“Tek kanallı televizyonlu zamanlardı…”
diyerek başlayan cümleleri bilirsiniz. Bir sonraki cümle de
buradan çıkıyor ama korkmayın, yazının tamamını kaplamayacak bu
anlatım.
Ofiste sıcakların etkisiyle pişme noktasına yaklaştığım
düşüncesinin verdiği etkiyle yüzüme su serperken birden aklıma
bunlar geldi işte. Sudan gelen enerjiyle sanırım sıcaklardan
alıklaşan beynim biraz da olsa uyanıverdi. Yani beynimin
dışarıyla ilgilenen kısmı..
Konumuza gelirsek; o işte tek kanallı televizyonda bugün
televizyonu dolduran ve aslında pek de bir şey ifade etmeyen,
sadece bir “zaman harcattırıcısı” olan programlardan daha
kaliteli yayınların olduğunu hayal meyal hatırlıyorum. O
günlerde bir komedi programı vardı. “Karşıyız karşı” idi sanırım
ismi. İsminden de anlaşılacağı gibi bazı şeylerin eleştirisini
yapıyorlardı program boyunca.
Sonra, aklıma bugün kullanılan teknolojiler geldi. Değil miydi
ki hepsi belli olguların yerini alıyorlar ve hepsi bir şeylere
karşılar? Hatta, bazıları çok eskilerden, sanayi devrimlerinden
başlayarak insanlara karşılar. Örneğin… Örnekler, aşağıda tabi
ki.
Milyarlarca dolar, yüz binlerce işçi, hatta matematikle ifade
edildiği zaman onların gerçekten hissettikleri zamanı
karşılayamayacak kadar çok dakika-zaman harcanarak üretilmiş bir
film, program ya da herhangi bir üretimin-eserin karşısına çıkan
birkaç yüz dolar, birkaç kişi ve birkaç saatlik bir emekle
üretilmiş teknolojiler firmaları eni konu gelir kayıplarıyla
tehdit ediyor.
Özellikle internet kullanıcıları arasında çok popüler olan
bir zamanların
yeraltı teknolojileri
büyük paraların döndüğü sektörlerdeki oyuncular tarfından
yasaklanmaya çalışılsa da, günümüzde geniş kitleler tarafından
kabul görmüş ve yer üstünde de hükmünü sürdürmektedir. Zira, hiç
kimse evinizde satın aldığınız bir film ya da müzik albümünün
bir kopyasını çıkarmanıza engel olamaz.
Korsancılık hiç bu
kadar kolay olmamıştı.
Ancak, iş bunları hiç tanımadıklarınızla paylaşmaya gelince
ortalık biraz karışıyor. Telif haklarıyla korunan sayısız eserin
korsan kopyalarını üretmek, dijital teknolojiler yoluyla sadece
bir kaç dakika alıyor bu zamanı bile değişikliğe uğratan
çağımızda.
İşte örneklerimiz:
MP3 Müzik endüstrisine karşı …
Bilgisayarda ya da
cd player
veya mp3
player
gibi taşınabilir cihazlarda CD kalitesinde müzik dinlenmesine
izin veren bu teknoloji özellikle Amerikan Müzik Yapımcıları
Birliğinin tüm şimşeklerini üstüne çekti. Telif hakları
ödenmemiş şarkıları dijital de olsa para ödemeden internetten
indirmek ve bilgisayarınızda çalmak onlara göre suç. Bizdeyse "korsan
kaset ve CD" konusunda plak şirketlerinin ve sanatçılarının başı
yeterince dertte.
Kimse henüz "MP3'le mücadelemiz engellenemez" naraları atmıyor.
Çünkü o hale geldi ki, insanlar "yeldeğirmenlerine
savaş açan Don Kişot”
pozisyonuna düşmek
istemiyorlar. Don Kişot’ un yaptığı
“kötülüğün ve
küstahlığın belalısı olmak”
gibi onurlu bir isteği taşısalar bile onun kadar eksik değiller
ve bu durumu değiştirmek için zamanı bekliyorlar. Bu arada bunu
şu an için engellemek halka bu bilinci aşılamaktır ki, bunun
için de karşılarında gene halk vardır karşıt işlemleri icra eden.
DivX Film endüstrisine karşı …
Video'nun MP3'ü olarak bilinen DivX formatı DVD kalitesinde
üstelik tek bir CD'de video izleme olanağı sunuyor. Bu
teknolojinin de en büyük düşmanı Amerikan Film Yapımcıları
Birliği. Zira sonuçta yine telif hakları ve izinsiz
kullanım-çoğaltım söz konusu. Nasıl engellenir, nasıl izin
verilir konularında tartışmalar süredursun, VCD' den kesinlikle
daha kaliteli bir video formatı olan DivX'in yerli malı
oynatıcısı bile var. DVD teknolojisi açısından durum pek iç
açısı değil. Yani
boynuz kulağı
geçmek
üzere ve gittikçe
kocayan kurt
koyunların maskarası
oluyor.
DeCSS DVD endüstrisine karşı …
Özellikle, film içerikli DVD'lerde kullanılan ve içindeki
verilerin kopyalanmamasını sağlayan şifreleme algoritması DeCSS
adı verilen bir panzehir ile tarihe karıştı. DVD endüstrisi bu
programı bir çeşit "kutsal günah" sınıfına soktu ve Amerikan
mahkemelerinden bu programın bulunduğu sitelerden bile söz
edilmemesi şeklinde bir karar bile aldırdı. DeCSS programı
günümüzde pek çok yazılım geliştirici tarafından ürünlerinde
kullanılıyor.
Sonuç olarak …
Dijital nimetlerle destekli yeni teknolojiler, çağın gerisinde
kalmış endüstrilerdeki gelirleri eni konu tehdit ediyorlar.
Adeta, kendi dünyalarında bir zamanların TV programını
yapıyorlar ve şöyle diyorlar:
“Karşıyız karşı, her şeye karşı”.
wolkan98@hotmail.com
İstanbul - 06.07.2004
http://sufizmveinsan.com
|