Teorilere
göre 10. gezegen denen Nibiru (NASA'nın 2001 KX76 olarak katalogladığı
gezegen) güneş etrafındaki 3657 yıllık her dönüşünüde dünya'ya yakın
olarak gelip geçerken dünya üzerinde türlü felaketlere sebep
olmaktadır. Bu seferki geçiş ise kimilerine göre 2012 yılında
gerçekleşecektir. Güneş sistemimizdeki elemanlar olarak Zecheria
Sitchin Güneş'i ve Ay'ı da cisim olarak ele aldığında 11 cisim söz
konusu olmaktadır. Nibiru'yu bu sisteme eklediğinde
12
sayısına ulaşılmaktadır (Sümer tabletlerini çeviren Sitchin'e göre).
Güneş ve Ay'ı saymazsak 9 gezegenden oluşan güneş sistemimizde Nibiru
10.
Gezegen olmaktadır. Zecheria Sitchin'in kitabında anlatılan 12.
Gezegen ile bugün tartışılan 10. Gezegen aynı gezegendir. Son
zamanlardaki, Güneş sistemimizdeki gezegenlerin parlaklıklarındaki
artış, Jüpiter'in uyduları ile arasında iyonize bir bağlantı oluşması,
gezegenlerin manyetik çekim güçlerindeki artış, Jüpiter, Uranüs ve
Neptün atmosferlerindeki sıradışı değişiklikler dünya üzerinden
teleskoplarla izlenmektedir. Son aylarda tüm dünya'da görülen
atmosferik anormallikler ve çeşitli büyüklükteki depremlerin yoğunluk
kazanması ile ilgili açıklamalar 10. gezegenin gelişi ile ilgilidir.
Pioneer 10 ve 11'in dünyada'dan uzaklaşma hızlarındaki azalmaların da
10. Gezegen etkisi ile olduğu ileri sürülmektedir.
Neler oldu?
1976:
Zecheria Sitchin'in 12. Gezegen kitabı piyasaya çıktı.
1979:
Zecharia Sitchin'in kitabının piyasaya çıkmasından
3 yıl sonra Amerikan Astronomi Birliği Planet X projesini başlattı.
1981:
Pluto'nun yörüngesinde saptanan düzensizlikler üzerine 10. gezegenin
var olup olmaması üzerine araştırmalar başlatıldı.
1982:
NASA resmi olarak 10. gezegenin varlığını kabul etti.
1983:
Nibiru NASA'ya ait IRAS (Infrared Astronomical Satellite) uydusu ile
10. gezegen ilk defa görüldü
1992:
Kuiper Kuşağı üzerinde ilk çalışmalar David Jewitt ve Jane Luu
tarafından Hawaii Üniversitesinde başlatıldı. O tarihten günümüze
değin 400 kadar Kuiper Bölgesi Nesnesi saptandı.
1998:
1970'li yılların başında gönderilen uzay araçlarının uzaklaşma
hızlarındaki azalmalar dikkat çekti (Pioneer 10, Pioneer 11).
90'lı yılların başında bunun nedeni anlaşılamadı. Bu sene ise bunun
2001 KX76'nın çekim gücünden kaynaklandığı öğrenildi.
2000:
NEOS (Near Earth Objects) projesi kapsamında dünya yaşamını tehlikeye
sokabilecek olası cisimler üzerinde çalışmalar başlatıldı.
Şubat 2001: Kuiper Kuşağı çevresinde dolanan CR105 isimli
kuyrukluyıldızın yörüngesindeki belirgin düzensizlikler üzerinde
çalışmalar başlatıldı. Düzensizliklere orada büyük bir gezegenin sebep
olacağı sonucuna varıldı.
4 Nisan 2001:
Arizona Lowell Gözlem Merkezince 2001 KX76 olarak Robert Millis ve
arkadaşları tarafından kataloglandı.
7 Ocak 2001:
İsviçre'deki Neuchatel gözlem evinde de gözlendi. Bilimadamları
keşiflerini basına duyurduktan bir hafta sonra haberin asılsız
olduğunu belirttiler.
