Radyoaktif Çekirdeklerden
Atılan Parçacık Türleri:
Alfa (a)
:
Radyoaktif
bir çekirdekten iki proton ve iki nötronun birlikte atılması
sonucu açığa çıkarlar. Bu, aynı zamanda elektronlarını
kaybetmiş bir helyum çekirdeğidir. Çok yüksek bir hızla, yaklaşık
olarak ışık hızının 10 yada 15 `te biri hızla dışarı atıldıklarından
yüksek enerjilidirler.
Buna rağmen kütleleri diğer radyasyon parçacıklarına göre yüksek
olduğundan (elektronun kütlesinin yaklaşık olarak 8000 katı) erişim
mesafeleri düşüktür. Hava içinde yayılabilme mesafeleri birkaç
santimetre civarıdır.
Yayıldıkları ortamın
atomlarıyla elastik ya da inelastik (elastik olmayan) çarpışmalar
yaparlar.
Elastik çarpışmalara
en iyi örnek olarak bilardo toplarını verebiliriz. Duran bir
bilardo topuna, hareket halindeki bir başka bilardo topunun çarpmasını
düşünürsek, çarpışma sonucunda hareket halindeki top,
enerjisinin bir kısmını ya da tamamını duran
topa iletecek sonuç olarak her iki topun da durumlarında değişiklik
olacaktır.
Toplarla ilgili örnekte
olduğu gibi alfa parçacığı ve atom arasında meydana gelen
elastik çarpışma sonucunda da her iki çarpışanın
hareketlerinde, dolayısıyla enerjilerinde değişiklik olacaktır.
Fiziksel bir değişiklik gözlenmeyecektir.
İnelastik çarpışmada
ise daha önce anlattığımız şekilde eksitasyon (uyarma) ya da
iyonizasyon meydana gelir. İyonlaşma sonucu serbest kalan
elektronlar karşılarına çıkan diğer atomlarla etkileşerek
ikinci bir eksitasyona veya iyonizasyona neden olurlar. Bu olaya
sekonder iyonizasyon denir.
Her çarpışmadan
sonra alfa parçacığı biraz daha enerji kaybederek sonunda ortamdan
iki elektron alarak Helyum atomu şeklinde varlığını devam
ettirir.
Beta (b):
Genel olarak çekirdekteki
pozitif yüklü proton ve yüksüz nötron sayısı eşittir. Fakat
bazı çekirdeklerde bu eşitliğin bozulması çekirdekte kararsız
bir duruma neden olur. Eğer bu kararsızlık durumu protonların
fazlalığından kaynaklanıyorsa çekirdekten pozitif yüklü
pozitron adı verilen betalar (pozitif yüklü elektronlar) salınır
(yani,1 proton;1 nötron,1 pozitif yüklü elektron olan pozitron,ve 1
nötrinoya dönüşür.) Aynı şekilde nötron fazlalığından
kaynaklanan bir kararsızlık söz konusu ise negatif yüklü negaton
adı verilen betalar(elektronlar) salınır. (Başka bir deyişle, 1 nötron;bir
proton,bir elektron ve 1 anti-nötrinoya dönüşür.)
Düşük
enerjili betalar, alfa parçacıkları gibi eksitasyon ve iyonizasyona
neden olurlar. Yüksek enrjili betalar ise karşılaştıkları atomun
etrafını saran elektron bulutunun içine nüfuz edebilirler. Sahip
oldukları elektrik yüküne göre, çekme ve itme kuvvetlerine maruz
kalarak hız değiştirirler ve c-
ışıması yaparlar. Enerjilerinin büyük kısmını frenleme ışınları
da denen c-
ışınları sayesinde yitirirler.
Nötrino:
Yukarıda bahsettiğimiz iki çeşit beta bozunumunda da oldukça az kütleli
ve yüksüz parçacıklar salınır. Bu parçacıklar ışık hızı
ve ona yakın hızlarda hareket ederler. Yüksüz oldukları için erişim
mesafeleri uzundur. Su içinde 3609 ışık yılı
gidebilirler.
