Tahminen M.Ö. 12.000 ile 25.000 yılları
arasında, Buz Çağının sonlarına doğru, bir
grup insan Asya'dan Amerika'ya göç etti. Günümüzde Amerika
yerlilerinin fiziksel özellikleri, Asyalı ırk ya da onunla bir başka
ırkın karışımını yansıtmaktadır.
İlk Amerikalılar binlerce yıl boyunca, geniş bir kıtada, dünyadan
soyutlanmış olarak diğer uygarlıklarla hiçbir bilgi ve tecrübe
alışverişi olmaksızın yaşadılar.
11. yüzyılın başlarında
Vikingler, Kuzey Amerika'ya ait bir bölgeyi keşfettiler, ancak oraya
yerleşemediler. Bu keşiften sonra da Avrupalılar, dünyayı dolaşmaya
devam ettiler. Amaçları: Köle tutsak etmek, altın bulmak ve
Asya'ya denizden bir yol keşfetmekti.
1492'de İspanya kralı, bir
denizciyi Hindistan'a batıdan giden bir rota bulması için tayin
etti. O ise, Asya kıtasına ait olduğunu düşündüğü Karayip
adalarını buldu. Bu keşfi takiben İngiliz, Fransız, Hollandalı,
İsveçli ve Danimarkalılar Amerika'ya
yerleşmeye başladılar.
Amerika'da yaşayan yerli
kabileler, sayıca az oldukları ve birlik
olamadıkları için daha güçlü silahlara sahip olan beyazları püskürtemediler.
Keşiften sonraki ilk yüzyılda, yerlilerin % 90'ı Avrupalıların
getirdiği çiçek, kızamık, sıtma gibi hastalıklardan öldüler.
Yüzbinlercesi açıktan katledildi, daha fazlası ise köle olarak çalıştırılıp
öldürüldüler.
Yerlilerin, Avrupalılara verdikleri isimler, beyazların
hareketlerini oldukça iyi açıklar: 'Açgözlüce Toprağa Saldıran
İnsanlar' ve ' Boğaz Kesenler.'
Bugün Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan yerlilerin sayısı
800.000 civarında ve çoğu kasabalarda ya da kendilerine ayrılmış
arazilerde yaşamaktalar. Pek çoğunun geliri de fakirlik sınırının
altındadır.
1700 senesine gelindiğinde,
Kuzey Amerika'da Avrupalıların kurduğu on üç yerleşim bölgesi
vardı. Bu kolonilerde yaşayan insanlar farklı sebeplerle Amerika'ya
gelmişlerdi: Kapitalistler kazanç sağlamak, fakirler arazi sahibi
olmak, İngiliz hapishanelerinde para borcu nedeniyle bulunan hükümlüler
ise borçlarını ödemek içindi. Dini özgürlük amacıyla
Amerika'yı seçenlerin gelişi ise bu kişilerden çok uzun yıllar
sonra oldu. Başlangıçta gelenler kendilerini Avrupalı
hissediyorlardı, ancak 1600 yılından sonraki nesil, artık
Amerika'yı memleket kabul etmekteydi. 1760'lı yıllarda tüm
koloniler İngiliz yönetimine
geçti. Ancak, Amerikalıların siyasal, ekonomik, sosyal beklentileri
ve tutumları İngilizlerinkinden farklı yönde gelişmişti. İngiltere'ye
ödedikleri verginin gereksiz
ve fazla olduğunu düşünüyorlardı. Ayrıca, tüm dış
ticaretlerini İngiltere aracılığıyla yaptıklarından alışverişlerinden
düşük kâr sağlıyorlardı. 4 Temmuz 1776'da on üç koloni bağımsızlıklarını
ilan etti. Devrim Savaşı 1782'ye kadar sürdü. Bu savaşın sonunda
özgür ABD doğdu. Devrimden sonra Birleşik Devletler, arazisini
genişletmeye başladı. Yeni elde edilen toprakların çoğu yetişkin
vatandaşlara veya vatandaş adaylarına bedava verildi.
Yeni ülkenin özgürlük
vaadi, ataları anavatanlarından kaçırılan ya da satın alınan
Afrika asıllı Amerikalılarca paylaşılmıyordu. Onlar alınıp satılabiliyor
ve eşlerinden, çocuklarından, anne babalarından bir daha hiç görüşmemek
üzere ayrılabiliyorlardı. Uzun saatler boyunca, karşılıksız ve
özgürlük umudu olmaksızın çalıştırılıyorlardı. Keder, aşağılanma,
dayanılmaz sıkıntı ve hüsran veren bu uygulamada köleler için
hiçbir
kişisel mal ya da güvenliğe sahip olma söz konusu değildi. Bir köle
sahibi, kölesini döverek öldürse dahi cezalandırılmayabilirdi.
Kuzey eyaletleri Devrim'den sonraki ilk yirmi yılda bu korkunç
uygulamaya son verdiler. Ancak
güney eyaletlerinin serveti, çiftçiliğe, dolayısıyla pamuğu
toplayıp işleyen kölelere dayanıyordu. 1830'larda 'feshedici' diye
bilinen bir grup insan köleliği kaldırma çalışmalarına giriştiler.Onlar,
köleliğin devletin dayandığı demokratik prensiplere ters düştüğünü
savunuyorlardı. Kuzeyli
politikacılar, köleliğin yeni kurulan yerleşme bölgelerine yayılmasına
izin vermeyince, bazı güney eyaletleri ABD'den ayrılıp kendi
devletlerini kurmak istediler. Takip eden savaşta 600.000 Amerikalı
öldü. Güneyin mağlubiyeti ile kölelik sona erdi ve birlik
yenilendi. İç Savaştan sonra artan makinalaşma, demiryolu ve
elektrik ampulünün icadı, ülkeye endüstriyel
ekonomiyi getirdi.
Anlatılanlar, ABD'nin erken tarihine kısa bir bakıştı ...
Bu ülkeyi kuranlar, çocuklarının
kendilerininkinden daha güzel bir geleceğe sahip olacağı rüyasını
paylaşıyorlardı. O emel ile yeni bir dünyaya yerleşme savaşı
verdiler ve halen aynı rüya bu büyük devletin gelişmesini sağlamaktadır.
Ahmet F. Yüksel
& Ömer Özder
İstanbul
- 29.3.2000
Kaynakça:
1. Grolier Multimedia Encyclopedia,1998.
2. H. Brogan, The Penguin History of the United States of America,
1985.
3. K. Chester, World in View, United States of America,1990.
|