Marcus Aurelius, 161 (MS) yılında Roma İmparatoru oldu. İktidarı 19 yıl sürdü. Bu dönem içinde
en önemli askeri başarısı kuzeyden gelen barbar kavimlerini bir dizi savaş sonucunda geri püskürtmeyi
başarmış olmasıydı.Marcus filozofi yönleriyle de anılır.
Mark Forstater’in Türkçe olarakda yayımlanan "Marcus Aurelius’un Ruhsal Öğretileri"
isimli kitabı onun la ilgilidir.. (Dharma Yayınları, Çeviren: Nafiz Güder.)
Bu önemli filozof - imparatorun bazı özdeyişlerini bu kitaptan aktarıyoruz
"Bir şeyi yapmak yalnızca sana zor geliyor diye bunun bir insan için olanaksız olduğunu düşünme.
Eğer bir şey insan için olanaklıysa ve insan doğasına uygunsa, senin tarafından da yapılabileceğine
inan."
"Birisine bir iyilik yaptığında ne bekliyorsun? Doğru şeyi yaptığından ötürü hoşnut olman
ve bu iyiliğin karşılığını beklememen gerekmez mi?"
"İnsanlar birbirleri için yaratılmıştır. Ya onlara doğru yolu göster ya da onlara karşı
anlayışlı ol."
"Birisinin hatasına öfkelendiğinde derhal kendine bak ve kendinin de nasıl hata yaptığını
düşün; örneğin iyinin paraya ya da hazza ya da bir parça şöhrete eşdeğer olduğunu düşünmen gibi... Bunun
bilincine vardığında, özellikle de seni öfkelendiren kişinin gergin olduğunu ve yapabileceği pek başka
bir şey olmadığını ayrımsadığında öfkeni hemen unutursun. Ve eğer bir yolunu bulabilirsen, karşındaki
insanın gerginliğini gidermelisin."
"Eğer
birisi yanlış yapıyorsa, ona nazikçe yol göster ve nerede yanlış yaptığını anlat. Eğer bu da onu
düzeltmiyorsa kabahati kendinde ara, hatta daha iyisi hiç kimsede arama."
"Sağlıklı bir göz, görülebilen her şeyi görebilmelidir ve ‘yalnızca iyi olan şeyleri görmek
istiyorum’ demez; çünkü bu ancak hastalıklı bir gözün durumudur. Sağlıklı bir kulak ve sağlıklı bir
burun, işitilebilecek ve koklanabilecek her şeyi algılamalıdır."
"Şunu unutma ki, düşünceni değiştirmek ve senin yanlışlarını düzelten birisinin
söylediklerine uymak özgürlüğünden ödün vermek anlamına gelmez. Çünkü bu değişiklik, senin iradenle
olmuştur, kendi arzuna, değerlendirmene ve anlayışına uygun olarak yapılmıştır."
"Şunu asla aklından çıkarma, ister üç bin yıl yaşa, ister otuz bin yıl, şu anda sahip
olduğundan başka bir yaşamı yitiremezsin ve mevcut yaşamın sona erdikten sonra yeni bir yaşama da sahip
olamazsın."
"Eğer gerçekten sahip olduğumuz biricik şey içinde bulunduğumuz an ise ve sahip
olmadığımız bir şeyi yitirmemiz de mümkün olmadığına göre, birisinin elimizden alabileceği tek şey
yaşadığımız andır.
İstanbul -15.04.2002
http://sufizmveinsan.com
|