Zannetme!


Sevgili okur,

Belki bu yazı okuyan on kişiden, belki yüz kişiden, belki de bin kişiden birisin...
Kim bilir belki de on bile değildir.. Belki de birdir..
Ama sana söyleyeceklerim bence çok önemli..
Zaten bil ki, bu yazının hiç okunmayacağını da bilsem, yine bu yazı benim için önemli olur..
Ama hiç okunmaması mümkün değil. Çünkü “belki birdir”deki bir var ya.. O en azından benim..
Çünkü bunları yazarken sen, benim..

Şu zamana kadar çevrendekilere öyle baktın ki, hep eksik bir şeyler gördün..
Hep eleştirdin..
“Bu böyle olmaz” dedin...
“Burada yanlış yapıyorlar” dedin...

Dedin ama, sen doğrusunu göstermedin...
“Bu yanlıştır” dedin, ama cümlenin sonuna, “doğrusu da budur” diye eklemedin...
Belki bazen söylemişsindir, ama bu sefer de lafta kaldın..
Hep eleştirdin... Hep yıkıcı eleştirdin..

Empati diye bir şey vardır hiç duydun mu?..
Mutlaka duymuşsundur..
Kısaca, “ya onun yerinde ben olsaydım” demek..
Yaaa!
Ya O’nun yerinde sen olsaydın..
Nasıl garantiye aldın O’nun yerinde olmamayı...

Ama sen hep doğrusun...

İstersen bakalım nasıl eleştirmişsin insanları...

**

.... ... ve sevenleri Kur’an’a sıkı sıkı sarılmışlar, O mübarek kelamın okunması için ellerinden geleni yapmışlar..

..... ... ve sevenleri inançlı inançsız dememişler, tüm teknolojik imkanları kullanarak Allah’ı ve Efendimizi anlatmışlar bilen bilmeyen, inanan inanmayan herkese... Siteler yapmışlar... Kitapları ve sitelerini birçok dile çevirmişler.. telifsiz herkese açmışlar eserlerini... Tüm dünyada anlatabilmek için..

..... Ve sevenleri eğitime önem vermişler. Gençleri hem okutmuşlar hem ahlaklı olmaları için çalışmışlar. Gayeleri, Efendimizin adını tüm dünyaya duyurmakmış... Nice gönüllerin imanla tanışmasına vesile olmuşlar..

.... Ve sevenleri bilimin Allah’a imanı nasıl haykırdığını anlatmışlar.. Tüm dillerde yayınladıkları kitaplar ve sitelerle.. Telifsiz hiç bir menfaat beklemeden...

.... Ve sevenleri iman demişler.. Devir, iman kurtarma devri demişler... insanların iman sahibi olması için veya imanlarını artırmaları için çalışmışlar...

... Ve sevenleri fikir planında düşünen tefekkür eden bir nesil için çalışmışlar... bir anlık tefekkürün bir senelik nafile ibadetten üstün olduğunun idrakindeki bir nesil için...

**

“... .. Ve sevenleri iyi hoş da, onların işi gücü ....mış diye duydum...

... .. Ve sevenleri pek tekin insanlara benzemiyor. Haklarında   ... diye duydum..

... .. Ve sevenleri mi? Bunlar da çok büyüdü. Arkasında .. desteği varmış.

. .. Ve sevenleri... Bunu okumamak lazım.. Ne o bilim falan. Zaten adam ...mış

.. .. Ve sevenleri... Bunlar da ne kadar büyütüyolar hocalarını… Onlar da zamanında ...miş.

… Ve sevenleri iyi hoş da, bizim hocamızı eksik anlatmış kitabında diyorlar....

**

..mış ..muş derken,
hepsine bir çırpıda kulp taktın değil mi?...
Aslında taktığın kulplar bu kadar değil de, insaflı davranıp yazmadım.

Ama....

Bir kere dedin mi...

... Ve sevenlerinden Allah razı olsun, bir nesil onların vesilesi ile Kur’an öğrendi diye...

... Ve sevenlerinden Allah razı olsun, sadece etikette Müslüman olanlara Allah’ı ve Rasulünü öğrettiler diye..

... Ve sevenlerinden Allah razı olsun, hem ülkemizde hem dünyada ahlaklı gençler yetiştiriyorlar, hem de bu vesile ile Efendimizin ismini dünyada duyuruyorlar diye..

... Ve sevenlerinden Allah razı olsun, Allah’ı bilmeyen gönüllere Allah’ı tanıttılar diye...

... Ve sevenlerinden Allah razı olsun, yeni nesilin imanlı olması için gayret ediyorlar diye..

... Ve sevenlerinden Allah razı olsun, tefekkür eden fikir adamı yetiştirmeye gayret ettiler diye..

**

Elbette, kimse kusursuz değil..

Ama sen bir kere dua ettin mi, “Allahım şu kardeşlerimizin hizmetlerinden razı ol..
Kusurlarını da düzelt..”
diye...

**

Bunu bir kaç defa söylemiş olabilirim...

Ama, önemine binaen, tekrar, belki son kez dile getirmek istiyorum..

Ne olur ZANlarımıza dikkât edelim.. “..mış”larla “..miş”lerle oluşan zanlarımız büyük belalar açabilir başımıza..

Bakın ne diyor Efendiler Efendisi:

"Su-i zandan çekininiz. Çünkü su-i zan, sözlerin en yalanıdır. Birbirinizin eksikliğini görmeye ve işitmeye çalışmayınız. Birbirinizin özel hayatını araştırmayınız. Menfaatte bencillik yapmayınız. Hasetleşmeyiniz. Birbirinize nefret etmeyiniz. Birbirinize arka dönmeyiniz. Ey Allah'ın kulları! Hepiniz kardeşler olunuz." (Ebu Hureyre Hz.den rivayet)

Ben daha ne diyeyim!!!.

Mustafa Kınıkoğlu
kinikoglu@kardelendergisi.com

İstanbul - 27.06.2006
http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail