Kalb-damar
hastalığından korunmanın tam zamanı: Circulation dergisinin son
sayısında yayımlanan, editörlerin hazırladığı bir değerlendirmede
kalb-damar hastalığından korunma tedbirleri gözden geçirildi.
Amerika'da her yıl yaklaşık 960.000 kadar kişi kalb hastalığından veya
inmeden ölmektedir. Kalb-damar hastalığının bütün formlarından ölümler
engellenebilseydi ortalama ömrün yaklaşık yedi yıl uzayacağı
hesaplanmıştır. Kalb-damar hastalığı, genellikle yaşlılık hastalığı
zannedilmesine rağmen, kalb-damar hastalığı teşhisi alanların yaklaşık
yarısı, kalb-damar hastalığından ölenlerin ise % 15'i, 65 yaş
altındadır. Kalb-damar hastalığı bulgusu veya belirtisi olmayan pek
çok yetişkin kendilerini kalb krizi, inme veya ölüme eğilimli hale
getiren iki veya daha fazla risk faktörüne sahiptir. Deliller kalb
damar hastalıklarının çoğunun tamamen veya kısmen önlenebilir olduğunu
göstermektedir. Birden fazla risk faktörünün bir arada bulunması kalb
hastalığı veya ölüm riskini önemli ölçüde artırmaktadır. Şeker
hastalığından kaynaklanan risk de büyüktür. Sadece LDL (kötü
kolesterol) azaltılmamalı, trigliserit ve kan basıncı yüksekliği ve
metabolik sendrom (trigliserit yüksekliği, yağın karın bölgesinde
toplanmasıyla birlikte şişmanlık, HDL (iyi kolesterol)'nin düşük
olması, yüksek kan basıncı ve insülin direncinin bir arada olması) da
tedavi edilmelidir. Doymuş yağ oranını alınan toplam kalorinin %
7'sine, günlük kolesterol tüketimini 200 miligramın altına düşürmek;
bitki kaynaklı stanol ve sterol alımını günde iki grama çıkarmak,
gerekli olduğunda kilo kaybetmek ve düzenli egzersiz yapmak da
kalb-damar hastalığından korunmaya yardımcı olacaktır. (InteliHealth
17.12.2002)
Yeşil çay, kalb
krizinden korunmayı sağlayabilir: Japonya'da yapılan bir çalışma
(American Journal of Cardiology 2002;90:1150-1153), her gün yeşil çay
içmenin kalb için iyi olabileceğini gösterdi. Günde en az bir fincan
yeşil çay içenlerde kalb krizi riski, yeşil çay içmeyenlere göre % 42
daha azdı. Batılı ülkelerde kullanımı giderek yaygınlaşan yeşil çay,
Japonya'da en yaygın içecektir. Japonya'da kalb hastalıkları Batı'daki
kadar görülmemektedir ve araştırmacılar bunun sebebini
araştırmaktadır. Bazı bilim adamları flavonoid adı verilen maddeleri
bol miktarda ihtiva ettiği için yeşil çayın kalbin sağlıklı olmasını
sağladığını düşünmektedir. Flavonoidler çay dışında bazı meyve ve
sebzelerde de bulunur ve çeşitli çalışmalarda bol miktarda flavonoid
tüketenlerin koroner arter hastalığından ölme ihtimallerinin daha az
olduğu gösterilmiştir. (Heart Center Online 13.12.2002)
Diyet, kronik hastalık
riskiyle ilişkili: Diyet yaşlılarda yüksek demir depolarının önemli
bir düzenleyicisi olabilir. Vücut demir depolarının fazla olması bazı
kronik (müzmin) hastalıkların görülme riskini artırabilir. Demir
preparatı almak, kırmızı et ve meyve, demir depolarını artırabilir.
Tam (kepeği alınmamış) tahıllar gibi fitat ihtiva eden yiyecekler
demir depolarını azaltır. Boston'da yapılan bir çalışmada 68-93
yaşlarındaki 614 kişide diyet ile yüksek demir deposu riski arasındaki
ilişki araştırıldı. Günde en az 30 miligram demir preparatı kullanan
yaşlılarda demir depolarının fazla olma riski yüksekti. Demir
depolarının fazla olma riski, haftada 21'den fazla porsiyon meyve
tüketenlerde; 14'ten az porsiyon meyve tüketenlere, haftada 5-7
porsiyon kırmızı et yiyenlerde 4 veya daha az porsiyon kırmızı et
yiyenlere göre daha fazlaydı. Diyette lifin bol bulunması riski
azaltıyordu. Çalışma American Journal of Clinical Nutrition
(2002;76:1375-1384)'da yayımlandı. (Medical Breakthroughs 02.12.2002)
http://www.sizinti.com.tr/konu.sizinti?SIN=c918c5e10a&k=226&1499625200’
den
alınmıştır.
A.
Haydar POLAT
İstanbul-09.03.2003
http://gulizk.com
|