11
Nisan 2001:
National Optical Astronomy Observatory (NOAO) tarafından onuncu
gezegen, Trans Neptunian Object (TNO) 28976 = 2001 KX76 olarak
onaylandı.
23 Ağustos 2001:
ESO
2001
KX76'nın Ceres'ten daha büyük olduğunu duyurdu.
2001:
Deep Ecliptic Survey isimli proje kapsamında Nibiru'nun ilk dijital
resimleri çekildi (Tucson yakınlarındaki (AZ) Kitt Peak Ulusal
Gözlemevi ve Şili'deki Cerro Tololo Inter-American Gözlemevi).
2001:
Nibiru'nun albedosu, rengi ve diğer özellikleri saptandı (Magellan
Instant Camera (MagIC), 6.5-metrelik Magellan Teleskopu ile Las
Campanas'taki gözlemevinde (Şili).
2003:
10.
Gezegenin yaklaşmasının etkisiyle dünyanın her tarafında çeşitli
büyüklüklerde depremler olmaya başladı. Can kaybına yolaçmayan bu
depremlerin sayıları artmaya başladı.
2003:
1980'li yılların
ortalarından itibaren meydana gelen Güneş'teki anormallikler sebebi
anlaşılamamıştı. Nibiru'nun etkisi ile Güneş'teki değişiklikler
dünyadaki tüm güneş gözlemevlerinde incelenmeye başlandı.
17
Nisan 2003:
2001 KX76'nin ismi “Ixion” olarak değiştirildi.
Neden
12. ya da 10. gezegen deniyor? Madem Güneş Sistemimizde 9 Gezegen var
Nibiru'nun 10. Gezegen olması gerekmiyor mu?
1. Merkür
2. Venüs
3. Dünya
4. Mars
5. Satürn
6. Jüpiter
7. Uranus
8. Neptün
9. Pluto
10. ?
11. ?
12. Nibiru |
1. Merkür
2. Venüs
3. Dünya
4. Mars
5. Satürn
6. Jüpiter
7. Uranus
8. Neptün
9. Pluto
10. Nibiru
Sayıların değişmesinin sebebi Güneş'i ve Ay'ı da dikkate alıp
almamak yüzüden. |
2003
mü 2012 mi?
Maya
takviminin sonu olan 21 Aralık 2012, bazılarına göre Gregoryen
takviminde Mayıs 2003'e tekabül ediyor. Bu konuda iki görüş vardı. Şu
an 2012 görüşü elde kaldı sadece.
Dünya'nın uydusu Ay, Asterod Kuşağı ve Satürn'ün halkasının kökeni
nedir? Pluton'un yörüngesi diğer gezegenlerden neden farklı?
Sümer
tabletlerindeki bilgilere göre "Ab.zu" ismindeki ilk sistemde sadece
Güneş ve 4 grup gezegen vardı. Gruplarda toplam 8 gezegen vardı. Yani
"Ab.zu" ismindeki ilk Güneş sisteminde toplam 8 gezegen vardı. Bunlar:
Grup 1.
Merkür ve Tiamat
Grup 2:
Venüs ve Mars
Grup 3.
Jüpiter ve Satürn
Grup 4.
