Günümüzde
fizik bilimi iki noktada ayrılmış durumda. Non determanist –
Klasik Newton fiziği ve determanist kuantum fiziği. Görülen ve
görülmeyen ayrımından yola çıkılarak atom ve atom-altı boyutlar
kuantum fiziğinin konusu, Algılanabilir belli bir hacmi ve
kütlesi olan nesnelerin fiziksel kanunları klasik fizik anlayışı
ile incelenmektedir.
Atomun yapısı üzerine yapılan teorilerde, merkezde proton ve
nötron tanecikleri ve yapının yörüngesinde de elektron
tanecikleri olduğu düşünülmüştür. Daha sonraları atomun mezonlar
kuarklar gibi alt parçacıkların olduğu saptanmıştır. Hatta bu
taneciklerin sayısı 100 çeşidi bulmuştur. Kitaplarda çizilen
atom şekilleri gerçekte bizlere ışık tutması amacıyla
tasarlanmıştır. Gerçekte yörüngesinde elektron tanecikleri
merkezde nötron ve proton taneciklerinin varlığından söz
edilemez. Kağıt üstünde var olan bir kurgudur.
Atom altı yapının algılayana göre tanecik ve dalga formunda
dönüşümü söz konusudur. Bu dönüşüm 10 üzeri –23 sn de
gerçekleşmektedir. Bu kadar kısa sürede meydana gelen değişim
süper pozisyon (aynı anda tanecik ve ışınsal yapının var olması)
teorisini doğurmuştur. Süper pozisyonun anlaşılması için
yazıdaki pervane örneği güzel bir örnek.
Kuant boyutunda meydana gelen değişimlerin 10 üzeri –23 sn de
10-18 gr lık taneciklerde meydana gelmesi olayların gözlenmesini
imkansız hale getirmiştir. Gözlemi yapacak cihazların bu
tanecikler üzerine etkisi olacağından gerçek ölçüm yapılabilmesi
muhaldir.
Bizim boyutta bağımsız gibi görünen bir oluşumun (etkinin)
kuantum boyutundaki etkisi büyük olmakta ve sapmalara yol
açmaktadır. 1 Angstron luk sapma ilerleyen süreçte büyük
farklara yok açar.
Süper pozisyon için misal alemidir deniyor. Bir atomun aynı anda
iki yada daha fazla yerde bulunması ve dalga formu ile tanecik
formunun birbirinden ayrılamaz şekilde olması süper pozisyondur.
Koherans düzen, uyum anlamına gelmektedir. De koherasyon ise
uyumum, ahengin bozulmasıdır. Atom altı boyutta Koherasyon ve
dekoherasyon arasındaki değişim süresi yine saniyede 10 üzeri -
23 tür.
Bir olay aynı şekliyle iki kez meydana gelemeyeceği söylendi.
Örnek olarak aynı özellikte iki topu aynı şartlarda aynı
yükseklikten bırakalım. Bu topların yere düşme süresinde
saniyenin milyonda biri derecesinde sapmalar olacaktır. Çünkü
dıs ortamın o nesne üzerine etkileşimi söz konusu. Hatta deney
kutuplarda yapıldığında kutuplarda var olan tirbülans (minimal
etkiler) daki bu topların üzerinde etkisi söz konusu. Deneyi ne
kadar izole ortamda yapmaya çalışsak ta o ortamdaki herhangi bir
nesnenin , havadaki gaz moleküllerinin top üzerinde etkisi
olacaktır. Kuant boyutunda oluşan bu etkiler bizim boyutumuzda
yok gibi gözükse de kendi boyutunda müthiş etkiler
yaratmaktadır. Bağımsız gibi görünen bir olayın etkisi yapılan
deneyde etkileşime neden olmakta.
Eş-zamanlılık kitabında morfik alanlardan bahsediliyor
Morfik alan nesnel zekadır ve atom altı boyuttun atomları ve
genleri kontrol etmesidir.
Evrende var olan her atom helyum atomunun türevidir. Bu atomun
birleşmesi ile diğer atomlar oluşur. İnsanın oluşum evresinde de
tek hücrenin embriyo safhasında belli program dahilinde çoğalıp
farklılaşır. Bu farklılaşma ve gelişim genler tarafından kontrol
edildiği kabul ediliyordu. Halbuki bu olaylar atom altı boyutta
var olan bilincin kontrolünde yönetilmektedir. Morfik alanlar
adı verilen nesnel zeka genleri genler hücreleri hücrelerde
embriyoyu oluşturmaktadır. Bir embriyonun oluşum safhasında
açıklanamayan sapmalar nesnel zeka ile açıklanmaktadır.
Bir anlamda morfik alan meleki boyut olarak düşünülebilir.
Hücreyi oluşturan sistemi genlerin kontrol edildiği görüşü artık
yerini morfik alanın kontrol ettiği görüşüne bırakmıştır.
İstanbul
- 31.08.2003
http://gulizk.com
|