Enerji Alanları ve Biz
-5-

Belli aralıklarla dizilmiş olan taş yapıların ya da dikili taşların bulunduğu bölgelerde yaşayanlar (ikamet edenler) ile bu bölgelerden geçen bazı insanlarda bir takım halüsinasyonlar görme, psişik yeteneklerinin ortaya çıkması, pisikokinetik fenomenlerinin görülmesinin yanında ışık toplarının, çeşitli renkler saçan parlak ışık kürelerinin (disklerin) yani Ufo’ların görüldüğü de bilinmektedir. Gerçekten de Ufo raporları incelendiğinde, bu fenomenlerin çok büyük sıklıkla bu hatlar boyunca görülmesi, birçoklarını dünya dışı uzaylı varlıkların bu enerji hatlarından yararlandıkları şeklinde bir yoruma götürmüştür. Oysa gerçekte bu alanların beyinde vehim gücünü artırması ve cinlerin de bu artan vehim gücü dolayısıyla beyni çeşitli yönlerde çok daha rahat irrite etmesi, bu türden çeşitli metafiziksel fenomenler ile vizyon-algı tipi olayların oluşumuna neden olmuş ve olmaktadır. Benzer olayların dünyanın çeşitli yerlerinde düzenli ya da düzensiz fark etmez, çok güçlü (E-M) alanlar üzerinden geçen pilotlar tarafından da deneyimlendikleri bir sır değildir.Örnek olarak; üzerinde uçtukları yerin gerçekte buzulla kaplı olmasına karşın, geçmiş dönemlerindeki haliyle uçsuz bucaksız yemyeşil orman arazileri ve içlerinde de eski çağlara ait soyu tükenmiş hayvanların bulunduğunu, okyanus üzerinde olmalarına karşın, ormanlarla kaplı kara parçası üzerinde uçtuklarını algılamaları, herhangi bir yerleşim bölgesinden geçerken o yerin onlarca yıl önceki halini görmelerini...vb verebiliriz. Ayrıca, bu fenomenleri deneyimleyenlerin ne görüp yaşadıklarını bilecek kadar askeri ve sivil havacılığın gözbebeği olan deneyimli pilotlar olduğunu ve bu gördükleri şeylerin o anda radarlarla izlenip konuşmalarının kaydedildiğini ve bu esnada araçtaki pusulaların da ani ve hızlı değişim gösterdiğini de belirtmekte yarar var (Bermuda Şeytan Üçgeni, dünya üzerinde tespit edilmiş manyetik alan düzensizliğinin en yoğun olduğu on iki bölgeden biridir). Ancak, yukarıda belirttiğimiz nedenlerden ötürü bunlar, kara ve denizde de yaşanılan benzerlerindeki gibi gerçekte bir zaman kayması sonucu algılanan şeyler değildir. Geçmişe ait olan görüntülerin tamamiyle doğru olarak tespit edilmesinin sistemi ise, Cinlerin yapıları dolayısıyla geçmişe ait bütün bilgilere sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu bilgilere geçmişe ait tüm oluşların (E-M) dalga olarak atmosfer içinde kayıtlı olduğu Akaşaları okuyarak vakıf olmaktadırlar. Cinlerin geleceğe ait olan bilgileri öğrenme oranlarının %5-10’ u geçmemesi ve insanlara geleceğe dönük yaşattıkları halisünasyonların da hiçbir zaman öğrenemeyeceğimiz geniş zaman dilimlerini içermesi, haliyle gerçeği yansıtmamaktadır.
Negatif ley hatları insanlarda duygusal karışıklığa, negatif düşünce bozukluğuna, sıkıntı, bunalma, o yerden uzaklaşma isteğine  yol açtığı gibi, ciddi fiziksel, ölümcül hastalıklara ve hatta kansere bile sebep olmaktadır. Pozitif ley hatları ise bir önce bahsettiklerimizin tam tersini oluşturmakta, mesela daha önce büyümeyen ağaçlar, bitkiler... güçlenip hızlı bir şekilde olgunlaşmakta hayvanlar ise çok daha sağlıklı ve hızlı üremektedirler. Dolayısıyla, eğer pozitif radyasyon alanında ev ve işyeri kurulmuşsa yaşam huzurlu, verimli ve bereketli olurken, negatif durumda ise hastalıklar, sıkıntı, işlerin ters gitmesi... gibi etkiler oluşur. Bununla birlikte nedenine bir sonraki konuda değineceğimiz, çok sert ve güçlü pozitif (E-M) enerjilerin bulunduğu bölgelerde de despotizm, savaşlar, gerilimler, çatışmalar, kargaşalar... ve bu nedenden kaynaklanan açlık, sefalet de görülebilmektedir.
