Büyük değişimler dönemi: 2008-2012
 Hakan Kırkoğlu  




  • Üç yavaş gezegen, Uranüs, Neptün ve Pluton burç değiştirirken, hepimizi derinden etkileyecek gelişmeler beklemeliyiz. Özellikle insan-doğa ilişkisi test edilecek

    Tarihte kritik görülen bir döneme doğru ilerlemekteyiz. Üç büyük gezegen 2008 yılından başlayarak 2012 yılına kadar burç değiştirmiş olacak. Yavaş hareket eden gezegenlerin hareketleri her zaman dikkat çekici olmuş, toplumsal, kültürel trendlerin yeni yönlerine işaret etmiştir. Bu gezegenlerin aralarında yaptıkları açılar da sosyal değişimlere ve büyük çalkantılara işaret etmiştir.
    2008 yılında Pluton Oğlak burcuna, 2010-2011 geçişinde Uranüs Koç burcuna, Neptün de 2011-2012 arasında Balık burcuna geçmiş olacak. Üç gezegenin de burç değiştiriyor olması tarihte keskin gelişmelerin, yeni yönlerin ve başlangıçların ortaya çıkışını gösterecek.
    Yavaş hareket eden gezegenlerin arasındaki açılara bakacak olursak, 2012-2013 yılları arasında Uranüs'le Pluton arasında kare açı oluşacağını göreceğiz. Bu yıllarda Uranüs Koç burcuna, Pluton ise Oğlak burcuna yerleşmiş olacak.
    Bu iki gezegen yıllar önce, 1965-1966'da Başak burcunda yan yana gelmişti. 1965-66 yılları tarihte başkaldırılar dönemi olarak bilinir. Gençlik hareketleri, toplumda değişimi dile getiren akımlar bu dönemde karşımıza çıkar. Bu aynı zamanda endüstrileşme ve bireyin çalışma koşulları açısından devasa değişikliklerin gündeme geldiği, teknolojinin emeğin yerini daha fazla aldığı, otomasyonun ve bilgisayarların gelişiminin hızlandığı dönemdir.

    Dengeler bozulacak
    Kuşkusuz, unutmamamız gereken bir diğer unsur da insan-çevre ilişkisidir. Ağır endüstri atıklarının ekolojik dengeleri bozacağı endişesiyle yeşiller hareketinin ivme kazanması da bu iki gezegenin birleşimi döneminde şekillenmiştir.
    2008 yılında Pluton'un Oğlak burcuna geçişi ile birlikte, dünyada büyük devletler, büyük organizasyonlar, endüstriler ve uluslararası şirketlerin yapısında güçlü değişimler bekleyebiliriz. Oğlak insan yapımı hiyerarşik organizasyonları, devletleri ve kâr odaklı kuruluşları temsil eder.
    Ardından 2010-2011 yıllarında Uranüs Koç burcuna geçince, dünya tarihi açısından çok hızlı gelişmelerin, girişimlerin ve öne çıkışların yaşanacağı, yeni dengelerin kurulması gereken bir döneme girmiş olacağız.
    Koç bireyi, bireysel girişimi ve insanın hayatta kalma mücadelesini simgeler. Bu durumda büyük organizasyonlar ve devletlerle bireysel girişimler arasında şiddetli bir çatışmanın yaşanacağını söyleyebiliriz. Bu durum bize George Orwell'ın "1984" romanında çarpıcı biçimde anlattığı gibi, birey ile devler arasında ya da kişisel irademizle, bizi kısıtlayan, kontrol etmeye çalışan güçler arasındaki savaşı göstermektedir.
    Eğer 1965-66 yıllarında tohumları ekilen dengeler kontrolden çıkarsa, örneğin endüstrileşmenin ekolojik dengeleri bozduğu gerçeği görülemezse, Uranüs-Pluton karesi altında bu dengenin iyice bozulacağına tanık olabiliriz.
    Artık sonuçlarını iyice görmeye başladığımız global ısınma buzulların erimesi ve iklimlerin bozulmasını hızlandırıyor. Ozon tabakasının delinmesi atmosferde sera etkisi yaratarak doğanın kendisini onarmasına izin vermiyor. Ancak pek çok ülke, ülkemiz de dahil olmak üzere, sanayi gazlarının kontrol edilmesi yönünde imzaya açılan Kyoto sözleşmesini henüz onaylamış durumda değil. Eğer bir an önce çevremizi ve doğayı koruyacak önlemleri almazsak, 2012-2013 yıllarında büyük acılara ve felaketlere hazırlıklı olmalıyız.

     

    web: www.hakankirkoglu.com
    e-mail: hkirkoglu@superonline.com

    İstanbul-12.02.2007
    http://sufizmveinsan.com

    Bu yazı http://www.hakankirkoglu.com' dan Alınmıştır


    Üst Ana sayfa e-mail