Bilirsiniz,
her ettiğimiz duada: “Allah, önce sağlık versin” deriz. Sağlık,
bir insan için verilmiş en güzel şeydir. Bunu hemen öyle
anlayamazsınız. Lütfen, bu cümleleri aklınızda tutun ve
hastalandığınız zaman aklınıza getirin. İşte o zaman anlarsınız
ne demek istediğimi. Sadece duymak yetmez.
Arama
sitelerine “sağlık” yazın ve durumun önemini biraz daha anlayın.
Karşınıza ne kadar çok site çıkacak, görün.
Ve sağlık,
değişen etmenlere göre kendini adapte etmek zorunda. Ediyor da.
Mesela, alerji iğneleri, bundan 8-10 sene öncesine göre oldukça
farklılaşmış durumda. Alerji testleri tek tek deri altına
yapılan iğnelerden, bir çubukta dörtlü iğneler şeklinde evrim
değiştirmiştir. Artık daha kolay; bunu sağlayan da tabi ki
teknolojidir.İleride bu teknoloji sayesinde sağlık işleri
giderek kolaylaşacak, evlerimize kadar girecek.
Yüksek
teknolojili sağlık artık evlere giriyor; evler de 2010’un ecza
dolabı oluyor. Geleceğinizdeki ecza dolabı; ev, eczane ve
doktorunuzun ofisini dijital bir sağlık şebekesine dönüştürecek.
Bakteriyle güçlendirilmiş gargara:
"İyi bakteriler" le güçlendirilmiş olan gargara, dişeti
hastalıklarına neden olan patojenlerin büyümesine karşı koyacak.
Merkezi Florida’da bulunan biyoteknoloji şirketi Oragenics,
karışımı gelecek yıl Avrupa’ya pazarlamayı planlıyor.
İğnesiz
enjeksiyonlar:
Şırıngalar, iğnenin acısı ya da zahmetine gerek kalmadan
kanınıza ilaç vuracak. Biyoteknoloji firması Aradigm,
sıkıştırılmış nitrojen atışıyla derinizde bir delik açan,
ardından da ağrı kesici ilaç aktaran bir alet geliştirdi.
Sürekli
glikoz gözlemi:
Şu anda FDA incelemesi altındaki FreeStyle Navigator şirketi,
iğne derdi olmadan, “sadece derinin altına yerleştirilen bir
sensör” yardımıyla, şeker hastalarının kanlarındaki şeker
seviyesini her dakika ölçüyor.
Evde
hastalık taraması:
Bir mikroçip üzerine bir damla tükürük bırakın ve sistem,
aralarında ağız kanseri, Alzheimer ve gribin de bulunduğu on
hastalığı, herhangi bir belirti bile göstermeden teşhis edecek.
Ayna, bulguları doğrulatmak için aynı zamanda bir doktordan da
randevu alacak. UCLA Diş Araştırma Enstitüsü Başkanı David Wong,
ağız kanseri için bir tükürük testi geliştirirken diğer
hastalıklar üzerinde çalışıyor.
Erimeyen
bandaj:
Kanamayı durduran bu bandaj, pıhtının bir parçası oluyor ve hep
yaşanan bandajın çıkma veya kayma stresini de yok ediyor.
Virgina Commonwealth Üniversitesi'nde biyotıp mühendisi olan
Gary Bowlin, erimeyen bandajı, fibrinojen proteinlerinin nano
ölçekli fiberlerinden yarattı. Vücudun, trombositler gibi pıhtı
unsurlarını bağlamasına ve birleştirmesine yardımcı olan
fibrinojen, ardından da yarayı yok ediyor.
Güneşten
korunma:
Hiç kimse güneşten korunma kremini düzenli ve yeterince sıklıkta
kullanmıyor. Çözüm, silikon tabanlı ve spreyli korunmalar
geliştiren Kinesys şirketinden Rob Takeuchi’ye göre güneşin
ilaçla durdurulmasında saklı. Eğer gerçekten güneşte
yandıysanız, durumu tersine çevirebilirsiniz. AGI Dermatics,
güneşin verdiği zararları tersine çeviren bir kremle ilgili
klinik deneyler yürütüyor.
Robot
eczacı:
Ecza dolabı, ilaç kutuları üzerindeki radyo frekanslı
etiketlerle reçeteleri takip ediyor. Yanlış şişeyi aldığınızda
veya ilaçlarını unuttuğunuzda sizi uyaran sistem, şişe
bittiğinde de internet üzerinden yenisini ısmarlıyor.
Sağlık
uzmanı:
Bu cihaz, kan basıncıyla kalp atış hızını kontrol eder ve size
ve doktorunuza detaylı bilgi verir. Bir tartı da, kilonuzu, yağ
oranınızı ve kas kütlenizi ölçer.
Arnold
Schwarzenegger’in oynadığı 2000 yapımı “6th Day (6. Gün)”
filminde bu konuyla ilgili çok güzel bir detayı, aklıma
gelmişken aktarayım: Akıllı buzdolabı, süt kutusundaki süt
miktarına bakarak bitmiş olduğunu anlıyor ve bir ışık yakıyordu
sipariş vermek için. Yapılması gereken, sadece o butona basmak.
Ve süt siparişi veriliyordu. Bunu gördüğümde büyük bir heyecan
duymuştum. O buzdolabını görmeyi çok istemiştim. Hâlâ da
istiyorum ve buna çok yaklaştığımı hissediyorum.
Kaynak:
www.hurriyet.com.tr
www.haberarsivi.com
Volkan Tolga
İstanbul - 08.11.2005
http://sufizmveinsan.com
|