Perdedeki
An isimli yazımı sinema salonlarına hapsetmek istemedim…
Onun devamı niteliğindeki bu yazıyı hazırlamaya karar
verdim...
Kısa
birkaç giriş cümlesinden sonra kısa bir hatırlatma da yapalım:
Sinema perdesinin üzerindeki sayısız oluşuma rağmen, hatta
seyredenleri (?) yerinden zıplatacak kadar korkunç görüntüleri
barındırdığı gibi, gözlerin yaşarmasına neden olabilecek
kadar duygusal sahneleri de sunmasına karşın, film bittiğinde
başlangıçtaki beyaz perdede hiç bir değişiklik olmamıştır,
hatta film boyunca da o hep aynı beyaz perdedir… demiştik kısaca…
Bazıları
bilerek, bazıları bilmeden bir gerçeği dile getirir:
“Hayat Sahnesi”…
Evet “Hayat Sahnesi”, sinemanın beyaz perdesiyle ne kadar
benzerlik içindedir? Yani
ne kadar “Sahne”dir? Bu sorunun yanıtını arayalım…
Meydana gelen oluşumlar pek farklı değildir malumunuz olduğu
üzere… Bazı hayal güçlerinin, çok daha marjinal
senaryolar oluşturmasına rağmen, hemen her filmde bir iyi bir
de kötü, bir pozitif bir negatif bulunur tıpkı “Hayat
Sahnesi”nde olduğu gibi… Bazıları tüm iyi niyetleriyle
negatiflikleri kaldırmak isterken, bazıları “Hayat
Sahnesi”nin kanunu bu derler…
Hemen bir göz atalım gerçekten kanun bu mu? Atom boyutunda,
atomlar arasındaki tüm ilişkiler neredeyse negatif
elektronların marifetleri sonucu oluşur. Evren`de negatif yüklü
elektronlar olmasaydı, tek yük pozitif olsaydı, aynı cins
iki yük birbirini iteceğinden, hiçbir şeyi bir arada tutmak
mümkün olmayacaktı… “Şey” diye bir kavram olmayacaktı,
arzda insan olmayacaktı… Atomları bir araya getirmek ve bir
madde oluşturmak mümkün olmayacaktı…(Not: Peki proton
denilen pozitif yüklü parçacıklar atomun çekirdeğinde aynı
yüklü olmalarına rağmen nasıl birbirleriyle iç içedirler?)
Gök yüzünden düşen kar tanelerinin elektrik yükleri
nedeniyle birbirlerine hiç değmeden yere kadar inmeleri gibi,
uzayda da kar taneleri gibi birbirine değmeden dolaşan atomlar
(atom çekirdekleri) olacaktı…
Bu derinlerden gelen bir işaret olabilir mi, her şey yerli
yerincedir, olması gerektiği gibidir diyenlerin sözlerine şahitlik
eden?..
Konuyu
fazla dağıtmadan, beyaz perde ile benzerliğine gelelim
“Hayat Sahnesi”nin… Evet her iki sahnede de hiç
bitmeyecek gibi görülüyor pozitif ve negatif oluşumlar…
Seyircilerin koltukları da çoktan satılmış durumda… Bazı
seyirciler her olaydan etkilenmekte, bazıları ise bunun bir
sahne, bir perde olduğunun bilincinde…
Film bittiğinde hiç değişmeyen beyaz perde yüzünü göstermekte,
Kıyamet koptuğunda , “Hayat” farklı titreşimlerdeki
frekanslardan oluşan daha derinlerden baktığınızda ise
enerjiden yoğunlaşmış “Sahnesi”ni göstererek dikkâtli
bakışları hayrete salmakta…
Tüm oluşumların, tüm kavgaların, tüm sevinçlerin,
enerjiden oluşmuş perdede farklı frekansların titreşiminden
meydana geldiğini, hepsinin de temelde enerji boyutundan yansımalar
olduğunu ve bu enerjide hiçbir değişiklik bulunmadığını,
en ufak bir enerji kaybının söz konusu olmadığını görmektesiniz bilerek veya bilmeyerek…
Tıpkı, film boyunca beyaz perdeyi gördüğünü bilen ve
bilmeyenler gibi…
Bilseniz de, bilmeseniz de
Hayat Sahnesi`nin
kanunu bu…
O
hep aynı An`ı yaşayacak…
Süresiz enerji…
Fiz.Müh.
Serter Saltık
http://sufizmveinsan.com
19.02.2002
|