Bir yaz günü, odamda
kaparken bavulumu,
Çekecek koltuğumun parmakları kolumu.
Her zamanki sesiyle bana, "Otur" diyecek.
Bütün kış geceleri duyduğum laflarıyla,
Çıplak bir kadın gibi, beyaz çarşaflarıyla
Beni uyutmak için yatağım esneyecek.
Yolda, adımlarımı çağıracak geriye,
Aralık kalan kapım belki dönerim diye.
Penceremde buğudan bir damla yaş donacak
Yürürken sağ omzuma hafif sesle ötüşüp,
- Bir evden anlaşılmaz fısıltılarla düşüp -
Bembeyaz bir el gibi bir güvercin konacak.
Dudağımı gizlice çekerek dudağına,
Akşam gibi düşecek vagon basamağına
Garda beyaz, dumandan bir kadının bedeni.
Son kampana çalacak ve son düdük ötecek.
Mesafeler bir nokta halinde küçültecek
Külrengi istasyonda mendil sallayan beni...
Sabri Esat Siyavuşgil