ir
Nüfus sayımı daha geldi geçti. Hepimizin eve mahkum olduğu, dışarı
çıkmanın yasaklandığı, hatta ceza verildiği...
Sayımla birlikte gelen sokağa çıkma yasağını çok farklı
yorumlayanlar var. “Hareket özgürlüğünün kısıtlandığı bir
gün.” “Çağdışı uygulama” “Ekonomiye zararı milyonlarca
dolar.” “Bir gün de
evin tadını çıkartalım.” Kişilerin ruh hallerine göre
yorumlar uzayıp gidiyor.
Tam bunları yazarken,
televizyonda bir yetkili, eleştirileri yanıtlıyor, “Eğer Türkiye’de
herkes sayım formlarını kendi dolduracak seviyeye gelirse o zaman
sokağa çıkma yasağına
gerek kalmadan sayım yapılabilir.” Önce, kulağa yeterli bir açıklama
gibi gelse de, sonraki haberi izlediğimizde fikrimiz değişiyor.
Haber şöyle diyor; “Ankara’dan sayım öncesi Tokat’ın ... köyüne
hareket etmek isteyen iki otobüs, belediye zabıtaları tarafından
durduruldu. Amaç; kendi memleketlerinin nüfusunu yüksek göstererek
ilçe yapmak!..” Böyle bir yerde sen gel, sokağa çıkmadan nüfus
sayımı yap. Diyelim ki, herkes formu kendi kendine mükemmel bir şekilde
doldurabiliyor; ancak acaba bu durumda bazı kişiler kaç yerde
dolduracaktır söz konusu formu? Mükerrer oyları ne çabuk
unuttuk!.. Bunları düşünürken, biz de sıcağı sıcağına yazı
dizimize katmak için nüfus sayımının tarihçesini ve
Japonya’daki uygulamasını araştırdık. Tesadüf o ki, bu ay
Japonya’da da sayım varmış. 1 Ekim 2000’de. Japonya’da oturan
bütün insanların sayılması amaçlanan 17.nüfus sayımıymış.
Tarihte ilk nüfus sayımları
yaklaşık MÖ. 3000 Babil’de, Çin’de, ve MÖ.3050’de Mısır’da
Piramitlerin inşası için yapılmıştır. Bu sayımlarda insanlarla
birlikte eşyaların da sayıldığı,
tarih kaynaklarında belirtilmektedir. Nüfus sayımına İngilizce’de
“Population Census” denir ve Latinceden gelmektedir; eski
Roma İmparatorluğunda Nüfus sayımı yapan memurlara Cencere
denmektedir.
Japonya’da da
bizdekine benzer amaçlarla beş senede bir nüfus sayımı yapılıyor.
Bu ülkede nüfus sayımı sistemi, bizimkinden oldukça farklı. En
başta sokağa çıkma yasağı yok! Sayım bir günde olmuyor. Ekim
2000 sayımında, yaklaşık 800.000 sayım memuru görev almış ve
bir sayım memuruna 50 hane düşecek şekilde ayarlanmıştır.
Normal sistemde zaten herkesin belediyede kaydı mevcut iken, yeni taşınanlar
da (1 Ekim tarihinden üç ay öncesine kadar) eski ikamet ettikleri
belediye sınırlarında sayılıyorlar. 1 Ekim sayım günü diye
telaffuz edilmesine karşın, sayım 23 Eylül’den 9 Ekime kadar sürüyor.
Gerekli eğitimi almış olan sayım memurları 23 Eylül’de sayım
formlarını sorumlu oldukları hanelere dağıtmaya başlıyor. 9
Ekim mesai bitimine kadar formları evlerden geri toplamak, bizzat sayım
memurunun görevi içinde, ancak formları geri teslim etmek de kanuni
zorunluluk. Buna riayet etmeyen kişiler hakkında tutanak tutuluyor
ve kanuni işlem yapılıyor. Yaptırım cezası ise açık, 6 ay
hapis veya yaklaşık 1000 Amerikan doları para cezası.
Sayımın işleme mekanizmasını gösteren şema ise şöyle;
Japonya’da ilk nüfus
sayımı denemelerine 1879 yılında başlanmış, ancak ilk resmi nüfus
sayımı 1920 yılında yapılmıştır.
Bazı ülkelere göre modern anlamdaki nüfus sayımlarının ilk yapıldığı
yıllar şöyle;
ABD 1790 yılı,
İngiltere, Fransa, Portekiz Danimarka,1801,
Avusturya 1818,
İsveç 1837,
İspanya1857,
İtalya 1861,
Almanya 1871,
Japonya 1879,
Rusya 1897,
Hindistan
1881.
Ahmet
F. Yüksel
& Turhan Doğan
http://afyuksel.com
26.10.2000
|