Adliyelerde
malum, neticelendirilmesi gereken yığınla dava var. Çoğu zaman
aşımına uğramış durumda. Sokaklar kan gölü gibi. Kapkaç her
yerde boy gösteriyor. Maçlar başlamadan evvel, tribünlerde
kana kan, dişe diş, intikam, bu maçı alacağız başka yolu
yok!” şeklinde naralar atılıyor.
Seyircilerin
burnuna kan kokuyor. İntikam ve spor yan yana olamazken bizde
maalesef, aşağı yukarı her spor kolunda terör esiyor. Hele bazı
kentlerde TV ekranlarına yansıyan amatör maçlarda öyle kavga
sahneleri var ki izlerken inanın, gözlerinizi kapatırsınız.
Sayları zaten az olan emniyet güçleri, bu kavgacıları ayırırken
bin bir güçlükle karşılaşıyor. Ben de spor yaptım.
Ama böylesini hiç yaşamadım desem yeridir.
Ne yazık ki
ahlak seviyesi düşüklüğü böylesi şiddete yol açtı diyebiliriz!
Bu kadarla da kalmadı. Şimdi bütün gücü ile gençleri hatta
çocukları esir almaya başladı.
Veliler,
aydınlık bir gelecek sağlamak amacıyla her türlü fedakârlığa
katlanıp geleceğe dönük bir yaşamı temin etmek için çocuklarını
okullara gönderirken, şimdi kara kara düşünmeğe
başladılar. Artık, dört gözle onların okuldan dönmesini
bekliyorlar.
Anlayacağınız gibi, ‘şiddet artık okullara sıçramış’
durumda. Öğretmenlere saygı kalmamış, küçük
büyüğü takmaz, büyük de küçüğü sevmez/kollamaz olmuş.
Hemen hemen her gün, gazetelerde talebelerin birbirlerine
kastettiklerini yansıtan haberler var. Olacak gibi değil, ama
yılbaşından beri ilköğretimlerle liselerdeki kavgalarda 6
öğrenci hayatını kaybetti, 52 kişi yaralandı. Gerekçeler: Yan
bakma, laf atma, çelme takma...
Genç
beyinler müspet bilimin peşinde koşacakları yerde, artık
başka işlerle uğraşıyor ve beğenmedikleri bir olay
karşısında kavgadan yana tavır almayı yeğliyorlar. Bir başka
önemli husus da bu gençlerin okullarda alkole alışmaları.
Şimdilerde
anneler babalar, eğitimden geçen çocuklarının keyif veren
maddelere bağımlı hale düşmemeleri için uğraş veriyorlar. Daha
kötü günlerin çocukları beklemekte olduğu gerçeği de kapı
aralığında.
Peki, bütün bunların sebebi nedir?
Belki
taraflı davrandığımı düşüneceksiniz, ama yine de söyleyeceğim:
Evet, bütün bunlar
din bilgisinin ve inancın yetersizliği!
Veliler,
ısrarla din derslerinin fazlalaştırılması için teşebbüs etseler,
şiddetin ve çirkinliğin azaldığına bizzat tanık olacaklar. Çünkü
Beden-Ruh bütünlüğü bu şekilde tesis edilirken, inanç,
adalet ve sevgi gibi kavramlar da körpe dimağlarda yoğunlaşır,
kuvveden fiile çıkar.
Aksi
tutumlar, olsa da olur olmasa da olur gibi havalarının
yaygınlaştırılması, çocuklarımızda
Allah korkusunun etkisiz
kalmasına yol açarken, vicdan muhasebesini de yapılamaz hale
getirmektedir.
Sevgili
dostlarım! “Mana gereksizdir”
diyen bugünden farklı koşulları oluşturabiliyorsa uygulamakta
gecikmesin.
Başarabilirse şiddet okullardan uzaklaşır, veliler de
toplumda rahat eder.
Sevgi ile
kalın. Allah’a emanet olun.
İstanbul -
28.03.2006
afyuksel@hotmail.com
sufafy@hotmail.com
http://sufizmveinsan.com
|