Gönülden
Selamlar...
“Selam “dedik..Üstelik de gönülden..
SELAM,
“selamet” demek..”Huzur” demek,
mutluluk demek.Diyorum ki, sizlere bu ilk yazımda,beraberliğimiz
süresince her zaman
mutlu olun, her
zaman huzurlu olun.Buna yazılarımla vesile olabilirsem ne
mutlu bana.
Bu sizin (benim de
sayılır artık) gazetenizde ilk yazım.Burada okuyacaklarınız
Ali'nin penceresidir; bu unutulmaya.”Bunlar kesinlikle böyledir!”
diye bir iddiamız yoktur biline...
Şimdiye
kadar öğrenebildiklerim,tecrübe edebildiklerimdir.Yer yer
paylaşacak yer yer de
eleştirebileceksiniz.Lütfen
yazılarımı
okurken yıllardır edindiğiniz bilgileri bir kenara bırakın,
sadece bir müddet için,böyle de olabilirmiş diye düşünün.
Ünlü
bilim adamı Albert
EINSTEIN’in şu sözleri
her zaman düsturunuz
olsun lütfen:
"Bir
atomu parçalamak,bir insandaki ÖNYARGIYI kırmaktan kolaydır."
Bir bakıma işim
zor, bir bakıma da kolay.Zor, çünkü yeni ya da pek açıklanmamış
şeyleri
paylaşacağım
sizlerle.Kolay, çünkü sizlere ve kendime inanıyorum.
İnanmak..İnanmak.Evet,
inanmak ve samimiyet..
Her kapıyı açan
tek anahtar:SAMİMİYET
tir !!!
Yaklaşık sekiz
yıldır edindiğim araştırmalardır bunlar.Şu an
Hamburg’da oturuyorum.Orta-lise ve ünüversite öğrenimimi Türkiye’
de tamamladım.Üstelik de okuyacağınız satırlarla hiç
ilgili olmayan bir alanda okudum:Iktisat...Biliyorum tebessüm
ediyorsunuz.Ben de öyle..Ne yapalım,
KADER
mi ne (?)
İnsan yaratıldığı-var
olduğu-günden beri merakla yaşamış ve devamlı sorgulamış
her şeyi..Çocuklarımızda görürüz bu
düşünceleri,
sorgulamları.."Anne neden AY dede gökyüzünde boşlukta
duruyor?"
Ya da "Neden
benim boyum kısa?"
Sizlerd e
soruyorsunuz biliyorum...
“Neden
Astroloji?Nedir Astrolji?Fal mıdır Astroloji?Yarın bana ne
olacak?Evlenebilecek
miyim?Ya kariyerim ?
İnsan bir annenin
kucağında doğduğunda...Büyür,”cısss “ der sıcağı-soğuğu
öğretiriz. Sonrasında,
tanımaya başlar yavaş yavaş masayı, sandalyeyi, derken
dışarıyı. Kendi
cinsini ve de tabiati.Kafasını kaldırdığında GÜNEŞ i ve
AY ı
görür.Daha da büyüdüğünde,
mavi gökyüzüne bakarlar sevgilileriyle insanlar.Mehtapta
oturur da şarkılara yansır aşkları.
Derken, güneş ve
ayın dünyaya olan etkilerini görür.Yazın ısınır güneşten..Dikkat
ettiğinde daha sonra AYın suları yukarıya çektiğini
görür bazı günlerde.
Bu kadarla kalmayan
meraklı beyinle YILDIZ ismini verdikleri parlayan
cisimlerin
hareketlerini takip etmeye başlarlar:Bazıları daha da ileriye
giderler araştırmalarında..Derler
ki;
"Gökyüzünü;Tilo
nun sokaklarından daha iyi tanırım"
Bu sözü söyleyen
ANADOLU’ dan biridir.Bizden biri.
Tilo, Siirt’ in
bir köyüdür.Belki birkaç sokağı vardır.Ya gökyüzü?..
Sonsuz-sınırsız bir alem...
Allah’ım bu ne büyük
iddia!..”Gökyüzünü daha iyi bilirim...”
Kimdir bu bilge kişi?..
"MARİFETNAME"
adlı meşhur eserin sahibi, Erzurumlu İbrahim Hakkı.İleriki
yazılarımda değerli
bilim adamı ve mutasavvıf olan bu şahsiyeti sizlere tanıtacağım.
Bundan tam sekiz yıl
evveldi.Soğuk bir kış günüydü,soğuk mu soğuk.Soğukluk
dışarıda değil
sadece...YÜREĞIMdeydi.Bir fırtına kopuyordu ki BEN den!...
Başkası okuyamazdı
bunu.Sorularım vardı bitip tükenmeyen..
Neden..Neden..Neden
???
“Neden oldu
bunlar?” diyordum kendi kendime...
Bazen kendimi suçluyor,
bazen karşımdakileri..Ve hayatımı cehenneme çeviriyordum
kendi ellerimle,farkında olmadan.
Sonra duruldum, PES
ettim .Yorulmuştum..
