20.
yüzyılın ikinci yarısından itibaren teknolojideki hızlı
değişimlerin etkisiyle yeni bir döneme girilmiştir. Bu dönemin
en belirgin özelliği ise globalleşmedir. Sanayi ve ticaret
alanındaki hızlı değişimler beraberinde yoğun bir rekabeti
getirmesi kaliteyi en önemli rekabet unsuru olarak ortaya çıkartmıştır.
Kalitenin
tanımı Avrupa Kalite Organizasyonu’na göre bir mal yada
hizmetin, tüketicinin isteklerine uygunluk derecesidir. Bir mal
yada hizmetin kaliteli olup olmamasında rol oynayan kriter:
güvenilirliği, dayanıklılığı, servis kolaylığı,
estetiği, fiyatı ve itibar görüp görmediğidir. Bu özellikler
önceleri üretim sürecindeki kontrol aşamasında göz önünde
bulundurulmaktaydı. Ancak günümüzde bu özellikler sadece üretim
sürecinde değil üretim öncesi tasarımda ve satış sonrası
hizmetlerinde de dikkate alacak biçimde yeniden
belirlenmektedir. Günümüzde işletmeler ister büyük, ister
küçük ve orta büyüklükte olsun, hedef müşteri ile olan
ilişkilerini sürekli iyileştirmek zorundadırlar. Bu ilke
rekabetin altın kuralıdır.
Bu
amaçla uygulanan Toplam
Kalite Yönetimi mal ve hizmetlerin iyileştirilmesi
amacıyla maliyetlerin düşük düzeyde tutularak, önceden
belirlenmiş hedef müşterinin istek ve ihtiyaçlarını en iyi
şekilde karşılamak için işletme performansını geliştiren
bir yönetim stratejisidir.
Büyük
ölçekli şirketlerin önemli ölçüde uygulamayı başardığı
Toplam Kalite Yönetimi (=TKY),
küçük ve orta büyüklükteki işletmelerde
(=KOBİ) henüz
yeni bir olgudur. Burada işletmelerin büyüklüklerini çalışan
sayısı belirler. 1-50 arasında işçi çalıştıran işletmeler
küçük ölçekli, 51-150 arasında işçi çalıştıran işletmeler
orta ölçekli işletme
ve 150 üzerinde işçi çalıştıran işletmelerde büyük
ölçekli işletme olarak tanımlanmaktadır. KOBİ’lerin
belirgin nitelikleri sahiplik ve yöneticiliğin aynı kişide
birleşmesidir. Bu nedenle bu işletmelerin özellikleri
sahiplerinin özellikleri ile özdeşleştirilir.
KOBİ
lerde uygulanan yönetim teknikleri ülkemizde henüz yeterince
gelişmemiştir. Özellikle sosyal, kültürel, ekonomik ve
teknolojik alanlarda çok yoğun değişim ve gelişmelerin yaşandığı
günümüz işletmelerin başarıya ulaşmaları, Toplam Kalite
Yönetimini ne kadar etkin uyguladıkları ile paraleldir.
Tüm
işletmelerde kolayca uyum sağlayabilecek bir yönetim tekniği
olan TKY nin KOBİ lerde etkin olarak faaliyete geçmesi için
çeşitli yöntemler uygulanmaktadır.
Süreç
ilk olarak yönetim kademesinde başlamalıdır. TKY nin bir örgütte
başarıyla uygulanabilmesi için yönetimin, yol gösterici,
katılımcı ve etkin liderliğe dayalı bir strateji izlemesi
gerekir. Görev ve yetki alanının, sorumlulukların açık bir
plan ve program dahilinde belirlenmesi gerekir. TKY ye geçiş döneminde
ise KOBİ üst yönetimi kalite ile ilgili sorunlara zaman ayırmalı,
işletmeye hem yazılı, hem de sözlü olarak kalite
hedeflerini yaymalı, eğitim ve geliştirme fonları ayırmalı,
bölüm yönetimlerine gerekli yetki ve sorumluluğu vermeli ve
son olanakta başarılı olan grubu takdir için ödül
sistemini işler hale getirmelidir.