Elktromagnetik
Radyasyon
c-ışınları
ve g-ışınları
başlıca bilinen elektromagnetik radyasyonlardır. Bu iki ışınım
arasında yapısal özellik olarak bir fark olmamasına karşın
meydana gelişlerindeki farklılığı tanımlamak için farklı
isimle anılırlar.
c-ışınları
daha önce de anlatıldığı gibi atomun etrafını saran elektron
bulutu içerisinde meydana gelir.
g-ışınları
ise atomun çekirdek bölgesinden yayınlanır.
Her iki
ışınım da ışık hızıyla hareket eder. Elektrik yükleri
olmamasına karşın sahip oldukları enerji nedeniyle atomla çeşitli
etkileşmelere girerler. Bu etkileşim türünü elektromagnetik
radyasyonun enerji miktarı belirlemektedir.
Düşük enerjili
elektromagnetik radyasyonlar atomla çarpıştıkları zaman, herhangi
bir enerji düzeyindeki elektrona enerjisinin tümünü aktarır. Bu
enerjiyi alan elektron, atomdan fotoelektron olarak fırlar; bu sayede
iyon çifti oluşur. Bu olaya fotoelektrik olay denir.Saçılan
fotoelektron yeterli enerjiye sahip ise, yoluna çıkan diğer
atomlarla çarpışarak sekonder iyonizasyonlara neden olur.
Orta şiddette enerjiye sahip olan elektromagnetik radyasyonlar
enerjilerinin bir kısmını çarpıştığı atomun elektronuna aktarır.
Bu elektron atomdan koparak tıpkı fotoelektrik olaydaki gibi
sekonder iyonizasyonlara neden olur. Elektrona çarpan foton ise kalan
enerjisi ile ortamdaki diğer elektronlarla çarpışarak enerjisini
yitirene kadar iyonizasyonlara neden olur. Bu olaya Compton olayı
denir. Bu olay sonucu açığa çıkan elektrona da Compton elektronu
adı verilir.
Daha yüksek enerjiye sahip elektromagnetik radyasyonlarda ise olay
daha farklıdır. Ve diğer iki olaya kıyasla daha seyrek gözlenir.
Yüksek enerjili foton atom çekirdeğinin güçlü elektrik alanında
bir elektron ve bir pozitrona (pozitif yüklü elektron) dönüşür.
Fotonun iki elektron çifti meydana getirdikten sonra artan enerjisi,
meydana gelen elektron çifti arasında hareket enerjisi olarak paylaşılır
ve bu sayede atomdan hızla uzaklaşırlar. Bu olaya çift oluşumu
denmektedir.
Oluşan
ikizlerden negatif yüklü olan ortamdaki diğer atomlarla çarpışarak
eksitasyona ve iyonizasyona neden olur. Pozitif yüklü ikiz de aynı
şekilde iyonizasyon ve eksitasyon meydana getirdikten sonra enerjisi
azalır. Azalan enerjisi ile negatif yüklü bir elektronla karşılaştığında
birbirlerini çekerek kütlelerini enerjiye çevirirler. Bu birleşme
yerinde iki g
(gama) ışını meydana gelir.Bu gama ışınları da Compton yada
fotoelektrik olaylar meydana getirerek absorblanırlar.
Elektromagnetik
radyasyonun sebep olduğu daha seyrek olarak görülen bir başka olay
çekirdekte gerçekleşir. Fotonun çekirdekle etkileşime girebilmesi
için çok yüksek enerji gereklidir. Yeteri kadar enerjili bir foton
çekirdeğe kadar ulaştığında meydana gelen çarpışma sonucunda
foton tümüyle absorblanır ve çekirdekten dışarı proton, nötron
ya da bunlardan oluşan bir grup atılır.
Fiz.
Müh. Serter Saltık
http://afyuksel.com
11.01.2001
|