Arthur
Golden’in aynı adlı
romanından beyazperdeye aktarılan ‘Bir Geyşanın anıları’
Japonya‘da ve Çin’ de yasaklandı. Ülkemizde ise
vizyona girdi.
Film,
küçükken satın alınıp, geyşa olmak için yetiştirilen bir kızın
hayatını konu ediyor. Filmin en önemli ayrıntısı, Japon
Geyşaların Çinli oyuncular tarafından canlandırılmış olması.
Geyşanın Anıları altı dalda Oscar’a aday gösterilmiş.
Senaryonun
kurgusu şöyle: Karısını kaybeden fakir bir balıkçı, iki kızından
ayrılmak zorunda kalır. Filmin kahramanı Chiyo ( Suzuka Ohgo),
henüz dokuz yaşında iken kendini bir geyşa evinde bulur. Evin
sahibi Anne (Kaoi Momoi ), Chiyo’yı eğitmeye çaba
gösterirken, evin kötü kalpli Geyşası Hatsumomo ( Gong li)
ona sürekli eziyet eder.
Chyo,
bir gün
Hatsuhmomo’yu evde sevgilisi ile yakalar. Böylece kötü kalpli
geyşa ona iyiden iyiye düşman olur. Çünkü, bir Geyşanın
hayatında duygulara ve aşka yer yoktur. Onların yetişme
amacı, sadece yetişkin, zengin erkeklere hizmet etmektir.
Birlikte oldukları erkeklere âşık gibi görünmeleri Geyşalığın
ince bir sanatıdır.
Chiyo,
bütün bunları bilmesine
rağmen, gönlünü küçük bir kızken tanıştığı ve acılı günlerinde
yardımını gördüğü Başkana (Ken Watanebe ) kaptırır. Ve
artık onun için mücadele etmeye, iyi bir Geyşa olmaya
niyetlenir. Gayesi, ona ulaşmaktır. Zorlu aşamalardan sonra bunu
başarır, ama Hatsuhmomo’yu da çileden çıkarır. En gözde
geyşa haline geldiği gün, âdet gereği, bekâreti satışa
çıkarılır. Bu zengin erkekler arasında bir çekişmenin
başlangıcıdır. Daha sonra İkinci Dünya Savaşı patlak verir.
Başkan, onun savaş alanı dışındaki bir bölgeye gitmesine yardımcı
olur. Ve Chiyo, sonuçta ilk günden beri gönlünü
kaptırdığı Başkanın, kendisini himaye ettiğini, ilgilendiğini
anlar…
Budizm’in
ve Uzakdoğu
felsefelerinin tüm dünyada popülerleşmesi, insanların new age
akımlarına daha fazla ilgi göstermesine neden olmuştur. Bu
fırsatı çok iyi değerlendiren yapımcılar, Geyşanın hayatını konu
alan filmi beyazperdeye aktarmada tereddüt göstermemişler.
Filmin, adı
geçen ülkelerde yasaklanmasına gelince; Japonya’da
gösterime girmemesi, Geyşalığın kendi kültürlerine ait
olmasına karşın Çinli sanatçılar tarafından oynanmasıdır. En
az bunun kadar önemli diğer faktör de senaryo içinde
Geyşaların satılık birer kız gibi gösterilip Amerikalı
subaylara peşkeş çekilmeleridir. Tabii bu husus, Çin’in de
kızdırılmasına ve orada da yasaklanmasına neden oluyor. Her iki
ülke bir çember üzerinde hareket etseler de, tarih o dönemlerde
kırsal kesimdeki fakir kızların geyşa olarak satıldığını ortaya
koyuyor.
‘Bir
Geyşanın anıları’ için
geçerli notum 10 üzerinden 8.5
Size iyi
seyirler diliyorum.
Hoşça kalın.
İstanbul -
16.02.2006
afyuksel@hotmail.com
sufafy@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com
|