Hz.Muhammed’in Allah’ı
cimri değildir..!


"Allah için kim güzel bir borç verirse, Allah kat kat arttırır." (Bakara/265) gibi ayetleri duyan Arap aristokratlarının ve  müttefiki Yahudilerin, Kur'an ın ve Hz. Muhammed'in tanrısını cimrilikle  suçlamaları gerçekle bağdaşmayacak şekilde çirkindir..

Kur'an bu olguya şu ayetlerle değinir: "Allah onların, Allah fakir biz zenginiz sözlerini duydu, söyledikleri şeyleri ve peygamberleri haksız yere öldürmelerini yazacağız. Onlara ateş azabını tadın diyeceğiz" (Ali İmran,181).

"Yahudiler Allahın eli bağlıdır,(cimridir) dediler ve söyledikleri yüzünden kendi elleri bağlandı. Hayır, O'nun iki eli de açıktır. Dilediği gibi harcar. Andolsun ki, sana rabbinden indirilen ayetler, onların bir çoğunun azgınlığını arttırır" (Maide,64)

Kur'an ın Yahudilerin söz konusu savlarına verdiği yanıtı, "Göklerin ve yerin sahibi O'dur; dilediğine bol, dilediğine az rızık verir" (Şura,12) ayetinde görmek olasıdır.

Hiç kuşkusuz rızkın mal ve mülkün Allah ile ilişkilendirilip,onları dilediğine verdiğinin ifade edilmesi, sosyal adaletsizliğin temelinde "Allah'ın iradesinin ve Allah'ın takdirinin" yattığı sonucuna yol açmaktadır. Bu nedenle, Yahudiler, Kur'an ın Tanrısının iyi niyetinden kuşkulanarak, dünyadaki kötülüklerin kaynağının,bu durumda O olması gerektiğini ileri sürmüşlerdir.

Öncelikle bir hususa dikkat çekelim;

Allah Resulünün bir tanrısı yok, sadece açıkladığı bir Allah vardır.

O, sonsuz, sınırsız, bölünmesi parçalara ayrılması MÜMKÜN OLMAYAN ve “ De ki: Rabbimin kelimeleri için, denizler mürekkep olsa tükenir.. Ama, Rabbimin kelimeleri bitmeden o denizin bir benzerini getirsek o da tükenir.” ( Kehf/109 ) ayeti ile işaret edilen  BİR VARLIKTIR. Bu sınırsız güce dayandırılmış kavramların yerini bulmadığını, sadece bizlerin konuya yatkın olmamız için kullanıldığını belirtmekte yarar var.  Ona ‘korku’, ‘hüzün’ ‘uyku’, ‘uykusuzluk’, ‘alacaklı’, ’borçlu’ gibi veya buna benzer şeylerin yakıştırılması muhaldir.

Çünkü;

O veli ve Hamid’dir “ (Eş-Şura/28)...

Kur’an da bu konuyu işleyen diğer ayetleri ise şöyle sıralayabiliriz.

"Allah rızası için ödünç verene bunun kat kat mükafatı verilir..." (Bakara/245)

"...Allah'a güzel bir ödünç verirseniz, sizin kusurlarınızı örterim ve sizi ağaçları altından nehirler akan Cennetlere koyarım." (Maide/12)

"Allah'a karz-ı hasen olarak borç verene, Allah onu kat kat arttırır.Ve onun için daha başka kıymetli bir mükafat vardır." (Hadid/11)

"...Allah'a karz-ı hasen olarak ödünç verenlere Allah onu kat kat arttırır..." (Hadid,18)

" Eğer Allah'a karz-ı hasen olarak borç verirseniz, Allah onu sizin için kat kat arttırır ve günahlarınızı bağışlar..." (Teğabun/17)

"...Allah'a karz-ı hasen olarak borç verin..." (Müzemmil/20)..

Kur’anı evrenselliğe, bilinmedik dünyalara çıkılacak bir yolculukta rehber gibi kabul edilmesi zaruridir.

Yineliyorum, gerek Allah kelâmı olan Kur’an da  gerekse hadislerde bazı konular insanlığın alış kabiliyeti ve değerlendirmede güçlük çekmesi nedeniyle Allah Resulü tarafından teşbih yollu anlatılmıştır.

Örneğin Allah’ın iki elinin oluşu İlim ve Kudret sıfatına işarettir.

Keza Resulûllah efendimizinRabbımı taze bir delikanlı şeklinde gördüm” şeklindeki hadisini buna örnek olarak gösterebiliriz. Şu noktayı gözden kaçırmayalım. Her ne kadar olaylar bir benzetme, örnek yollu anlatılsa bile, bu misaller yinede Cenabı Hakkın güzel suretlerinden biridir.

Konunun ana temasını teşkil eden borç hususunda en dikkat çekici olanı Allah a borç verme ifadesidir. Bu tanımlamayı basit bir şekilde Samet olan yaratıcıyı küçük görmek şeklinde algılamayalım.

Borç en sağlam ve sadık olan birine verilir. Bir insan alelade tanımadığı bir kişiye borç vermekten kaçınır. Böylesi bir işlev hibe de değildir. Geri ödenmek koşuluyla yapılır. Burada anlatılmak istenende ise; O’na verdiğiniz, O’nun için yaptığınız her şey misli olarak geri döner demektir. Ancak Kur’an’da  mecazi olarak, Allah a borç verme gibi bir ifade kullanılmıştır. İnançsız kesimlerin hiçbir mesnede dayanmadan atladığı  nokta ise burasıdır.

Unutulmaması gereken bir şey var ; Kur’an temel görüşlerinden asla taviz vermez.

Böyle bilinsin.!

 

 

İstanbul - 26.06.2003
afyuksel@hotmail.com
sufafy@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com


Üst Ana sayfa e-mail