Takva Kelimesi



Takva kelimesi, Kuran’da en çok zikredilen kelimelerdendir. Bu yüzden anlamını net olarak tespit etmek ve uygulamak çok önemlidir. Çünkü Takva kelimesine layık ve elzem kılınanlar, Allah’ın rızasını kazanmışlardır.

“Takva” kelimesinin Kuran’dan tespit edilen anlamı şöyle:

İNDİRİLENE tabi olmaktır. Allah’a – O’nun indirdiğine DAYANMAKTIR. Ona Tam ve Şeksiz GÜVENMEKTİR. Allah’tan başkasına dayanmakla başkasını dost edinmekten sakınmaktır.

(Takvadaki dayanmak, güç almak anlamında dayanmaktır. Salat ise ona güç vermek – destek olmak anlamında dayanmaktır.) Takva ve Salat ile dayanışma gerçekleşir.

Takvanın ne olduğunu iyice anlarsak, ihtilafa düşmeyiz. Çünkü, ancak indirilenden başka sözlere tabi olanlar onun hakkında ihtilafa düşer.

Ve böylece bilmediğini söylememek, bu şekilde eş koşmaktan sakınmaktır.

7:33. De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.

Dikkat edilirse;

33/21: Andolsun ki, Resulullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.

Ayetinin yazılı olduğu Ahzap suresinin ilk ayetlerinde Muhammed Nebi’ye Takva etmesi ve kendisine indirilene tabi olması emrolunmuştur.

Nebinin Takva ettiği ve indirilene tabi olduğu şüphesizdir. (aynı surede SADIKLARIN sıdkı sorulmak için deniyor. 33/8) ve Nebilerden Misak alındığı bildiriliyor bu Misak, Takva sözüdür, indirilene tabi olmak ve böylece şirke ve ihtilafa düşmemektir.

33/7: Hani biz Nebilerden söz almıştık; Senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem oğlu İsa'dan da. (Evet) biz onlardan pek sağlam bir MİSAK aldık.

33/8: Allah, bu doğruları doğruluklarıyla sorumlu kılmak için aldı. Kâfirler için de çok acıklı bir azap hazırladı.

Aynı Surede Rasulün de müminler için örnek olduğu ifade ediliyor. Bu örneklik, en önce onun Takvası ve Vahyedilene tabi olmasıdır. Surenin başında nebiye “indirilene tabi ol” emri var.

1. Ey Nebi! Allah'a Takva et, kâfirlere ve münafıklara boyun eğme. Elbette Allah her şeyi bilmekte ve yerli yerince yapmaktadır.

2. Rabbinden sana vahyedilene tabi ol. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

3. Allah'a güven. Vekîl olarak Allah yeter.

Ayetler, Allah’ın çizdiği Hudutlardır. Onu aşanların vasfı şeytandır. “Şeytan” haddini aşan / taşan demektir. Kim ki Takvadan (indirilene uymaktan) çıkarsa, haddi aşmış olur.

Ya Takva, yani Allah’a dayanmak, onun indirdiğine tabi olmak, ya da TaĞa haddi aşmak-taşmak, yani Hevaya dayanmak, şeytanın kattıklarına tabi olmak. İki yol var: Biri Takva -Vahye tabi olmak. Diğeri bunun dışındaki diğerlerinin hepsi.

Saygılar, Vesselam.

Turgut Sak
İstanbul-09
.11.2004
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail