27. Bölüm


Kalb-damar hastalığından korunmanın tam zamanı: Circulation dergisinin son sayısında yayımlanan, editörlerin hazırladığı bir değerlendirmede kalb-damar hastalığından korunma tedbirleri gözden geçirildi. Amerika'da her yıl yaklaşık 960.000 kadar kişi kalb hastalığından veya inmeden ölmektedir. Kalb-damar hastalığının bütün formlarından ölümler engellenebilseydi ortalama ömrün yaklaşık yedi yıl uzayacağı hesaplanmıştır. Kalb-damar hastalığı, genellikle yaşlılık hastalığı zannedilmesine rağmen, kalb-damar hastalığı teşhisi alanların yaklaşık yarısı, kalb-damar hastalığından ölenlerin ise % 15'i, 65 yaş altındadır. Kalb-damar hastalığı bulgusu veya belirtisi olmayan pek çok yetişkin kendilerini kalb krizi, inme veya ölüme eğilimli hale getiren iki veya daha fazla risk faktörüne sahiptir. Deliller kalb damar hastalıklarının çoğunun tamamen veya kısmen önlenebilir olduğunu göstermektedir. Birden fazla risk faktörünün bir arada bulunması kalb hastalığı veya ölüm riskini önemli ölçüde artırmaktadır. Şeker hastalığından kaynaklanan risk de büyüktür. Sadece LDL (kötü kolesterol) azaltılmamalı, trigliserit ve kan basıncı yüksekliği ve metabolik sendrom (trigliserit yüksekliği, yağın karın bölgesinde toplanmasıyla birlikte şişmanlık, HDL (iyi kolesterol)'nin düşük olması, yüksek kan basıncı ve insülin direncinin bir arada olması) da tedavi edilmelidir. Doymuş yağ oranını alınan toplam kalorinin % 7'sine, günlük kolesterol tüketimini 200 miligramın altına düşürmek; bitki kaynaklı stanol ve sterol alımını günde iki grama çıkarmak, gerekli olduğunda kilo kaybetmek ve düzenli egzersiz yapmak da kalb-damar hastalığından korunmaya yardımcı olacaktır. (InteliHealth 17.12.2002)

Yeşil çay, kalb krizinden korunmayı sağlayabilir: Japonya'da yapılan bir çalışma (American Journal of Cardiology 2002;90:1150-1153), her gün yeşil çay içmenin kalb için iyi olabileceğini gösterdi. Günde en az bir fincan yeşil çay içenlerde kalb krizi riski, yeşil çay içmeyenlere göre % 42 daha azdı. Batılı ülkelerde kullanımı giderek yaygınlaşan yeşil çay, Japonya'da en yaygın içecektir. Japonya'da kalb hastalıkları Batı'daki kadar görülmemektedir ve araştırmacılar bunun sebebini araştırmaktadır. Bazı bilim adamları flavonoid adı verilen maddeleri bol miktarda ihtiva ettiği için yeşil çayın kalbin sağlıklı olmasını sağladığını düşünmektedir. Flavonoidler çay dışında bazı meyve ve sebzelerde de bulunur ve çeşitli çalışmalarda bol miktarda flavonoid tüketenlerin koroner arter hastalığından ölme ihtimallerinin daha az olduğu gösterilmiştir. (Heart Center Online 13.12.2002)

Diyet, kronik hastalık riskiyle ilişkili: Diyet yaşlılarda yüksek demir depolarının önemli bir düzenleyicisi olabilir. Vücut demir depolarının fazla olması bazı kronik (müzmin) hastalıkların görülme riskini artırabilir. Demir preparatı almak, kırmızı et ve meyve, demir depolarını artırabilir. Tam (kepeği alınmamış) tahıllar gibi fitat ihtiva eden yiyecekler demir depolarını azaltır. Boston'da yapılan bir çalışmada 68-93 yaşlarındaki 614 kişide diyet ile yüksek demir deposu riski arasındaki ilişki araştırıldı. Günde en az 30 miligram demir preparatı kullanan yaşlılarda demir depolarının fazla olma riski yüksekti. Demir depolarının fazla olma riski, haftada 21'den fazla porsiyon meyve tüketenlerde; 14'ten az porsiyon meyve tüketenlere, haftada 5-7 porsiyon kırmızı et yiyenlerde 4 veya daha az porsiyon kırmızı et yiyenlere göre daha fazlaydı. Diyette lifin bol bulunması riski azaltıyordu. Çalışma American Journal of Clinical Nutrition (2002;76:1375-1384)'da yayımlandı. (Medical Breakthroughs 02.12.2002)

http://www.sizinti.com.tr/konu.sizinti?SIN=c918c5e10a&k=226&1499625200’ den alınmıştır.

A. Haydar POLAT
İstanbul-
09.03.2003
http://gulizk.com


Üst Ana sayfa e-mail