Sizce
kimdir bedeninizdeki atomların hakimi? Uzaklarda bir yerlerde
bir galakside ya da derinlerde bir yerlerde bulunan biri mi?
Gelin
bir göz atalım, hep duyduğumuz, ezberlediğimiz aynı
bilgilere… Atom diye bir yapı var Evren`de… Gözümüzün
görebildiği ağaç, masa, bina gibi cisimlerden tutun, göremediğimiz
hücrelere, mikroplara kadar pek çok şeyin yapı taşları…
İşte bu yazının konusuna tam bu noktada başlamak mantıklı
olur sanırım…
Hücrelerin
yapı taşıdır dedik… Hemen gözümüzü bedene çevirelim…
Bedenin yapı taşı hücreler, hücrelerin yapı taşı
atomlar… Atomların yapı taşı… Daha derinlere giderek
konuyu dağıtmayalım.
Evet,
basit görünen, fakat can alıcı bir soru; kolunuzu kim
hareket ettiriyor?…
Cevap
da bir o kadar sıradan: Ben…
Bu
cevabın hemen ardından ufak bir hatırlatma… Bedeninizin yapıtaşı
hücreler, hücrelerin yapı taşları atomlar…
Evet,
gelinmek istenen nokta açık herhalde… Günlük yaşamımız
içerisinde neredeyse her an pek çok atomu kontrol altında
tutmaktayız. Kolumuzu, parmaklarımızı hareket ettirirken, yürürken
kaç milyar atoma emirler yağdırmaktayız farkında mıyız?…Bu
emirler, atom boyutunda sinirlerle mi iletiliyor?
Hayatımızın
neredeyse tamamı bu atomlarla geçmekte… Yemek yerken
atomlar, atomları yemekte(?), su içerken atomlar, atomları içmekte(?)…
Nasıl mı?
Yemek
hissi neden kaynaklanıyor? Ya da susamak hissi neden? Yüzeysel
olarak baktığınızda, vücudun ihtiyacı…Biraz daha derine
indiğinizde hücrelerin bazı kimyasal işlemler için ihtiyaçlarını
beyine bildirmeleri… Biraz daha derine indiğinizde inanması
güç olaylar söz konusu…
Atomlar
da biz insanlar gibi enerjiye ihtiyaç duyarlar ve onlar da
fazla enerjiyi dışarı atarlar. Kararlı (yani içinde bulunduğu
durumdan hoşnut olan, değişmek istemeyen, dış dünyasıyla
iletişim istemeyen ) bir atomdan bir elektron koparttığınızda
(ki bunu yaparken atom size karşı kuvvet uygular, fakat siz
daha güçlüyseniz, çaresiz teslim eder elektronunu) bu
elektron açığını kapatmak için gerekirse bir başka atomla
ortaklık kurar ve onun elektronunu ortaklaşa kullanırlar,
(biz buna birleşme deriz, kimisi çiftleşme der, atomlar ne
derler bilemiyorum?). Böylece moleküller oluşur… İşte bu
şekilde kararlı durumunu korumaya çalışan atomlar, ihtiyaçlarına
göre sizin belli atomları içeren bileşikleri vücudunuza
almanız için baskı yaparlar.(Bu
baskı sizin bedeninizin olmadığı bir boyuttan, atom
boyutundan ise nereye gidiyor peki?) Unutmayalım, yediğimiz
ya da içtiğimiz her şeyin bir atom yapısı vardır ve bedeni
asıl ilgilendiren de budur, lezzet ile ilgilenen beyindir ve
beyinde bulunan bazı atomların ihtiyacını karşılar…
Siz
bu istekleri gerçekleştirmediğinizde atom size kızar ve size
hoş gelmeyecek bazı durumlarla karşılaşırsınız(?)…
Elbette böyle bir kızgınlık söz konusu değildir. Atom
gerekli işlevini yerine getiremez, fakat bu işlevin size zarar
verip vermediği ya da faydası hakında bir fikre sahip değildir.
O sizin varlığınızdan bile haberdar değildir, kendi dünyasında
kendi ihtiyaçlarıyla ilgilidir ve bunları gerçekleştirmek için
kendi dünyasına uygun çabalarda bulunur…Bu çabalar sizde
istek olarak açığa çıkar…
Görüldüğü
gibi çoğu zaman farkında olmaksızın emrinizde çalışan
atomlar, çoğu zaman da farkında olmadığınız bir şekilde
isteklerini size yaptırmaktadırlar… Gerçi onların
isteklerini gerçekleştirmek için yine onlardan faydalanır ve
onları gerekli hedefe yöneltiriz…
Onlar
için mi varsınız, yoksa onlar mı sizin için var?
Bunu
anlamak için atom gözlüğüne
ihtiyacımız var…
Fiz.Müh.
Serter Saltık
http://sufizmveinsan.com
11.12.2001
|