Mortgage Sistemi ve Yansımaları

Kelime manası ipotek anlamına gelen "mortgage", esas itibariyle bir çeşit gayrimenkul finansman sistemini ifade etmek için kullanılmaktadır. Sistemin işleyişi ülkelere göre farklılık göstermekle birlikte Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) üç Amerikan ve bir Alman modelini örnek alan dört yöntem önermiş durumda.

Yöntemler, genel olarak konut sahibi olmak isteyenlere finans kuruluşlarınca, konut üzerinden tesis edilecek ipotek karşılığında 15-20 yıl gibi uzun vadeli konut kredilerinin kullanılmasına dayanmaktadır. Kredilerden doğan alacaklar İpoteğe Dayalı Menkul Kıymet Kuruluşları’na devrediliyor ve bu kuruluşlar devraldıkları alacaklar karşılığında ipotek yatırım fonu veya varlığa dayalı menkul kıymet ihraç ederek, satıyorlar. Sistem kendi kendini beslemektedir. Konut kredilerinin menkul kıymetleştirilmesinden elde edilen fonlar, tekrar sisteme aktarılmakta ve böylece finans kuruluşları uzun vadeli konut kredilerini finanse edebilmektedir.

Sistemin işleyişinde gelirinizin, mali varlığınızın ve kredi notunuzun tespiti yapılır. Banka başvuruyu onaylarsa konutun değerinin tespiti icin exper atar. Kredi miktarı konut degerinin 95%’i) Daha sonra tapu araştırması yapılır, tapu sigortası, gerekirse mortgage sigortası ve konut sigortası alınır. Çoğu kez işlemi düzenleyen ve başvuruyu değerlendiren banka değil, Mortgage Broker denen aracı kuruluşlardır ( bir veya daha fazla bankayı temsil ederler). Genellikle banka Mortgage’ ı ikincil piyasada satıp, elde ettiği fonlarla yeni krediler açar.

Bu sistem iki yüz yılı aşkın bir süredir dünyanın çeşitli ülkelerinde kısmi farklılıklar da olsa uygulanıyor. Sistem, konut edinmeyi kolaylaştırdığı gibi, yapı kalitesinin yükselmesine, şehir planlamacılığın etkin bir noktaya gelmesine, mülkiyetin ve alışverişlerin kayıt altına alınmasına da büyük bir katkı sağlıyor.

ABD’de yeni iş kurmak için alınan kredilerin yaklaşık % 70’i konutları ipotek olarak kullanıp alınan krediler ile finanse edilmektedir. Haiti’de ise  tapusuz veya imarsız gayrimenkulün değeri legal olarak çalışan  şirketlerin toplam varlıklarının 4 katıdır. Toplam gelmiş geçmiş yabancı yatırımın ise 158 katıdır. Fakir ülkelerdeki tapusuz gayri menkulün toplam değeri $ 9.3 trilyon’dan fazla. Türkiye’de ise konutların yarısından azı tapulu ve imarlı olup  sadece %3 ü mortgage kredisi ile satın alınabilecek durumdadır.

Enflasyon ve faiz oranlarının düşmesi ile birlikte canlanan gayrimenkul pazarında, 'kira öder gibi ev sahibi olma' imkanını sağlayan uzun vadeli ipotek kredileri, yani mortgage sisteminin 2006 yılında Türkiye'de başlaması gündemde. Başta SPK ve Maliye Bakanlığı olmak üzere özel sektörden de birçok banka Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları (GYO) aracılığı ile pazarın nabzını tutmaya çalışıyor.

Mortgage, deprem ve ekonomik krizle 1994 yılından bu yana büyüklüğü 16 milyar dolardan 4 milyar dolara düşen gayrimenkul sektörünü canlandıracak anahtar bir proje olarak nitelendiriliyor. Sistemin sadece bununla da kalmayıp, emlak vergisi, konut değerlendirilmesi, ipotek alım-satımı gibi yürürlüklere de belli standartlar getireceği söyleniyor. Ancak tüm bu olumlu beklentilerin yanında, gerekli altyapının henüz tamamlanmadığı da bir gerçek. Mortgage'ın tüm kesimlere hitap etmesi için daha çok yol alınması gerekiyor. Özünde mortgage Türkiye'de uygulanması gereken, birçok potansiyeli içinde barındıran faydalı bir proje, fakat sağlıklı işlemesi için özel sektör ve devletin yapması gereken daha  birçok şey var.

Murat Beşinci
Risk Yönetim Uzmanı
mbesinci21@mynet.com
İstanbul - 20.09.2005
http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail