Enerji
dalgalarının boyutsal geçişleri dolayısıyla buradan, ölen
kişilerin ruhlarına (berzah boyutuna) okunan ayet ve dualar
istikametinde beyin dalgaları gönderilebilmekte, böylece onlara,
çekmiş oldukları çeşitli azaplara karşı fayda temin
edilebilmektedir. Bu da hadiste: "Salih dualar, nurdan
tabakalar üzerinde ölülere arz edilir ve o dua ile ruhlara
rahatlık hasıl olur" şeklinle dile getirilmiştir. Ancak, her
beyin açılımının tıpkı parmak izinde olduğu gibi farklı-farklı
oluşu nedeniyle okunan dua ve ayetlerin (Kuransal mesajların) o
kişi ya da kişileri bulması, onlara odaklanması ise, niyet adı
altında o kişilerin adları zikredilerek veya hangi amaç için
yapıldığının akıldan (beyinden) geçirilmesi sonucu
sağlanmaktadır. Yani bu işe niyet etmek, telefonda biriyle
görüşmek için öncelikli yapılan o kişinin kod numarasını tuşlama
işlemine karşılık gelmektedir. Ayrıca beyinde üretilen bu
dalgalar, sadece bir kişiye değil, onlarca, yüzlerce...insanın
ruhuna da gönderilebilmektedir. “Peki, sayı arttıkça gönderilen
dalgada da bir azalma olmakta mıdır?” diye sorarsak... Hayır,
azalmamakta, her birinin ruhuna eşdeğer olarak gitmekte, bununla
birlikte, o kişinin kendi ruhuna da aynı şekilde yüklenmektedir.
Çünkü, beyin dalgaları da holografik niteliklidir. Biz bunu bir
vericiden yayınlanan, diyelim ki radyo dalgalarının, radyo
adetlerine bağlı olmaksızın aynı güçle yayın yapmaya devam
etmesine de benzetebiliriz.
Ancak, ölen kişi kendi kapasitesine, gücüne göre bu dalgalardan
fazla ya da daha az yararlanır. Bunda dalgaları gönderen kişinin
beyin açılımı ve gücünün (dalganın şiddetinin) yüksek olmasının
da çok büyük bir önemi vardır. Çok önemli bir husus da, bu
dalgalar, sadece ölen insanlara değil, yaşayan insan ruhlarına
da gönderilebilmektedir.
Şimdi bunu
daha iyi anlamak için, yine bir bilgisayarın çalışma prensibini
göz önüne alabiliriz. Mesela, bilgisayar yardımıyla (görüntülü)
bir müzik klibini aynı anda bir kişiye gönderebildiğim gibi,
birden fazla kullanıcıya da gönderebilirim. Bunu bir kişi için
yapmış olduğum işlemi, diğerleri için de ayrı ayrı
tekrarlamadan, sadece göndereceğim kişilerin, bu e-mail ise,
mail adreslerinin olduğu bölümleri , ICQ’ yu kullanıyorsam ICQ
listesindeki kişilerin Nicklerini sırasıyla tıklamam yeterlidir.
Böylece, herkese aynı iletiyi bir anda göndermiş olurum. Fakat,
bunu alan kişilerin ses ve (görüntü) grafik kartlarının yüksek
çözünürlüklü olması çok önemlidir. Çünkü, çözünürlüğü fazla olan
bilgisayarlarda bunun izlenmesi ve dinlenmesi çok daha net ve
kaliteli olacaktır. Elbette, bu işte gönderen kişinin
bilgisayarındaki klip kayıtlarının da çok net ve kaliteli olması
çok önemlidir.
Ancak, ruh
bedenin bu frekansları alıp değerlendirebilmesi, dünya
yaşamındayken bu tür dalgaları ışınsal bedenine yüklemiş (kayıt
etmiş) olmasına bağlıdır. Eğer bu kişi dünya hayatında bunu
sağlamadıysa yani ruhunda bu tür dalgalar yoksa, ona yönlenen
veya yönlendirilen frekansları hiçbir şekilde alamaz ve de
bundan faydalanamaz. Tıpkı şifreli yayın yapan TV kanallarındaki
görüntü ve ses yayınlarını çözmek için geliştirilmiş devreleri,
cihazları TV’ ye yerleştirmemek, bağlamamak gibi.
Sadece okunan ayet ve duaların (ki buna, salavatlar, özel
tavsiye edilmiş dualar, zikirler, tespihler de...dahildir)
değil, kişinin hayattayken yapmış olduğu hayırlar, iyilikler,
insanlar üzerinde bıraktığı olumlu düşünceler, yaptığı her türlü
olumlu türden davranışlarla elde etmiş olduğu belli özelliklerin
getirisini de ölüm ötesi boyutlarda alır. Bu da hadiste:
“Ölüyü üç şey takip eder, ailesi, malı ve ameli. İkisi döner,
biri kalır. Ailesi ve malı döner, ameli kalır" şeklinde
anlatılmıştır.
Bununla
birlikte, gönderilen dalgalar ölmüş insana iki yönlü olarak
fayda sağlar. Birincisi bilgi yönlü, ikincisi ise, enerji yönlü
olarak. Bu dalgadaki bilginin değerlendirilmesi için de o
kişinin yaşarken o bilgiyi edinmiş olması gereklidir. Aksi
taktirde, sadece o dalganın enerjisinden yarar elde edebilir.
Burada şu sorulabilir: Bu bilgi ve enerji yüklü dalgalar ölüm
ötesinde yaşayan ruhları ne şekilde etkiler? Bildiğimiz üzere,
manyetik bedenli ruhlar fiziksel anlamda dünyanın manyetik alanı
içinde hapis (bloke) olurken, düşsel, şuursal anlamda da ister
azap görsün, isterse de terkibine hoş gelen zevkler içinde olsun
fark etmez, rüyada olduğundan çok daha yoğun ve dünya
yaşamındakine benzer gerçekçi holografik biçimli bir yaşam içine
girerler (yani gireceğiz). İşte onlara dünyadan ulaştırılan bu
frekanslar, o dalga niteliğinde sistemin bazı gerçeklerini
anımsatarak, projekte ederek geçici bir süreliğine de
olsa, onları bulundukları sıkıntı, ıstırap ortamından
uzaklaştırıp o noktaya odaklanmalarını sağlamakta, sonuçta da
bu uzaklaşma, azaplarının hafiflemesine neden olmaktadır. Tıpkı
herhangi bir yerimiz ağrıdığında bir an için TV’de çok önemli
bir habere yönelip dikkâtimizin oraya yoğunlaşmasıyla kısa bir
süreliğine de olsa ağrıyı daha az hisseder hale gelmemiz gibi. O
kişiye gelen dalganın enerjisinin verdiği fayda ise, sıcaktan
bunalmış ve susamış bir insanı kısa bir zaman diliminde
ferahlatmak, serinletmek için verilen bir esinti kadardır ve
sonra yine eski durumuna geri döner. Bu yüzden onlara
ulaştırılan dalgalar etkisini onlarda uzun süre göstermemekle
birlikte bu, o kişilerin ne günahlarını yok eder, ne namaz,
oruç...vb borçlarını ortadan kaldırır ne de azaplarını
sonlandırır.
(Bkz.
Ruh-İnsan-Cin / Evrensel Sırlar / Sistemin Seslenişi II – Ahmed
Hulusi)
hologramk@yahoo.com
İstanbul - 22.02.2005
http://sufizmveinsan.com
|