TKY
nin önemli bir yapı taşı da lider ve özellikleridir. Lider
ait olduğu grubun tanımlarını belirleyerek o gruptaki kişileri
örgütün amaçları doğrultusunda arkasında sürükleyen kişidir.
KOBİ lerde işletme sahibinin aynı zamanda örgüt lideri
olması nedeniyle çoğunlukla otoriter bir liderlik anlayışı
hakimdir. Ancak günümüzde otoriter patron ve yöneticilerin
yerini, lider vasıflı,
çalışanlarını destekleyici ve işi kolaylaştırıcı ‘’coach’’
lar almalıdır.
Müşterinin
tatmini, TKY nin temelini teşkil eder. Müşteri bir nevi kraldır.
KOBİ lerde mal ve hizmet
geleneksel usule göredir. Oysaki çevrede meydana gelen değişme
ve gelişmeleri takip ederek bu değişimleri de göz önüne
alarak mal ve hizmetleri belirlemeli ve sonuçta müşteri
tatmini sağlanmalıdır. KOBİ lerin müşteri memnuniyetini sağlayabilmeleri
içinde etkili bir hizmet politikası ile satış sonrası
hizmetlerin geliştirilmesi gerekir.
Değişimi
takip edemeyen ve insan faktörü göz ardı eden firmalar
eskimeye mahkumdur. KOBİ lerde yatırılan sermayenin daha çok
emek ve yoğun sermaye olmasından dolayı, yani insan gücünün
yüksek oranda kullanılması nedeniyle değişimin esasını
insan unsuru oluşturmaktadır. Değişim, çağın gerektirdiği
şartları yerine getirmektir ve değişimi de işletmeler değil
insanlar gerçekleştirir. Bu nedenle KOBİ lerde yarının
liderleri, değişimi bir tehdit değil, fırsat olarak değerlendirmelidir.
Eğitim
toplumun her alanında önemli olduğu gibi KOBİ ler içinde büyük
yarar kaynaklarıdır. İşletme mükemmelliğinin yakalanması
bireyler sayesinde olur. Bunun içinde en etkin yol eğitimdir.
Bunun içinde örgütler etkili eğitim programları geliştirmelidirler.
Nitelikleri artan birey, işletmeye daha yararlı olur ve
verimliliği bununla birlikte kaliteyi arttırır.
Etkin
bir kamu yönetiminin oluşması, iletişim ile sağlanır. İletişimin
iyi olması da kademe ve basamak sayısının azlığı ile mümkündür.
Bu açıdan KOBİ lerin örgüt yapısı sade yani basamak sayısının
az olması iletişimi etkinleştirir. Böylece gerekli bilgiler
istenilen yerlere daha çabuk ve doğru ulaşır.
Modern
örgütler çalışanların katılımına önem vermekte, çalışanların
önü açılmakta ve kararlara katılımı gönüllü olarak sağlamaktadır.
Bu nedenle KOBİ lerde otoriter yönetim tarzı ,yerini katılımcılığı
esas alan, çalışanların görüş ve düşüncelerine önem
veren bir anlayışa terk etmelidir.
Bu aşamada kıyaslama etkin bir yöntemdir. Kıyaslama;
işletmenin performansını, sınıfının en iyisi ile karşılaştırması
ve elde edilen bilgileri işletmenin hedefleri için kullanmasıdır.
Kıyaslama çevrede olan en iyi olan işletmeleri örnek alarak,
kendi işletmelerini gözden geçirerek eksikliklerini
tamamlamasına imkan verip, rekabete hazır olmayı sağlar.
Tüm
dünyada ekonomik daralmanın yaşandığı ve teknolojinin hızla
ilerlediği günümüz işletmelerinin hayatta kalmaları ve
dahası, varlıklarını en verimli şekilde sürdürebilmeleri
için, yeni durumlara çabuk uyum sağlanmalıdır. Bunun formülü
de Toplam Kalite Yönetimidir.
Kaliteli bir yönetim ve yaşam biçimini benimsemeyen şirketler
sadece kâr amacıyla ve insan unsurunu hiçe sayarak varlıklarını
uzun süre devam edebilmeleri mümkün değildir.
İstanbul
- 05.11.2001
http://sufizmveinsan.com
Kaynak:
Başak
Ekonomi Dergisi
Ocak-Şubat
2000 sayısı
|