Sen
otellerde benim konuğum
Bense dar günlerde senin evinde...
Kim ne derse desin saltanatımız baba oğul
Sürüp gidiyor işte!
Ne
saray, ne yalı, ne köşk,
Ne bir dairecik, kooperatiften...
Ne bebek sırtlarında bir çadır,
Bir gecekondu da yok, memleket işi
Taşlıtarla'larda...
Diyelim
ki, elden düşme bir Ford,
Kilometresi üç kez silinmiş...
Dört tekerim de olmalı bugüne kadar,
Ayaklarımı yerden kesecek!
Her
saltanatın bir sonu var oğlum,
Buna musalla taşları şahit!
Son
sözümü henüz söylemeden
İşte geldim, gidiyorum,
Altımda bir kuru tabut!
Tacım,
tahtım sana emanet!
Rıfat
Ilgaz