OKUyordum.Gördüm
ki,buldum ki KADER dediğimiz bir olgu vardı.İnsanlar
anlayamadığı-kavrayamadığı
altından kalkamadığı olayları KADER ismiyle
anıyorlar ve o
halinin altına atıp meseleri...Rahatlıyorlardı..BEN de
yorulmuş olarak
gayri ihtiyari,
KADER demiştim...
Ne diyebilirdim ki
!
Astroloji KADERi en iyi anlatan bir mekanizmaydı.
Artık olaylara yüzeysel bakmıyordum.
“ İnanıyorum...” ”inanmıyorum...”
Cümlelerini
kullanmadan önce soruyordum kendime:
Nedir ASTROLOJİ ?
Evet önce araştırıyor-sorguluyor,
sonrasında da..
“Doğru”
“yanlış” diyebiliyordum..
Ama önce nedir? Ne
değildir?Konusunu araştırıyor sonra karar veriyordum..
“Astroloji nedir
?”diyorsunuz..Sesinizi duyar gibiyim..
Kısaca...Her
madenin ve maddenin yaymış olduğu bir enerji vardır.Uranyum
gibi madenlerin
bulunduğu topraklarda oturuyor,oradaki sulardan
içiyor,meyve ve sebzelerden faydalanıyorsanız .Farkında
olmadan o madenlerden çıkan frekanslar sizi KANSER yapabilir.Çernobil’
i hatırlayın.
Gökyüzünde SÜS(?)
gibi duran yıldızlar ve planetler(gezegen) de bulunan
madenler devamlı
şekilde uzaya enerji yayarlar.Gözlerimiz bunları
algılayamaz, tıpkı
radyasyonu algılayamadığımız gibi.Etkileri ulaşır
beynimize.Tıpki satalitler gibi yayın yapar gezegenler,
alıcılar ise ÇANAK
ANTEN ve TV’ler
değil, BEYNİMİZDİR !!
İşte, tarih
boyunca bunların etkilerini FARK eden bazı araştırmacılar,insanlara,bitkilere-hayvanlara
olan etkilerini yazmışlar not
etmişler.Ve bu
bilgiler, tecrübeler bugünün insanına ulaşmıştır.İstatistiki
bilgilerin doğruluğunu
sizler,bizzat yapacağımız basit gözlemlemeyle görebileceksiniz
.
İspatı kendinizdedir..
Deneyin görün.
Nasıl mı?
Genelde insanlar iç
burcunu bildikleri için sonra da bazen o özellikleri
kendilerinde
bulamadıkları için araştırma da yapamadıkları için hemen
inkar
edebilirler.Bilmedikleri
şudur:Yükselen BURÇ.Doğum saatimize göre meydana
gelen burcumuzu
bilemeyişimizdir.
İnsanın
üç burcu vardır en azından.
1- GÜNEŞ burcu:Güneşten
gelen radyasyon etkisi.Doğduğumuz ayla ilgili.Mesela Şubat 1,
kova gibi.
2-Doğum SAATine göre
oluşan burç:Doğduğumuz anda saatte doğu ufkundan
yükselen burç.Mesela
01. 02 .1966 saat 09:00, Aydın.O saatte AYDIN ilinin
yükselen burcu balıktır,
o mevsimde.Yazları değişir.
3- Ay burcumuz:1
subat 1996 da ay ikizler burcundadır.
Gördüğünüz
gibi üç burcumuz oluştu.Diğer gezegenler de işin içine
girerse, Mars,satürn,pluto
vs. gibi.. Düşünün artık, her insan ayrı bir yapıdadır.Sokakta
öğrendiğimiz ,duyduğumuz ASTROLOJİyle gerçek astroloji
arasındaki farkı
çok basit bilgiyle sizler de fark ettiniz sanırım.
Yüzyıllardır
Babilliler,İnkalar,eski Mısırlılar Çinliler,Hindistanlılar,
Araplar... İlginçtir, her millet aşağı yukarı, hep aynı
tespiti
yapmış.Hayatın
gerçeğini fark edip bundan yararlanmış.Göçlerinde
ekim dikimlerinde,düğünlerinde yaşamın her safhasında
kullanmışlar astrolojiyi.Günmüzde dahi bu böyledir.Büyük
şirketlerde ASTROLJİ danışmanlığı vardır.ABD ‘de üniversitede
kürsüsü vardır.
Fal ,yarın ne
olacak?
Gibi basit - yüzeysel
yaklaşımlardan çıkıp, evrensel düşünebilmeyi
kendimize ilke edinerek ASTROLOJİyi masaya yatıracağız bu
satırlarda hep birlikte.
Görelim MEVLAM
neyler ,neylerse güzel eyler...
İncelemelerimiz
arttıkça göreceksiniz hayata bakışımız nasıl değişecek
!!
İnsanları daha da
sevip ellerinde olmayan bazı sebeplerden dolayı
suçlamayacağız.
Bir dahaki yazımızda buluşmak üzere her şey " O "
yüce gönlünüzce olsun.
Sevgiyle HOŞ ÇA
kalın.
Ali
Aytaç-Hamburg
24.05.2001
http://sufizmveinsan.com
|