Evrim
~1~

Darwin evrim teorisi ile ilgili kitaplarını (Doğal seleksiyon, Türlerin kökeni) yazdıktan bu yana yaklaşık yüz elli yıl geçti. Darwin bile Türlerin Kökeni eserini tamamladıktan sonra hemen yayımlama cesaretini kendinde bulamamıştır. Aradan geçen bir buçuk asrından sonra sanırız Darwin, teorisinin ulaşacağı boyutları da tahmin etmemiştir. Bugün evrim teorisi birçok bilim dalıyla da desteklenmiştir. Darwin’in devrinde genetik bilimi henüz yok denecek düzeyde idi. Bu sebeple Darwin, bu faktörü göz önünde bulundurmamıştır. Günümüzde ise genetik biliminde yapılan ilerlemeler Darwin’in yüz elli yıl öncesinden ne kadar gerçekçi tespitler yaptığını ortaya koymuştur. Öyle ki evrim tezi, hâlâ tartışılmaktadır. Bugün Darwin’in binlerce gözlem ve araştırma sonucunda ortaya attığı bu tezi insanlığın çoğu, kabul etmemektedir. Teoriyi kabul etmeyenlerin çoğunluğunu Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanlar oluşturmaktadır. Ancak son yıllarda Papanın evrim teorisinin Tanrı’nın varlığıyla ters düşmeyeceği yönünde açıklamaları olmuştur. Diğer taraftan konuyu en gerçekçi tasavvufi kaynaklar da irdelemiştir. Tasavvuf literatürünü takip edenler bilirler. İnsanın yaratılış mevzuu, orijinal kaynaklarda mecazlarla ve semboller ile bir manaya işareten tamamen benzetme yollu anlatılmış. Oysa ki tasavvuf, dünya hikmet yurdudur der. Her şey oluştuğu boyut itibariyle neden sonuç içinde bir sistem dahilinde yürümektedir. Diğer taraftan mutlak evrensel felsefenin uygulamalı biçimi olan tasavvuf, Tanrı kavramı ile Kozmik Bilinç kavramlarının tamamen farklı olduğu gerçeğini bütün çıplaklığı ile gerek klasik anlatımla gerekse modern bilimin ulaştığı bulgular ile sunar. Bu iki noktanın yani evrende değişik boyutlarda süregelen Sistem ve Kozmik Bilinç kavramının anlattığı kavramlar tam olarak anlaşılmadığı takdirde, evrim tezinin anlatmak istediği mesaj da yerine oturmayacaktır. Nitekim, enerji yoğunlaşarak maddeyi oluşturur. Bu noktaya her şeyin çift var edilmiş olması ile işaret edilmiştir. Fakat insan bu sistemde öyle bir noktaya gelmiştir ki, yerküredeki diğer maden, nebat ve hayvan türlerinden farklı olarak birimsel ruhunu üretme düzeyine gelmiştir. Bütün bu türleri enerji meydana getirirken, insan beyni bir ışınsal beden üretecek ve bilinç kendini bu bedene transfer edecek bir formasyona gelmiştir. Bu noktanın çözülmesi ise işte bu sistemin her noktasında geçerli olan ve açığa çıkan bu bilincin anlaşılması ile olacağı kesindir. Bilimin istikameti de bu yöne kayacaktır.
Ana hatları ile bu konunun anlaşılması için gerekli referansları verdikten sonra, evrim tezinin bize sunduğu bazı şaşırtıcı bulguları değişik bilimsel kaynaklardan faydalanarak sizlerle paylaşmak istiyorum. Eğer yazılarımı takip ederseniz şu başlıklara değineceğim:

- Evrim hakkında sıkça sorulan sorular
- Balinaların evrimi, Karadan Suya Evrim!
- İnsan Evrimine yeni bir bakış
- En evvel ki atalarımızın yüzü
- Neandertaller kimlerdir?
- Neden iki ayaklıyız
- Millet farkı nereden kaynaklandı
- Yamyamlığın sebebi nedir?
- İnsan Doğumunun Evrimi
- Eğer vücutlarımız süreklilik için varsa (Birimsel Ruh, evrimin en önemli aşaması),
- Bilicin Evrimi, Psikoloji  Profesörü Steven Pinker

Bölüm1

Evrim hakkında sıkça sorulan sorular :

