Her
yönüyle sıkıntılı geçmekte olan dönemlerde, herkes etraftan
biraz daha sağduyu, biraz daha basiret ve bir liderin çıkmasını
bekliyor.
Toplum bu yaklaşımın içinde kıvranıp duruyor ve ne yazık ki peş
peşe hatalar yapıyor.
Kendini farklı bulduğunu kabul eden ise, hiç düşünmeden ve işin
sonunun nereye varacağını aklının ucuna bile getirmeden liderlik
koltuğuna oturmakta sakınca görmüyor.
Oysa, bir insanın diğerlerine liderlik edebilmesi için farklı
bir vizyona sahip olması gerekir.
Hadîs-i şerîflerde, “ Benden sonra Peygamber gelseydi, Ömer
Peygamber olurdu ” denerek bu noktaya işaret ediliyor.
Lider olabilmeyi gerçekleştirebilmek, sorumluluk almayı ve
dolayısıyla riske girmeyi gerektirir. Başarısızlık halinde,
verilecek yanıtlara hazır olabilmek de hayli zor bir iştir.
Lider, beklemeyi bilmelidir.
Haliyle, bunu her birim yapamaz. Bu, liderlik vasfından istenen
önemli bir adımdır. Öteki insanların düşündüklerinin
ortalamasını alarak, yani bir anlamda havayı koklayarak karar
alan kişi lider olamaz.
Halkın önce olumlu bulduğu, sonrasında olumsuz olarak kabul
ettiği konularda lider inisiyatifi ele almalı, sonuçları görerek
buna göre tavır takınmalıdır. Yani halkın hislerine tercüman
olmak, liderlik anlayışı ile bağdaşamaz..
Elimize inanılmaz bir fırsat geçtiğinde bu fırsatı topluma öyle
ustalıkla saptırıp, ortalığı kasıp kavurarak, hezeyanlar
yaratarak anlatmayı başarırız ki, çoğunluk çözümün bu olduğuna
kendini inandırır. Halbuki istenilen, topluma faydalı olması
gereken, bu değildir. İşte lider böyle anlarda devreye girerek
çözümü netleştirir. Ve büyük bir maharetle halkın isteklerinin,
arzularının yanlış olduğunu, onları rencide etmeden anlatır.
Gerçek bir lider, herhangi bir olayın belli bir
aşamasında değişik taktiklerle önce toplum ile birlikte olduğu
izlenimi verebilir, ancak zamanı ve yeri geldiğinde o olayın iç
yüzünü tüm çıplaklığıyla, istifini bozmadan gözler önüne sermeyi
de bilir. Bu riski alamayanlar lider olamaz. Ayak üstü fikirler
yürütmek de bir lidere yakışmaz. Günü kurtaralım, kimseyi
kızdırmayalım havası ile hareket eden bir lider, asla başarılı
olamaz. Lider olmayı bir kenara bırakın, böyle bir ‘kimliğin’
varlığı bile tartışılabilir. Bu düşüncedeki bir insan, ciddiye
bile alınamaz.
Bir liderde olması gereken diğer bir özellik de kendi vizyonunu
kaygılara yer bırakmayacak şekilde halkına benimsetip, halkını o
vizyona uygun tercihler edinmeye yönlendirmesidir. Bunun için
halkı ile yakın teması, tartışmalara ve eleştirilere açık olması
şarttır.
Yaptıklarını kimseye duyuramayan, ama herkese diş
geçirebildiğini düşünen bir liderin zaman içinde çeşitli
ortamlarca boğulması, nefrete varan duygularla anılması ne
kadar acıdır!
Vizyonsuz insanların yapay bir misyon edinip lider
olamayacağının bir kanıtıdır bu sonuç.
İlginç olanı ise, bunun yaşarken görülmesidir.
Londra- 06.11.2003
afyuksel@hotmail.com
sufafy@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com
5.11.2003 Akşam gazetesi
|