Uranüs ve Neptün
Gezegenlerin dönüş
yönlerinin aksi yönden 4 uydusu ile birlikte gelen Nibiru ilk önce
Neptün ile karşılaştı. Çekim gücü ile onun yüzeyini tümsekleştirdi
ve sonunda bu tümsek o kadar büyüdü ki gezegenden koptu. Böylece
Neptün'ün uydusu Triton oluştu (Triton tüm gezegenlerin tersi
yönünde döner). Daha sonra Nibiru Uranüs'e yaklaştı ve çekim
kuvveti ile onun kendi etrafındaki dönüş eksenini eğdi ve ayrıca çekim
kuvveti ile Uranüs'ün 4 tane uydusunun olmasına yolaçtı. Bu uydulardan
üçünü Nibiru kendisi aldı ve geride Triton'u olduğu gibi
bıraktı. Böylece Nibiru'nun 4+3 yedi uydusu oldu. Nibiru
Jüpiter ve Satürn'e yaklaşarak Güneş ekseni etrafındaki
yörüngelerini çarpıttı. O anda Satürn'ün yörüngesinde bulunan
Satürn'ün uydusu Gaga, Nibiru'nun etkisi ile Satürn'den
uzaklaştı ve bugünkü Plüto halini aldı (Plüto'nun bugünkü
yörüngesindeki anormallikler ve diğer gezegenlerin yörünge düzlemi ile
olan büyük fark). Nibiru'nun izlediği daha sonraki yolun üzerinde
bulunan Jüpiter'in çekimi sebebi ile Nibiru Tiamat'a çok
yaklaştı ve Tiamat çekim kuvvetleri ile ikiye bölündü. Bu olay öncesi
Tiamat son derece sulak bir gezegendi (Asteroid kuşağındaki şu andaki
donmuş bol miktarlardaki buz). Ayrıca Nibiru'nun yörüngesindeki 7
uydunun tamamı Tiamat'a çarptı. Küçük parça çekim kuvvetleri ile
paramparça oldu ve diğer buz vs. parçalarla birlikte çarpışma
sonrasında Güneş'e doğru çekildiler ve bir kısmı Güneş'e düşerek
yokoldu ama bunların büyük kısmı ise Güneş'e düşmeyip bugünkü asteroid
kuşağı bölgesinde (Bir zamanlar Tiamat'ın yörüngesinin olduğu yerde)
bir araya geldiler. Böylece bugünkü Asteroid kuşağını oluştu. Büyük
parça (Gaia)
ise Güneş etrafında yeni bir yörüngeye oturdu ve bugünkü Dünya'mızı
oluşturdu. Tiamat'ın bu çarpışma öncesi 11 uydusu vardı ve bunlardan
en büyüğü olan Kingu Dünya'nın uydusu Ay olacak şekilde
Dünya tarafından yakalandı (Ay'ın fiziksel ve elemental yapısı
Dünya ile uyuşmamakta). Yani bugünkü uydumuz Ay bir zamanlar Tiamat'ın
uydusuydu. Titius-Bode kanununa göre bugünkü asteroid kuşağının
bulunduğu yerde bir zamanlar Tiamat gezegeni vardı. Asteroid
kuşağındaki parçalar bugün bir araya gelseler bir gezegeni oluşturacak
çoklukta değiller. Ayrıca Jüpiter'in varlığı da bunların bir araya
gelip bir gezegen oluşturmasını engelliyor (çekim kuvvetleri
sebebiyle). Bunlar aynen Nibiru'nun aksi yöndeki dönüşü ile
aynı yönde olmak üzere Mars ile Jupiter arasındaki
boşlukta kaldılar ve bir kuşak oluşturdular. Bu parçaların bir kısmı
Satürn tarafından da yakalandı ve Satürn'ün bugünkü bilinen kuşağının
bir kısmını oluşturdu (diğer parçalar Nibiru'nun çekimi ile yüzeyinden
kopanlar).
Günümüzde Mars ile Jüpiter
arasında yer alan ve bir zamanlar Tiamat'a ait olan materyalden oluşan
asteroid kuşağı sınır alınarak İç Güneş Sistemi ve Dış Güneş
Sistemi olarak güneş sistemimizi gruplandırdık. Buna göre Güneş
ile Asteroid kuşağı arasındaki iç güneş sisteminde sırası ile Merkür,
Venüs, Dünya ve Mars olmak üzere
4
gezegen; Asteroid kuşağından itibaren de Jüpiter, Satürn, Uranüs,
Neptün, Plüto ve Nibiru olmak üzere
6
gezegen (dış güneş sistemi) toplam
10
gezegen bugünkü güneş sistemini oluşturdu. Tüm bu olayların sonunda
Nibiru 3600 küsur yıllık basık elips şeklindeki yörüngesini takip
etmeye başladı.
Ay'ın yapay olarak Dünya'nın yörüngesine yerleştirildiği söyleniyor?
