Geçtiğimiz yıl Taksim-Beyoğlu’ nda
bir sokakta, kablosuz internet teknolojisinin tanıtım amaçlı
bedava sunulan hizmetini duymuşsunuzdur. Haberlerde öyle
yankılanmıştı ki, eline laptop alan, o sokağa doluşacak,
sokaktan geçen diğer vatandaşlar da eğer durumun farkında
değillerse şaşırıp kalacaklardı. Yani ben böyle anladımdı; Sizi
bilmem.
Sonra, o zamanlarda, günün birinde,
o sokaktan geçme fırsatı buldum. Beklentim şuydu: Birkaç kişi
sokak kaldırımına oturup notebook’ uyla internete girecek ve
etrafında toplanan vatandaşlar, dakikalarca ekrana bakacaktı. Ya
da Cafe’ lerde oturup, notebook’ unu masanın üzerine kurup, bir
yandan internette sörf yaparken, diğer yandan kahvesine sütü
yavaşça dökecek, bardağı yavaşça karıştırırken internet
tarayıcısında da bir site çağıracak, enter’ a basarken
kahvesinden yudumlayacak ve bu iki keyfi aynı saniyede elde edip
mutluluk ifadesini takınacaktı yüzüne herhangi biri. Ama gel
gelelim, işin aslı böyle değildi. Gözlerimi etrafta gezdirirken
böyle bir oluşum göremedim. “Beklenen ilgiyi göremedi galiba”
diye düşündüm.
Ama bu, fay hattı üzerindeyseniz
gelmesi kaçınılmaz olan bir deprem gibi, 2000’ li yıllarda
yaşıyorsanız, hayatınıza girmesi muhtemel bir teknolojik
yenilik.
Kablolardan bıkan müşterilere biz
bilgisayarcıların verdiği cevap: “Evet, ben de sevmiyorum. Ama
Officeshop’ larda bu kabloları saran bir sünger var, daha güzel
gösteriyor” oluyordu. Konuşmanın devamında: “Almanya’ da
bilgisayarların hepsi kablosuzmuş.” Tarzı, ‘serbest atış’
kaynaklı haberleri de gülerek karşıladık. Fakat, “gülme komşuna,
gelir başına” atasözünün canlı tanıkları konumuna düştük,
düşeceğiz. İyi de olacak. Bu kadar kablonun ayak altından
kalktığını bir düşünsenize!..
Bilgiye her ortamda ulaşmayı
sağlayan, verimliliği ve zaman faydasını artıran kablosuz
internet, son yıllarda epey bir yol kat etti. Zamanı çok değerli
olan iş adamları, artık ikide bir şirketi arama zahmetinden
kurtulacak; hava alanından, parktan, otelden kablosuz olarak
internete girebilecek. Bağımsız araştırma şirketleri tarafından
kablosuz teknoloji servislerinden elde edilen gelirlerin 2006’
da üç milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Geçmişi ise üç
yıl öncesine dayanıyor. Ne kadar hızlı ilerliyor görüyorsunuz.
Online olmak artık hayatımızın
vazgeçilmez unsurlarından. Eğer birkaç saat, iş durumuna göre
birkaç dakika internette olamazsa insanlar, belki de zamanında
değerlendirilmesi gereken bir e-mail, bir mesaj kaçırarak
zorluklar yaşayabiliyorlar. Bu durumda olan insanların (ki bu
sayı oldukça fazladır) kablosuz internete bir ganimet bulmuş
gibi sarılacaklarından eminim. Zaten bu ganimeti arama
çalışmaları “bu bilgisayarların kablosuz olanı yok mu?”
sorusuyla başlamıştı. Pahalı olsa bile, fırsat ellerine geçince
tepeceklerini pek sanmıyorum. Pahalı olacağı da kesin. Hangi
yenilik pahalı sıfatını takınmadan gelir ki?
(Wi-Fi) Wireless Fidelity (Kablosuz
Sadakat) teknolojisi, biliyorsunuz zaten, Notebook’ larda ve
bazı cep telefonlarında kullanılan kablosuz iletişimin
gelişmişi. Çalışanlarına zaman faydasını ve interaktif’ liği
kullandırmak isteyen firmalar Kablosuz Sadakat teknolojisine
geçiş yapıyorlar.
İnternet bağlantısı için işyerine
kablo çekilmiyor. Onun yerine, alıcı-verici cihaz ünitesi
konuluyor. Kablolu internetin fiyatı tabi ki daha uygun. Ancak,
kablosuz internet rahatlık ve taşınabilirlik sağlıyor. Bina
içinde notebook’ unuzla (dizüstü) istediğiniz yerden internete
ulaşabiliyorsunuz. Uygulamalarda ‘hotspot’ denilen internet baz
istasyonları kullanılıyor. Radyo frekansı ile kapsama alanındaki
tüm bilgisayarlar internete girebiliyor.
Kullananlar:
İstanbul, Çırağan Palace
Kempinski Oteli, Hyatt Regency, İstanbul Four Seasons, Ritz
Carlton gibi beş yıldızlı oteller, kablosuz internete geçmiş
durumda. Çırağan Palace Kempinski, 2002’ de bu uygulamayı
kullanmaya başlamış. Otelin, lobi, toplantı salonları gibi
belirli noktalarında kablosuz internet bağlantısı var.
Kablosuz İnternet Yakında
Sokaklarda:
New York, Londra ve Paris
gibi metropollerde cafe, havaalanı, metro gibi açık alanlarda
kullanılmaya başlanılan bu teknoloji, ülkemizde, İstiklal
Caddesi’ nden sonra, İstanbul Havalimanında ve çoğu otel ve
konferans merkezi olmak üzere elli merkezde kullanıma
başlanmıştır.
Dileyelim ki, bu
sistem en kısa zamanda ulaşsın bizlere. Zira, ulaşacağı kesin.
Şu an yolda, ama geliş hızı önemli bizim için. Bir de etrafta
bir sürü radyo frekanslı yayın, yanında yeni sorunlar da
açabilir. Fakat bu isteğimizi engelleyemez. Kablosuz teknolojiyi
istiyoruz !
wolkan98@hotmail.com
İstanbul - 02.03.2004
http://gulizk.com
|