Hayatımızdaki pek çok varlık, birkaç farklı şeyin birleşmesinden meydana geliyor...
Biraz un, biraz su, bir miktar tuz ve maya, işte size ekmek!.. Bu kabaca tarif , aslında hayatımızın devamını sağlayan bir başka evrensel tarifin yine evrene göre mikro boyutlarda gerçekleşen gizli bir dersi niteliğini taşıyor... Bizim herhangi bir şekilde tanımladığımız her şey, ekmek tarifine benzer bir şekilde meydana gelmekte...
Evren sanki gerekli malzemelerin birleştiği ve gerekli kıvama ulaştıktan sonra yumuşak hamurun sert ekmeğe dönüşmesi gibi latif yapının varlık sahnesine çıkarıldığı bir ekmek fırını... Bu noktada hiç tükenmeyen hammaddesi ve sonsuz diye tarif edilebilecek üretimi hayranlık uyandırıcı... Ekmek ve fırından bu kadar bahsetmişken Somuncu Baba`nın ürettiği tükenmeyen ekmekleri anmadan geçmek elde değil...

Girişim deseni, fizik literatüründe dalgalar konusunda geçer... Dalgaların girişimi nasıl bir şeydir? Çok basit bir tarif için önünüze su dolu bir tas koyun ve iki farklı yerden parmaklarınızı suya değdirip çekin... Parmaklarınızın değdiği noktadan itibaren yayılan dalgalar bir süre sonra birbirleriyle buluşacaklar ve buluştukları noktalarda üç farklı olay gerçekleşecek...
Bu olayları tarif etmeden önce bir dalganın tepe ve çukur noktalarından meydana geldiğini hatırlamakta fayda var...
Şimdi gelelim dalgalar karşılaştıklarında meydana gelen olaylara...

1. Farklı iki dalganın tepe noktaları üst üste bindiğinde daha büyük bir tepe meydana gelir,

2. Farklı iki dalganın çukur noktaları üst üste bindiğinde daha derin bir çukur meydana gelir,

3. Eşit yüksekliğe ve derinliğe sahip farklı iki dalgadan birinin tepe, birinin çukur noktası üst üste geldiğinde o nokta sıfır seviyede durgun bir görüntüye sahip olur. Bu durum iki dalganın birbirini söndürmesi şeklinde tarif edilebilir. Dalgalardan birinin tepe yüksekliği, diğerinin çukur derinliğinden daha yüksek ise o noktada düşük bir tepe noktası oluşur. Tersi bir durumda ise daha küçük bir çukur noktası meydana gelir.

Evet tüm bu olayları, tasa koyduğunuz suyun yüzeyinde yukarıdan bir bakışla ayıklamak mümkün olmayabilir, fakat iki parmağınızı suya daldırıp çıkarttığınızda bu olaylar gerçekleşir. Peki üç parmağınızı daldırıp çıkarttığınızda ve bu sayede oluşan dalgaların farklı yüseklik ve çukurlarının olduğunu düşündüğümüzde nasıl bir girişim deseni meydana gelebilir?

Ya 99 adet taşı aynı anda suya attığınızda ve her birinin farklı boyutlarda dalgalar oluşturan taşlar olmalarını sağladığınızda yukarıda bahsedilen üç farklı olay nedeniyle nasıl bir girişim deseni ortaya çıkar?.. Hangi noktalarda en derin çukurlar oluşurken hangi noktalarda en büyük tepeler oluşur, hangi noktalarda sıfır seviyede bir durgun yüzey görülür? Hangi noktalarda en tepe ve en çukur noktaların arasında kalan boyutlarda tepe ve çukurlar oluşur?..

Evreni bir dalgalar okyanusu şeklinde tarif ettiğimize göre, bu okyanusa kaç adet taş atılmış ya da kaç parmaklı bir el daldırılıp çıkarılmış ki, bu kadar farklı ve kendine has anlamı olan noktalar oluşmuş evrensel girişim deseni üzerinde?...

Peki beyninize kaç taş atıldığında hangi tepe noktalar oluşuyor, hangi çukurlar oluşuyor, ya da tepe ve çukurun birbirini söndürdüğü durgun noktalar meydana geliyor? Peki bu taşların sürekli atıldığının ya da gizli bir elin parmaklarının sürekli evren okyanusuna daldırılıp çıkarıldığının farkında mısınız?..

Fiz.Müh. Serter Saltık
http://sufizmveinsan.com
05.03.2002


Üst Ana sayfa e-mail