcan’ dan
aldığımız bilgileri size aktaralım.
Minibüse
bindiniz, 15 dakika sonra indiğinizde cep telefonunuz çantada
yoktu, ya da bir restoranda yemek yiyorsunuz ve telefonunuz da
masanın üzerinde. Veya İstiklal Caddesi’nde yürüyorken, biri
hızlıca çantanızı kapıp kaçtı. Eğer bu olaylara bağlı olarak
hırsız sizinle boğuşmamış, sizi zorlamamış ya da yaralamamışsa,
sigortalı da olsanız size para ödenmesini beklemeyin. Çünkü
bunların hepsi sizin tedbirsizliğiniz olarak yorumlanıyor.
Sigortanın
ruhunda bu gerçek vardır. Sigortalı, malına sahip çıkmalıdır.
Hırsızlık sigortaları, özellikle cep telefonunda suiistimale
açıktır." Diyor.
Bir bakıma doğru
aslında bu söylenilenler; zira insanoğlunun bazen istediği şeyi
elde etmek için kimi akla gelmez farklı tutumlara
girebildiklerini bilmekteyiz. Bazı internet siteleri, kredi
kartı ile yapılan alış-verişler için bazı ülkeleri etiketleyip,
oradan yapılan başvuruları geçersiz kabul ediyor. Ceza kanunları
bir hırsız tanımlaması yapmış, bu kategoriye giren davranışların
karşısına çıkmış. Görüldüğü üzere, bazı kurallar ilk başta garip
gelse de üzerinde düşündükçe haklılığını iade ediyorsunuz bu
düşünceye.
Öte yandan cep
telefonunuz çalındığında farkında değilseniz, büyük ihtimalle o
gün, sizin için bir kayıpla geçmiştir. Diyelim ki hırsızı
gördünüz, peşinden koşup yakalayamazsanız hızlılaşıp canınızı
yakan kalp çarpıntıları yanınıza kâr kalacaktır.
Yapılması
gereken öyle görünüyor ki, cep telefonunuzu tıpkı bedeninizin
bir parçasıymış gibi sahip çıkmanız, üzerine imtina etmeniz.
Artık telefonlar masaların üzerinde fazla dolaşamayacak gibi
geliyor, ne dersiniz?
wolkan98@hotmail.com
İstanbul
- 30.12.2003
http://gulizk.com
|