Bölgesel güçlü enerji alanlarının sebebi ise, ley hatlarının yanı sıra, nasıl ki çekirdekteki genel akıntılar dünyanın küresel manyetik alanını (Van Allen kuşağını) oluşturuyorsa daha küçük çaplı çeşitli lokal girdaplar ve akıntı hareketleri de yerel aşırı manyetik alanların oluşmasını sağlar. Bunun yanında, toprak altındaki su hareketlerinin, manyetik özelliğe sahip demir, nikel, kobalt... gibi maden yataklarının ve o bölge ya da yakın çevresinde bulunan fay hareketlenmelerinin yol açtığı toprak sürtünmelerinden kaynaklanan elektriklenme de yine bu yerel, bölgesel statik (durgun) ya da periyodik hareketli (osilasyonik) (E-M) alanların oluşumunu meydana getiren faktörlerdir. 
Bu konuda araştırmacı Phill Collahan, geliştirdiği bir alet yardımıyla jeo-manyetizmanın neden olduğu manyetik alanları topraktan aldığı numuneleri ölçerek neden bazı bölgelerdeki gerilimin ve savaşların çok aşırı olduğu sorusuna Belfast, Bosna ve Orta Doğu’dan aldığı örnekleri, başka bölgelerden aldıklarıyla kıyaslayarak cevaplandırdı, yani güçlü manyetik alanlar... Dolayısıyla, Jeo-manyetik alanlar bir gün çevrim ya da daha farklı sebeplerden ötürü başka  bölgelere kaydığı zaman, manyetik kaos o yerlere de sıçrayarak bu bölgelerde de çeşitli sosyal kaosların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Peygamberlerin çoğunun Orta Doğu’da ortaya çıkması ve belli dağlara çıkmaları da oldukça düşündürücüdür. Yine bu konuyla ilgili olarak; adamın biri Hz. Muhammed (sav)’ e gelerek malca zengin, çoluk çocuk sahibi ve huzurlu iken yeni almış olduğu evde yaşamaya başladıktan çok kısa bir süre sonra işlerin ters gittiğini, mallarının ve sayılarının azaldığını, huzurunun (neşesinin) kalmadığını bildirerek yardım ister. Resulullah da evi kötü addederek hemen orayı terk etmesini ve başka yere yerleşmesini söyler. Adam da hemen denileni yapar ve bu olumsuz gidişten hemen kurtulur. İşin gerçeği ise elbette ki, Hz Muhammed (sav)’in de bilmesine rağmen, o dönemde bahsedemeyeceği  ley hatlarıdır. Yoksa işin iç yüzünü bilmeyenlerin düşündüğü gibi, bazı nesnelerin ya da evlerin... kendisinden kaynaklanan uğursuzluk (lanet) benzeri tanımlamalarla bir ilgisi yoktur (çünkü uğursuzluk, lanet diye bir kavramın varlığı söz konusu değildir).
Bizim direkt algılayamadığımız ses, koku ve çeşitli frekanslardaki enerji dalgalarını algılayabilen hayvanların da ley hatlarından yayılan radyasyonların kendileri için ne kadar faydalı olduğunu tespit edebildikleri ve yaşamlarını bu akım kanallarına göre yönlendirdikleri bilinmektedir. Bu sebepten evinizde bir kedi besliyorsanız, kediniz evinizin neresinde daha fazla kalıyorsa, yatıyor-uyuyorsa oraları sizin de mesken tutmanız, oralarda oturmanız, yatmanız her zaman sizin açınızdan da faydalı olacaktır. Bununla ilgili olarak, Resulullah Medine’ ye geldiğinde herkes ona kendi evini açar, açtıkları yerin kendisinin olmasını teklif ederler, buna karşın, Hz Muhammed (sav) bunu kabul etmeyerek yer seçim işini devesine bırakır. Deve ise, serbest bırakılır bırakılmaz belli bir mesafe gittikten sonra bir sahabenin evinde durur. Ve Resulullah orada kalmaya karar verir. Herkes bu olayı normal olarak, sosyolojik açıdan Hz Muhammed (sav)’ in kimseyi kırıp gücendirmemek için yaptığını düşünür. Oysa işin gerçeği, pozitif enerji titreşimlerini en iyi algılayabilen hayvanların başında gelen devenin o bölgede en yüksek  pozitif akımını bulması için bırakılmış olmasıdır.

Devam edecek...

hologramk@yahoo.com
İstanbul - 22.05.2004
http://sufizmveinsan.com

 


Üst Ana sayfa e-mail