Hakem
hataları sadece Türkiye’de mi var? Futbolda yalnızca Türkiye
değil, bütün dünya hakem hatalarından şikayetçi. Oynandığından
beri futbol sanki hakem hatalarına mecbur. Bu hatalar, adeta
futbolun bir parçası halinde. Tartışmalar: “Hakem de insandır,
hata yapabilir” nidalarıyla demleniyor. Bu yolda nice takımlar
şampiyonluktan oldu, nice takımlar küme düştü. Sırf bu sebepten,
hataları kendi hesabına kaydedilmesini isteyen bencil insanlık
içgüdüsü hakemlerle uğraşmaya, etkilemeye, olması muhtemel
hataları kendi lehine çevirme bencilliği içindedir artık.
Futbol
programları “bir hobi” olan futboldan ziyade hakemler, hataları,
ve onların tuttukları(!) takımları tartışır oldular. İşte ben
buna “futbolun magazinleştirilmesi” diyorum. Nerede o eski
futbollar, futbolcular!.
Eskilerini
hatırlamak yerine geleceğe bir göz atalım isterseniz. Evet,
yıllardır düşündüğüm, ve benim gibi düşünenlerin de olduğunu
bildiğim bir konu var: Futbolda teknoloji uygulansa nasıl bir
etki olur? Bazı senaryolar inceleyelim.
Teknoloji,
hakem hatalarını en aza indirgeyecek yeni bir sistem geliştirdi.
Vericiler, alıcılar ve bilgisayarlı sistemleri birleştiren bu
yeni ve ilginç sistem “futbol sahalarında tam tarafsızlık”
sloganıyla ilerliyor. Bu sistemde televizyon programlarında
ahkam kesen eski hakemlerin de işlerini, yeni ekmek teknelerini
tehlikeye sokacak gibi görünüyor.
2006 yılı
malum, Dünya Kupası maçları var. Düşünün ki bir maçta;
Fransa-Almanya maçında Almanya 1-0 önde, maçın son dakikaları,
bir de bakıyorsunuz Almanya ceza sahasındaki bir mücadelede
hakem düdüğünü çalıp penaltı kararını veriyor. Herkes Alman
futbolcuların hakeme doğru koşup itiraz etmesini beklerken,
yalnızca takım kaptanı hakeme doğru yaklaşıp bir şeyler soruyor.
Hakem de bileğindeki mini ekranlı bilekliği kaptana gösteriyor:
Ekranda “Faul” yazıyor. Kaptan hiç itiraz etmeden uzaklaşıyor.
Baldırlarda vericiler…
Kararlarına
kayıtsız şartsız uyulacak, futbolcuların itiraz etmeyeceği bir
hakem düşünebiliyor musunuz? Haklısınız, bunun hayali çok zor.
Alman kuruluşu Cairos Technologie şirketi, entegre devrelerde
uzmanlaşmış bir başka Alman firması Fraunhofer Institut ve Münih
Teknik Üniversitesi’nden spor bilim adamları uzmanlarıyla
işbirliği yaparak, Ekim 1999’ dan beri hakemlere yardımcı
olacak yeni bir elektronik sistem üzerinde çalışıyor.
Söz konusu
cihaz, teknik olarak futbolcuların baldırlarını koruyan
dizliklerle ve topun içine yerleştirilmiş küçük verici ağıyla
uyumlu çalışıyor. Sistemin çiplerinin üretildiği Fraunhofer
Institut’ ten ilgililer konuyla ilgili şu açıklamalarda
bulunuyor:
“Tanımlama
koduyla beraber elektromanyetik dalgalar bu bileşenlerden her
biri tarafından 500 kez yayılıyor. Oyunculardan çok daha hızlı
olan topta ise bu frekansın yayılma hızı saniyede 2000.
Sinyaller sahanın etrafına yerleştirilmiş on kadar alıcı parabol
tarafından toplanıp bilgisayar sunucusuna aktarılıyor.”
Bu arada,
Münih Teknik Üniversitesi tarafından geliştirilmiş bir
bilgisayar, söz konusu sinyalleri saha kenarına ve kalelere
yerleştirilmiş sabit vericilerin yaydığı referans sinyalleriyle
karşılaştırıp alma süresini analiz ediyor.
Bilekteki
ekran…
Bu aşamadan
sonra da bilgisayar her oyuncunun ve saha üzerinde topun
pozisyonunu hesaplayıp her saniyesini hemen hemen santimetresine
kadar yakın ölçülerde yeniden oluşturuyor. Böylece olası faul,
taç gibi pozisyonlar kesin olarak saptanabiliyor ve bu bilgiler
anında hakemin bileğindeki küçük ekrana aktarılıyor.
Ekran, mesaj
aldığı her defasında titreşip ses çıkarmaya başlıyor. Üstelik
bilgisayar, oyuncuların performanslarını ölçüp istatistikler
için gerekli verileri toplayarak futbol camiasına ek hizmetler
de sunuyor.
Bu cihazın
en önemli özelliği, elektronik bileşenlerinin tasarımından
kaynaklanıyor. Azami derecede küçültülen bu bileşenlerin toplam
ağırlığı 20 gramı geçmiyor; böylece oyuncuların hızı,
hareketleri engellenmemiş oluyor.
Üstelik, en
şiddetli darbelere bile dayanıklı olmaları, önemli bir avantaj
sağlıyor. Dalga uzunluklarının ise hiper frekans (dalga uzunluğu
1mm ila 1m arası), yani cep telefonunkine benzer, ama 400 kat
daha düşük güçte olması nedeniyle de oyuncuların sağlığına zarar
vermiyor.
Antrenörler için de yararlı…
Bu
teknolojinin hakemlik dışında diğer alanlarda da uygulanması
bekleniyor. Örneğin, aygıt her oyuncunun performansını
hesapladığından antrenman yöntemlerinde devrim yaratabilir. Tabi
ki futbol dışında diğer spor alanlarında da yararlanmak mümkün.
Bilgi:
“Dünya
kupası finaller tarihinde en unutulmaz anlardan birinde, 1966’da
final karşılaşmasında İngiltere’nin Almanya karşısında 3-2’lik
galibiyetiydi. Alman taraftarların çoğunun iddiasına göre top
gol çizgisini geçmemişti.”
Konuyla
ilgili bir röportaj:
Fransa
Ulusal Hakemlik Teknik Direktörü Michel Vautrot sorularu
yanıtladı:
-
Bu
sistem hakkında ne düşünüyorsunuz?
-
Futbol sahasında her şey çok hızlı gelişir. Bu nedenle bazen gol
olup olmadığına karar vermek zorlaşır. Bu gibi durumlarda böyle
bir sistem yarar sağlayabilir. Bu sistem yüzde 100 güvenilirse,
hakemin oyuncuların hareketlerine odaklanmasını da sağlayabilir.
-
Uzun vadede hakemin rolünün değişmesi riski var mı?
-
Hakemlikte insan faktörü çok önemli. Sahadaki ambiyansı,
oyuncuların ruh hali gibi parametreler temel bir rol oynar.
Hakem orkestra şefi gibidir. Bu nedenle alıcıların yüzde 100
hakemin görevini üstleneceğine inanmıyorum.
Kaynak:
Hürriyet Bilim Dergisi
Volkan Tolga
İstanbul -
06.06.2006
http://sufizmveinsan.com
volkantolga@hotmail.com
|