Ay'ın
dünya çevresindeki yörüngesinin mükemmele yakın bir daire olması
(Güneş sistemindeki gezegen yörüngeleri hep elipstir), dünya'daki
toprak elementleri ile uyuşmayan bir yapısı olması, dünya'nın dönüşü
ile tam olarak aynı olarak kendi etrafında dönmesi (bu yüzden hep bir
yüzünü görürüz), dünya ile mesafesinin normale göre çok yakında olması
ve daha pek çok sebepten bazı düşüncelere göre Ay dünya'nın çevresine
yapay olarak yerleştirilmiştir. Jüpiter'in uydusu Phobos'un da yapay
olarak yerleştirildiği söyleniyor. Pekçok farklı kaynağa göre yapay
bir uydu olan Ay'ın ve Phobos'un içinde bir uygarlık var. Bu
kaynaklarda yazılanlara göre bu ikisinin amacı Dünya'yı yakından
izlemek ve kötü niyetli istilacılar gibi dışarıdan gelecek tehlikelere
karşı korumak. Bu ikisi gibi Nibiru'nun da yapay ama çok büyük bir
uydu olduğu belirtilenler arasında. Galaktik Federasyon tarafından
Dünya'yı tehlikelere karşı korumak amacı ile yapay olarak
yerleştirilmişler. Bu konuda Internet'te çok fazla yazı var. Bunlardan
en yakın olan Ay ise apayrı bir inceleme konusu. Gerek NASA'nın gerek
astronotların birebir gözlemledikleri, gerek Dünya üzerinden
teleskoplarla sürekli görülen Ay anomalileri (Ay üzerinde görülen
ışıklı cisimler, büyük iş makinaları benzeri cisimler, görünüp
kaybolan dev yapılar) hakkında çok fazla yazılmış kaynak mevcut.
Ay
olmasaydı ne olurdu?
Dünya
bugünkü gibi olmazdı. Hayat bile olmazdı. Ay olmasa idi günler daha
kısa olurdu. Şiddetli fırtınalar ve kasırgaların hiç kesilmediği bir
dünya olurdu. Atmosfer bugünkü gibi olmazdı. Daha kalın bir atmosfere
sahip olurduk. Ay olmasaydı, gel-git olayları %70 oranında azalırdı.
Ay ışığında etkinliğini sürdüren canlılar gelişmezdi ve mevsimler
olmazdı. Gel-gitler olamayacağı için Dünya'da yaşam oluşmazdı. Sadece
Güneş'in varlığı ile olan mevsimler, rüzgarlar ve yağmurların var
olduğu bitkilerden ibaret boş bir gezegen olurdu Dünya. Ay'ın varlığı
yaşamı açıklıyor. Kadınların menstürasyonun 28 günlük bir periyotta
olması da Ay'ın varlığı ile ilgilidir.
Nibiru'nun uyduları neyi ifade ediyor?
Başlangıçta 4 olan uydu sayısının şu an 7 kadar olduğu söyleniyor.
Başka bir teoriye göre de uydumuz Ay bir zamanlar Tiamat'ın
uydusuymuş. Ay'dan gelen ay taşlarının mineral kompozisyonunun
dünyadakilerle hiçbirşekilde uyuşmaması, dünya'nın bu büyüklükteki bir
uyduyu kendi başına yakalama şansının olmaması, dünyaya çarpan bir
meteorun dünyadan kaldırdığı materyalin bir halka şeklinde dünyanın
etrafında yörüngede birikmesi ve bu materyalin zamanla birleşerek Ay'ı
oluşturduğu teorisinin geçerliliğini yitirmesi, Ay'ın dünya
çevresindeki yörüngesinin elips olmayıp mükemmele yakın bir daire
olması, dünya'ya hep aynı yüzünü gösterdiği için dünya'nın dönüşü ile
(24 saat) kendi dönüşünün aynı olması (24 saat) gibi gerçekler
kimilerine göre bu düşünceyi destekliyor. Nibiru'nun kendisi üzerinde
hayat yok, uyduları üzerinde ise zeki yaşam olduğu söyleniyor.
Nemesis Teorisi nedir?
Güneş'in görünmeyen karanlık (karadelik) ikizinden bahseder. İsmi
Nemesis'tir. Bir elips'in iki odağı vardır. Bu teoriye göre Nibiru'nun
elips olan yörüngesindeki odaklardan birisi Güneş, diğeri Nemesis'tir.