Evrim nedir?
Biyolojik evrim bir popülasyonda zamanla oluşan değişimleri gösterir. (Popülasyon ;belli ve sınırlı bir alandaki bir canlı türünün sayısıdır.) Bu değişimler, türlerin genetik seviyelerinde iki yolla meydana gelir. Organizmaların genlerinde mutasyonun sonucu veya genlerin üreme sonucunda farklı bileşimler oluşturması ve bunların yeni nesillere aktarılması neticesindedir.
Bazen birimler kalıtım yollu yeni özellikler kazanır ve bu özellikler ile yaşadıkları ortamlarda daha avantajlı yaşayabilirler ve üreyebilirler. Bu avantajlı özellikler o türün popülasyonu arasında yayılır ve daha sık yer alırken, faydası olmayan özellikler o türde düşüşe geçer. (Bu sürecin nasıl meydana geldiği üreme konusuyla ilgili bu kısmı, daha sonra Üreme ve Evrim başlığında anlatacağım.) Farklılaşan üreme ve hayatta kalma yeteneği metodu ‘Doğal Seçim’(Natural Selection) olarak bilinir. Diğer yandan bir organizmanın genetiğinde meydana gelmeyen değişimler ise yavrularına aktarılamaz ve evrim olarak nitelendirilmez, kullanılan kaslardaki gelişme buna bir örnektir.

2. Evrim kanıtlanmamış bir teoriden ibaret değil midir?
Bilimde bir teori, dünyanın gözlemlenen ve kaydedilen yönlerini açıklayan genel prensiplerinin kesin olarak test edilmiş ifadeleridir.
Bu sebeple bir bilimsel teori, gerçeklerle bağlantılı yüksek seviyedeki anlayışı tanımlar. Bir bilimsel teori yanlışlığı ispatlanana kadar geçerlilik görür.
Darwin’in evrim teorisi, binlerce bilimsel deneye ve gözlemlere dayanmaktadır ve 150 yıl geçmesine rağmen aksi kanıtlanmamıştır. Diğer yandan jeoloji, kimya,fizik, moleküler biyoloji, çevre bilimleri, ve diğer bilimlerdeki gelişmeler evrim teorisini Darwin’in bile düşünmediği düzeye taşımıştır.

3. Bütün canlı türleri akraba mıdır?
Evet! Soy ağacının göstereceği üzere yaşayan ve türü yok olmuş bütün organizmalar akrabadır (Birbiriyle bağlantılıdır). Soy ağacının her dalı bir türü temsil eder ve bir türden diğerini ayıran her çatal ise bu türlerin paylaştığı ortak atayı temsil eder. Bu soy ağacının sayısız çatalları ve uzağa uzanan dalları, türler arasındaki bağlantının büyük ölçüde farklılaştığını gösterirken, evrim tarihi açısından türlerin her çiftinin ortak atadan geldiği kolayca görülmektedir.
Örneğin bilim adamlarının tahminlerine göre, şempanzeler ile insanların ortak atası 5 ila 8 milyon sene evvel yaşıyordu. İnsanlar ile bakteriler arasındaki ortak ata ise çok daha uzak geçmişe dayanır, ancak bu tek hücreli canlılar ile akrabalığımız hiç de gerçekdışı değildir. DNA analizleri, bu savı desteklemektedir. İnsanlar, aynı gruba dahil memelilerle birçok ortak genetik özellik taşımasına rağmen, bakteriler ile de 200’e yakın ortak gene sahiptir.
Burada doğru anlaşılması gereken husus şudur: Organizmaları akraba veya birbiriyle biyolojik yakınlık içinde diye tanımlarken, bu organizmaların biri diğerlerinin atasıdır demek değildir veya yaşayan herhangi bir tür, diğer türün atasını teşkil etmemektedir. Basit bir örnek vermek gerekirse, bir kişinin kuzenleri, amcası veya halası gibi akrabalarıyla kanbağı olabilir; çünkü aynı  ortak atadan gelmektedirler, büyükannesi ve büyükbabası itibariyle. Ancak, bu kuzenler, amcalar veya halalar o kişinin atasıdır diyemeyiz. Aynı şekilde insanlar ve yaşayan diğer memeliler de  bir biriyle bağlantılıdır, ancak bunlardan hiçbiri insanların atası değildir.

4. Bir Tür ne demektir?
Tabiatta bir türün üyeleri normalde başka türün üyeleriyle çiftleşmezler. Nadiren farklı türlerin üyeleri, örneğin aslanlar ile kaplanlar eğer aynı ortamda tutsak edilirlerse çiftleşebilirler. Ancak, doğada jeografik ayırım ve davranışlardaki farklar, habitat seçimi, yakın akraba olan bu türler ayrı kalmışlardır. Benzer bir şekilde bazı yakın akraba bitkiler de bahçıvanlar tarafından hibridleştirilebilirler. Fakat doğada bu hibridler çok nadir görülür. Sonuç olarak, bilim bir türü birbirinden üreyebilen veya bu potansiyele sahip diğer gruplardan ayrılmış bir grup olarak tanımlar.

Devam edecek

Turhan Doğan
Tokyo Üniversitesi Yüksek Kimya Fakültesi
turhandogan@yahoo.com

Tokyo -
05.08.2003
http://
gulizk.com

 


Üst Ana sayfa e-mail