DÜZ ORANLI VERGİ MUTLULUĞU

Devletin üstlendiği görevleri gereği gibi yerine getirebilmesi, çeşitli kaynaklardan sağlanan kamu gelirlerine bağlıdır.Bu kaynaklar içinde en geniş ve en sağlam olanı vergilerdir. Günümüzde vergi ile ilgili tartışmalardan birisi de vergilere uygulanan oran yapısı ile ilgilidir.Bu tartışmalar, vergi matrahına uygulanan oranların düz, artan ya da azalan oranlı olması üzerinedir.

Bugünkü gelir vergi sistemimizde uygulanmakta olan artan oranlılıkta vergiye tabi kazanç yükseldikçe kademeli olarak uygulanan oranda artmaktadır.Bunun anlamı yüksek gelir elde edenlerin düşük gelirlilere göre gelirlerinin oransal olarak daha yüksek kısmını vergi olarak vermeleridir.Günümüzde “flat tax” olarak adlandırılan ve düz oranlı vergi olarak bilinen uygulamada ise her bir vergi mükellefi gelirinin aynı oranını vergi olarak vermektedir.

Gelir veya tüketim vergiye tabi geliri yani matrahı oluşturmaktadır.

Düz oranlı verginin en temel özelliklerinden biri, basitliğidir.Düz oranlı vergi, vergi kanunlarının daha kolay anlaşılması yanında,vergi kurallarına uyum maliyetlerinin de düşük olmasını sağlamaktadır Düz oranlı vergide, bir ekonomik kaynaktan tek bir oranda vergi alındığından ve muafiyet ve istinalara yer verilmediğinden, politik nedenlerle oluşan vergi sistemi üzerindeki keyfi uygulamaları ortadan kaldırmaktadır.Vergiden kaçınan zengin insanlar, bu sistem ile yasal olarak vergiden kaçamamaktadırlar.Vergi sisteminin bünyesinde, indirim, muafiyet, istisna gibi uygulamaların olması aynı tutardaki gelirin, aynı oranda vergilendirilmesine engel olmaktadır.Vergilemede adalet, zenginlerin daha fazla vergilendirilmesi ise düz oranlı vergileme ile bunu sağlamak mümkündür.

Düz oranlı vergi sisteminde  genel vergi yükü azalacağı için işletmelerin rekabet gücü artacaktır.İşletmelerin sermaye kazançları ve temettü gelirleri vergilendirilmeyeceği için büyüme hızlarında artış olacaktır.Diğer taraftan, bireyler düşük bir vergi yükü ile, kazandığından daha fazlasını tutabilme şansına sahip olacaktır.Bu da çalışma, tasarruf etme ve yatırım yapma arzusunu arttıracaktır.Bu ekonomik davranışlar, ekonominin uzun vadeli büyüme oranlarını teşvik etmekte ve başarıyı garantilemektedir.

Henüz yaygın bir uygulama alanı bulamayan düz oranlı vergi sistemi, çeşitli gruplar tarafından desteklenmektedir.Düz oranlı vergi ile ilgili tartışmaların yoğun olarak yaşandığı ülkelerden biri ABD’dir.Bu ülkede mevcut vergi sisteminin son derece karmaşık olduğu ileri sürülmektedir.Vergilemenin önemli ilkelerinden biri olan basitlik prensibinin ancak düz oranlı vergi sistemi ile sağlanabileceği ve vergi toplama maliyetlerinden çok büyük bir tasarruf yapılabileceği belirtilmektedir. ABD’de bu tartışmalar yapılırken Avrupa’da hızlı bir ilerlemenin gerçekleştiği görülmektedir.Estonya, bölgede düz vergiyi ilk uygulayan ülkedir.1994’te anayasası gereğince bütçeyi dengelemek amacıyla düz vergi oranını yüzde 26 olarak belirlemiştir.Letonya ise, 1995’ten bu yana düz vergi oranını yüzde 25 olarak uygulamaktadır.Düz vergi konusunda Rusya’nın başarısı da son derece önemlidir.Rusya, yüzde 30’a yükselen üç oranlı tedrici vergi sistemini 2000 yılında terk ederek  yüzde 13 oranındaki düz vergi sistemine geçmiştir.Daha sonraki dört yılda Rusya ekonomisi sürekli büyümüştür.2003 yılında Sırbistan kurumlar ve bireysel gelir vergisi oranını yüzde 14 olarak tespit etmiş ve düz vergiye geçmiştir.2004 yılında ise Ukrayna yüzde 13, Slovakya yüzde 19 ve Gürcistan yüzde 12’lik oranla düz vergi uygulamasına geçmiştir.Özellikle Slovakya’da tek oranlı vergi uygulamasıyla birlikte, yabancı yatırımların arttığı, ekonomik büyümenin canlandığı, daha da önemlisi vergi gelirlerinde bir azalmanın değil, artışın meydana geldiği gözlenmiştir. AB’ye katılan yeni ülkelerin vergi uygulamaları, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin ekonomilerini zor duruma sokmuştur.Yeni ülkelerdeki vergi avantajlarından dolayı, yatırımlar buralara doğru kaymakta; Almanya ve Fransa gibi ekonomiler bundan olumsuz etkilenmektedir.Dolayısıyla bugün için AB’de giderek yaygınlaşan eğilim, tüm AB ülkelerinin tek oranlı vergi uygulamasına geçmesi yönündedir.

Türk vergi sisteminde yaşanan sorunlar, vergi sistemimizin yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç olduğunu göstermektedir.Artan oranlılığın uygulandığı gelir vergisinde yaşanan sorunlar farklı önerilerin tartışılmasını gerektirmektedir.Dolayısıyla, Türk vergi sisteminde yapılacak bir reformun vergi oranlarını, vergi kaynağını, vergi türünü ve vergi kanunlarını hedef alması gerekir.Bu bağlamda düz oranlı verginin Türk vergi sisteminin birçok sorununa yönelik çözümler getireceğini söyleyebiliriz.

Murat BEŞİNCİ
Risk Yönetimi Uzmanı

mbesinci21@mynet.com
İstanbul - 05.
08
.2005
http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail