Hıristiyanlar
için Hz.
İsa’nın geri dönüşü ne anlama geliyorsa, İslâm
dünyasında ortaya çıkan ilk dinsel ve siyasal nitellikli bir
mezhep olan Şiiler için de “Beklenen Mehdi’nin”
zuhuru aynı anlamı taşıyor.
Günümüzde
Şiiler, Mehdi’nin 12 nci imam olduğuna ve Mekke’de ortaya
çıkacağına ve düzeni sağladıktan 7 ila 11 yıl sonra öleceğine
inanıyorlar. İşin ilginç tarafı;
“on ikinci İmama inanç,
yarının dünyasına inanmaktır” deniyor.
Diğer
yandan, önceleri, zuhura çıkacak bir Mehdi beklentisi içinde
olan bazıları ise birdenbire ağız değiştirip “Mehdi ile
kastedilen, bizim kendi aslımızı bilmemizdir. Gelecek bir Mehdi
yoktur” diyorlar…
İslâm
açısından bu olayları yakından inceleyecek olursak, Mehdinin
zuhuruna ait bilgiler Kur’an’ da mevcut değildir.
Buhari ve Müslim gibi iki önemli hadis kaynağında da
geçmemektedir. Ancak, diğer Hadis kitaplarında özellikle Ebu
Davud’un ‘Sünnen’inde Mehdilik hakkında geniş bilgi
verilmiştir. Evliyaullah’ın Mehdi ile ilgili düşünceleri
de onun varlığını teyit eder mahiyettedir.
Üzülerek
belirtmeliyim ki yukarıda sözü geçen bilgiler ele alındığında,
benim bu noktaya yeniden dönmem ve yanlış anlamaları düzeltmem
gerekecektir.
Buna göre:
1- On
ikinci İmam olan Mehdi isimli zat ile beklenen Mehdi (a.s.) arasında sadece bir isim
benzerliği bulunuyor. Şiilerin gelecek olanla asırlar önce
yaşamış olanı karıştırmaları söz konusu. Mehdi kıyamete yakın
bir zamanda zuhur edecek ve öncesinde ilginç bir şekilde
Suudi Arabistan’ da krallık yönetimi son bulacaktır.
2- Bir başka
düşünce ise Mehdi’nin zuhuru ile kastedilenin, insanın kendi
özündeki varlığı bilmesi olduğunun kabullenilmesidir. Böyle bir
olay doğrudur. Ancak işin başka yanıdır. Kişinin kıyameti olarak
da tanımlanan bu boyutu tafsilatıyla öğrenmek isteyenlerin
Gavsı Azam Abdülkadir Geylâni’nin torunu
Abdülkerim Ceyli Hazretlerinin İnsan-ı Kâmil isimli
eserine bakmaları yeterli olur.
3- Güçlü
bilgilere istinaden, dünyada arzı endam edecek Mehdi’yi yok
saymak ve bu olayı sadece özümüzdeki gücün kuvveden fiile çıkışı
şeklinde düşünmek yeterli olamaz. Siz de takdir edersiniz ki
insanın batınındakinin zuhur etmesi için Suudi Krallığının
sona ermesi gerekmemektedir.
4- Doğru
olan bu tespitlerden sonra Mehdi’nin beklenen kişi ya da onun
dışında biri olma ihtimali kimseyi tedirgin etmemeli ve insan,
“Her an Allah ilmine talip olacak şekilde hareket edip
eksikliklerini tamamlamış olarak bu dünyadan göçüp gitmelidir”
diyorum. Evet, Mehdi’yi tanımak insan için büyük bir lütuf. Ama
onu anlamak için mutlaka taklitçilikten kurtulmak, beşer üstü
saymamak ve bilimsel yoldan gitmek gerekecektir. Bunu unutmayın.
Sevgi ile kalın. Allah’a
emanet olun.
İstanbul -
03.03.2006
afyuksel@hotmail.com
sufafy@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com
|