İnternet
dünyasında her gün, her saat sayısız suçlar işlenmektedir ve
kanuni sınırları aşan milyonlarca suç cezasız kalmaktadır. Eğer
hiç beklenmedik bir anda Size birileri milyonlarca para
göndermek istediğini elektronik bir mektupla bildirirse, biliniz
ki, bir kriminal şebeke ile münasebettesiniz. Bu şebeke İnternet
üzerinden hemen hemen herkese aynı mesajları gönderiyor ve
insanların parasal yönden dolandırılmasına yol açıyor. Şebeke
Karibik adalarından yönlendiriliyor.
Genellikle Afrika
ülkelerinden gelen bu mektuplar „NIGERIA LINE“ olarak
adlandırılıyor, ve kurbanlarını polis karakollarına ve
psikiatrik hastahanelere taşıyor. Dolandırıcılar bütün
psikolojik baskı yöntemlerini uygulayarak, mesaja cevap veren
her kişiyi limon sıkar gibi son meteliğine kadar soyuyor, hatta
bazı saf insanları iflasa kadar sürüklüyorlar.
Geçen kış beyinsel bir
rahatsızlık geçirdiğimde, hastahanede birçok Alman kadınla
tanıştım, internet dolandırıcıları tarafından sadece paralarını
değil, sağlıklarını da yitirmişlerdi. Şebeke genellikle yalnız
yaşayan kadınlara, son zamanlarda da şirketlere ve işyerlerine
ingilizce, Almanca ve diğer dillerde mesajlar yolluyor. Uzun
mesajların kısaca içeriği şöyle:
Afrıka’nın her hangi bir
devletinde yaşayan, prens, general oğlu, başbakan veya
öldürülmüş bır milletvekili oğlu, 35-75 milyon Dollar sahibi,
ancak paraları yurtdışında olduğundan, Avrupa’da güvenilir bir
kişinin adına transfer edilmek istenmekte. Afrika’lı prens,
general oğlu kendisi paralarını alamaz durumda, eğer bu teklifi
kabul ederse herhangi bir kişi, o zaman kendisine yüzde 5-25
arasında bir meblağ transfer kazancı olarak verilecek. Teklifi
kabul eder etmez, iki hafta içerisinde transfer gerçekleşecek.
İçerik kısaca bu şekilde. İki
haftada gerçekleşecek olan transfer milyon tane yalanla yıllar
yılı sahte çek, sahte döküman, psikolojık baskı metoduyla
soyguna dönüşüyor. Mesaja cevap veren eğer bir kadın ise,
evlilik teklifi ve aşk hikayeleri de olayın uzun süre sürmesine
sebep oluyor. Örneğin: Bir Alman kadını, kendini Afrika’lı bir
prens olarak tanıtan birinin yalanlarına uyarak, işlem parası,
boşanma parası, ameliyat parası derken, 70.000 Euro
miktarında dolandırılıyor ve
üstelik evini satıp, bütün parayı Afrıka’ya yolluyor. Paraları
değişik kişilere yolladığından ve
gönderdiği bankada nufus cüzdanı kontrolü olmadığından kime
yolladığı da bilinmiyor. Polis böylesi durumlarda hiçbir işlem
yapamıyor. Kadın depresyona girip, hastahanelik oluyor sonunda.
İnternet dolandırıcıları son
zamanlarda daha değişik ve daha alçakça metotlarla para
kazanıyorlar. Ara sıra kendi adınızı ve soyadınızı bir arama
motorunda araştırınız. Bir de bakmışsınız, Sizin adınız
soyadınızla bir Fuhuş sayfası açmışlar. Durduk yerde onuru ve
şerefiyle yaşayan insanı polislik eden bu aşağılık insanlara ne
demeli? Veya sizin adınızdan bütün dünyaya yollanan çirkin
içerikli mektuplar... Veya bigisayarınıza girip, sizin özel
mektuplarınıza kadar herşeyinizi çalan hırsızlar... Benim başıma
İnternet üzerinden bir çok çorap örüldü şimdiye kadar, çok uzun
süre Hacker’lerle uğraştım.
Şahısların özgürlüğünü kısıtlayan
bu tür suçlara her devletin cezalandırma çareleri bulması
gerekli. Ama her şeyden önce İnternet Dünyasının tehlikelerine
karşı her insanın uyanık olması lazım.
NURAY
LALE, Eğitim ve
Sağlık Bilimcisi
Berlin
-
06.09.2006
|