Ayrıca Nibiru'ya Sümerler "Gelip geçip giden", Babil'liler ve
Mezopotamya'lılar "Marduk, Cennetlerin kralı", Eski Yahudiler "Kanatlı
dünya", Yunanlılar ise "Nemesis" demişlerdir.
Albedo
nedir?
En
basit anlatımıyla albedo, Güneş'ten gelen ışın ile gezegenin
yüzeyinden uzaya yansıyan ışığın oranıdır. Bilinen en yüksek albedo
dünya yüzeyinde kar'a aittir ve 1'e yakındır. Albedo'su sıfır olan bir
yüzey karanlık demektir. Dünya'nın albedosu 0.38'dir. Albedo'nun daha
teknik bir tanımı için buraya tıklayın.
Titius-Bode
kanunu nedir?
18. yüzyılda
Johann Daniel Titius
and
Johann Elert Bode
gezegenlerin Güneş'ten uzaklıklarının belli bir orana göre olduğunu
öngören bir kanun keşfettiler (1772). Onlara göre gezegenlerin
uzaklıkları belli bir sırayı izliyordu. Onlara göre sıfır ile başlayan
bu sayılar şu şekilde sıralanıyordu: 0, 3, 6, 12, 24, 48, 96, 192,
384, 768. Daha sonra herbir sayıya 4 ekleyip 10'a böldüler.
Sonuç standart astronomik
birim ile çakışınca da buluşlarını açıkladılar. Yıllar sonra başka
türlü yaklaşımlarla gezegenlerin güneşe uzaklıkları için (daha çok
keşfedilmemiş gezegenleri bulabilmek amacıyla) katsayılar buldular.
Bunlardan en sonuncusu ise Fibonacci yaklaşımıdır. Titius-Bode kanunu
duyurulduktan sonra bu dağılımlara göre dünyanın heryerinde gezegen
avcılığı başlamıştı. Ayrıca Titius-Bode bu kanunu keşfettiklerinde
Asteroid kuşağı, Uranüs ve Neptün daha keşfedilmemişti. 1781 yılında
William Herschel
Uranüs'ü
ve 1801'de
Giuseppe Piazzi
Ceres'i,
1846'da
Johann Galle
Neptün'ü
ve 1930'da
Clyde Tombaugh
Plüto'yu
keşfettiklerinde bunların uzaklıklarının Titius-Bode kanuna uyduğu
görüldü:
Bazı
Asteroidler: (parantez içerisindekiler kilometre cinsinden çapları):
Ceres
(940),
Vesta
(576),
Pallas
(538),
Hygeia
(430),
Interamnia
(338),
Davida
(324),
Cybele
(308),
Europa
(292),
Sylvia
(282),
Patientia
(280),
Euphrosyne
(270),
Eunomia
(260),
Bamberga
(252),
Juno
(248),
Psyche
(246),
Doris
(246),
Eugenia
(244),
Hector
(232),
Themis
(228),
Arethusa
(228).
Uzayın
derinliklerini gözlemlemek için yapılan teleskoplar neden çoğunlukla
güney yarımkürede?
Güneş
sistemimizin de içinde olduğu samanyolu galaksimizin merkezi ile
ilgili çok merak var. Ayrıca ,gökyüzündeki pekçok önemli nebula,
galaksi vs. çoğunlukla güney yarımküreden izlenebiliyor. Hem galaksi
merkezi hem de önemli gök cisimleri hep dünyanın güneyyarımküresinden
daha rahat izlenebildiğinden, çok büyük ebatta yeni bir teleskop (ya
da gözlemevi) kurulacağı zaman bunun için genellikle uygun yer hep
güney yarımküreden seçilir. Ama, hem havada toz olmaması, hem de
berrak gökyüzü sebebi ile kuzey kutbunda ve kutba yakın yerlerde de
teleskoplar kurulmuştur. Hubble ilk yörüngeye oturtulduğunda
(merceğindeki hata giderildikten sonra) ilk iş olarak derhal güney
yarımküredeki ilginç cisimlere kaçınılmaz olarak odaklanmıştır.
Kaynak:
http://bluepoint.egenet.net
İstanbul
- 31.03.2004
http://gulizk.com
|