Bin bir
gece Masallarında adı geçen 'Gûşâ'
nükteleriyle ünlü (Nasrettin Hoca gibi) bir kişi;
Timurlenk'le ilgili fıkraları da var...
Biri çok
ilginç...
Bir
ayağı topal, bir gözü kör olan Timur, son kertede
çirkinmiş…
Moğol
Hükümdarı
günün birinde Gûşâ ile söyleşirken haber vermişler:
-
Berberiniz geldi…
-
Gelsin!
Berberi,
Timur'un başını usturayla kazıdıktan sonra yüzüne ayna
tutmuş...
Sultan
ağlamaya başlamış…
Koskoca
adam gözyaşları döküyormuş…
İçini
çekiyormuş…
Ağlama
sızlama birkaç saat sürdükten sonra Hükümdar durulmuş...
Ancak,
Timur'la birlikte ağlamaya başlayan Gûşâ'nın
hıçkırması dinmemiş, bitmemiş...
Timur
bunun
üzerine öfkelenmiş:
- Be
herif, demiş, yeter artık!
Gûşâ
sormuş:
-
Sultanım sen neden ağladın?
-
Timur: - Ben çok çirkin bir adamım, Allah'ın belası berberin
yüzüme tuttuğu aynada kendimi görünce dayanamadım; yazgıma
ağladım; ama, sana ne oluyor?
Gûşâ:
-
Devletlim, sen aynada yüzünü birazcık görünce ağlıyorsun, ben
bütün gün senin yüzünü seyrediyorum, senden daha çok ağlıyorum
diye neden kızıp şaşırıyorsun?
Gûşâ'nın
yanıtını duyan Timur, bu kez kahkahalarla gülmeye
başlamış...
Bu
fıkradan alınacak ders:
Duygusallığın had safhaya vardığı toplumumuzda insanın kendi
hatalarını görüp hayıflanması, eleştiri oklarını aralıklarla da
olsa kendine yönlendirebilmesi olumlu bir davranış. Ne var ki bu
cesur düşünce kalıcı değil, uçup gidiyor.Onu dışarıdan
gözlemleyen bireyin ise bu konumu çok daha net algılayabildiğine
tanık olmaktayız...
Sevgi
ile kalın. Allah’a emanet olun.
|