Modern yaşam, elektromanyetik radyasyonun kuşatması altında.
Televizyondan bilgisayara, cep telefonundan saç kurutma
makinesine, gündelik kullanım araçlarının radyasyon yayınlarının
etkisi altındayız. Televizyon ekranları, fotokopi makineleri,
mikrodalga fırınları gibi cihazlar, yaydıkları elektromanyetik
nedeniyle insan sağlığını tehdit ediyor. Bilim adamları bu
tür radyasyon yayan cihazlara mümkün olduğu kadar belli bir
mesafede durulması gerektiğini vurguluyor. En çok dikkât
edilmesi gerekenler ise küçük çocuklar.
Türkiye’ de kendi dalında ilk ve tek olan, Gazi Üniversitesi Tıp
Fakültesi Biyofizik Ana Bilim Dalı ve Non-İyonizasyon
Radyasyondan Korunma Merkezi tarafından yapılan “Elektromanyetik
Kirlilik” araştırması, üniversitenin aylık dergisinde
yayımlandı. Araştırma, trafik ve askeri alanlarda kullanılan
radarlar, radyo ve televizyonlar vericileri ve baz
istasyonlarının çoğalmasıyla kente yayılan radyasyon miktarının
arttığını savunuyor. Buna ek olarak, evler ve ofislerde
kullanılan elektrikli cihazlar, trafolar ve yüksek gerilim
hatları da birer radyasyon kaynağı.
Boğazda kuruluk? Uykusuzluk? Başağrısı ?
Araştırma, kanser, Alzheimer, Parkinson veya MS gibi
hastalıklarda gözlenen artışı elektromanyetik kirliliğin
artmasıyla ilişkilendiriyor. Rapor, laboratuvar deneylerinde,
düşük frekanslı elektromanyetik alanların kan biyokimyası ve
hematolojisinde sapmalara neden olduğu, sindirim ve
kardiyovasküler sistem ile deri sıcaklığını etkilediğinin tespit
edildiğini vurguluyor.
Araştırmada, elektromanyetik alanlara karşı hassasiyet
durumunda, “Boğazda kuruluk hissi, gözde problemler, baş
ağrısı, alerji, yüzde kızarıklık, uykusuzluk, seslere karşı
hassasiyet, işitme zorluğu ve yorgunluk şeklinde reaksiyonlar
ortaya çıkabilmektedir” denildi.
Radyasyondan korunmanın yolları…
Araştırmada, elektromanyetik radyasyondan korunmak için çeşitli
öneriler veriliyor: Elektrikli cihazlardan mümkün olduğunca uzak
durun. Elektromanyetik etki mesafeyle azalıyor.
Mikrodalga fırın çalışırken en az 1 metre uzakta durun. Fotokopi
makinelerinden en az 50 cm uzakta durun. Televizyonu (ön ve
arka) en az 2 metre uzaktan izleyin. Elektrikli tıraş
makinesini, mümkünse şarjlı olarak kullanmayı tercih edin.
Çocuklarda sinir sisteminin ve başın gelişimi sürdüğü için,
çocuk ve gençler risk altındadır. Bu nedenle on altı yaşın
altındakilerin cep telefonu kullanmamaları, zorunlu olması
halinde ise günde on dakikayı geçmemesi Dünya Sağlık Örgütü
tarafından önerilmektedir. Cep telefonu, kullanılmadığı
sürece kapalı tutulmalı. Cep telefonunuzdan kulaklıkla konuşmayı
tercih edin. Saç kurutma makinesinin manyetik alanı yüksektir.
Uzun süreli kullanmak yerine aralıklarla kullanın. Uyku
düzeninizin bozulmaması için saç kurutma makinesini yatmadan
önce kullanmayın.
Yatak odası önerileri…
Dinlendirici bir uyku için yatak odasında televizyon ve
bilgisayar bulundurmayın veya bu cihazları tamamen kapalı
konumda tutun. Yatağınızı elektromanyetik alanlardan mümkün
olduğu kadar uzağa yerleştirin. Elektrikle çalışan radyolu çalar
saatleri başınızdan mümkün olduğunca uzak tutun, mümkünse pille
çalışanları tercih edin. Televizyonların, bilgisayarların
arkasındaki elektromanyetik alanlar daha fazladır. Elektrikli
battaniyeyi yatağa girmeden önce kapatın. Halojen, floresan gibi
ekonomi lambalarını, okurken kullanmayın. Kullanmadığınız
cihazları kapalı tutun ya da fişten çıkarın. Cihazlar stand-by
konumdayken elektromanyetik kirlilik yaratacaktır. Dizüstü
bilgisayarlar, şarjlı kullanıldığında daha düşük elektromanyetik
alana sahiptir.
Bunların hepsinin birer nimet olduğunu söyler dururuz. Ama
karşılığında nelerden taviz verdiğimizi görüyoruz: Sağlığımız.
Bu nimetleri kullanıyoruz diyoruz, ama hani? Bilgisayarımızı on
parmak kullanıyoruz, yazıcımızdan çıktılar alıyoruz, fotoğraf
makinemizdeki resimleri bilgisayarımıza aktarıp çıktı
alabiliyoruz, veya diğer aletleri tam anlamıyla kullanıyoruz
diye düşünüyoruz ya, işte gerçek anlamıyla kullanım veya hakkını
vererek kullanım bu yazıda anlatılanları da uygulamakla olur.
Teknolojik gelişmelerin güzelliğiyle sarhoş olup kullanabiliriz
ama bilinçli kullanmak daha mantıklı olacaktır.
Volkan Tolga
İstanbul - 16.08.2005
http://sufizmveinsan.com
|